AP Genişleme Karar Tasarısı kabul edildi

AP Genişleme Karar Tasarısı kabul edildi. AB’nin Balkanları kapsama planı netleşirken, Türkiye Alevilerin durumu ve ek protokolün hayata geçirilmemesi nedeniyle eleştirildi. Nabucco’dan ise övgüyle söz edildi.

Avrupa Parlamentosu (AP) Genişleme Karar Tasarısı kabul edildi. İtalyan Hıristiyan Demokratlar tarafından kaleme alınan genişleme karar tasarısı, Avrupa Parlamentosu (AP) genel kurulunda, açık farkla kabul edildi.

AB ile tam üyelik müzakerelerini başlatmış aday ülkenin durumlarının incelendiği raporda, AB’nin Balkanları tümüyle kapsama eğilimi netlik kazanırken, tam üyelik müzakereleri başlamamış olan Türkiye’ye ilişkin bir paragrafa da yer verildi.

Raporda, Bosna Hersek, Arnavutluk, Hırvatistan, Kosova, Karadağ, Makedonya ve Sırbistan'ın AB'ne dahil edilmesi sürecinin adımları detaylandırılırken, Türkiye'ye dönük bir takvim yer almadı.

AKP’ye Nabucco “teşekkürü”
Raporda, Nabucco Anlaşması’nın imzalanmasından duyulan memnuniyet vurgulanırken, AB ülkelerine Türkiye’yle enerji başlığının açılması çağrısı yapılması dikkat çekti.

Türkiye kamuoyuna, AKP hükümetinin bir “zaferi” gibi sunulmaya çalışılan proje, temelde AB'nin doğalgazda Rusya'ya bağımlılığını azaltmak amacını taşıyor. Boru hattının önemli bir bölümü topraklarından geçtiği halde Türkiye’nin sadece “transit ülke” olarak tanımlandığı ve gaz kullanımı açısından herhangi bir imtiyaza sahip olmadığı anlaşma, doğalgazda Rusya ve İran’a bağımlı halde bulunan Türkiye’nin, elinin iyice zayıflaması, siyasi ve ekonomik bağımlılığının daha da artması anlamına geliyor. Henüz ön imzaların atıldığı anlaşmaya dair raporda yer alan vurgu, Nabucco’nun AB açısından taşıdığı öneme işaret ederken, sürecin savunucusu konumundaki AKP hükümetine, iç siyasette kullanabileceği bir malzeme sağlamış oluyor.

Raporda, AKP hükümetinin “övgü” aldığı diğer başlıklar ise, “yargı reformu stratejisinin belirlenmesi”, “Kürt açılımı” ve “Ermenistan’la ilişkilerde atılan adımlar” olarak sıralanıyor.

AB’den Alevi hamlesi
Öte yandan raporda, “müslüman olmayan yurttaşlar ve Alevilerin inanç özgürlüğünün sağlanması açısından gelişme sağlanamadığı” ifade ediliyor. Ayrıca, Doğan grubu ile hükümet arasında yaşanan sürece işaret edilerek, “bir medya gurubuna yönelik emsali görülmemiş ceza uygulanmasına” değiniliyor ve “ifade özgürlüğünün sağlanması yönünde yeterli adım atılmadığı” belirtiliyor.

Avrupa Parlamentosu’nun raporunda, AKP hükümetinin TBMM’deki diğer partilerle reformlar konusunda diyalog kurup uzlaşmasının “talep edilmesi” dikkat çekerken, “İran’la ilişkiler başta olmak üzere, dış politikada Avrupa Birliği’yle koordinasyonun artırılması gerektiği” vurgulanıyor.

AP raporunda son olarak, Avrupa Birliği’nin her düzlemde yinelediği “Türk limanlarının Rum bandıralı gemilere açılmasını öngören Ek Protokol’ün uygulanması” talebinin tekrarlandığı görülüyor. Kabul edilen karar tasarısında Türkiye, Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin müzakereleri desteklemeye de çağırıldı.

CHP’den AP’ye sitem
Öte yandan CHP Parti Sözcüsü Mustafa Özyürek, bir açıklama yaparak, “Avrupa Parlamentosu’nun, Türkiye ile ilgili makamlara seçilecek kimselerin tarafsızlığına özen göstermesini” ve “bu kişilerin açıklamalarında daha sorumlu bir tavır sergilemelerini beklediklerini” ifade etti.

Özyürek, yazılı olarak yaptığı açıklamada, son günlerde bazı AP yetkililerinin Türkiye ile ilgili konularda, basına, “yanlış bilgilerden esinlenen ve kamuoyunu yanıltıcı nitelikte beyanlarda” bulunduklarını belirtti.

“Strasbourg'da Türk gazeteciler ile görüşen AP Türkiye Raportörü Ria Oomen Ruijten, Türkiye AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Helene Flautre ve Karma Parlamento Komisyonu Üyesi Richard Howitt'in, Ergenekon konusunda Türk Hükümetine destek verdiklerini, ayrıca ‘ordunun demokratikleşme açısından büyük sorun teşkil ettiğini’, ‘Türk yargısının bağımsız ama tarafsız olmadığını’, ‘CHP'nin demokratik açılımı engellediğini’, ‘CHP'nin PKK'lıların geri dönüşünü yanlış yansıttığını ve ‘Türkiye’ye yeni bir anayasa gerektiğini’ ifade ettiklerini” kaydeden Özyürek, “Avrupa Birliği Başkanlığı’na yapılan son seçimden bu yana esasen kaygı uyandırmaya başlayan olumsuz gelişmelerin, bu gibi beyanlarla daha da ciddi bir boyut kazanması kaçınılmaz olacaktır” dedi. Özyürek “Bu gibi beyanların, Türk halkının son zamanlarda AB'ye verdiği desteğin azalmasına, AB'nin saygınlığının zedelenmesine yol açan gelişmeleri büsbütün hızlandırmasından endişe ettiklerini” de ifade etti.