Yurtsever Hukukçular düşük ücrete itiraz etti: 'Açlık sınırı altında süper kahraman olmamız bekleniyor'

Yurtsever Hukukçular, CMK ücretlerindeki düşük artışa karşı harekete geçti. 'Yoksullaştırılmayı kabul etmiyoruz' diyen hukukçular avukatları emeğine sahip çıkmaya çağırdı.

Haber Merkezi

Hükümet, Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) 2024 Ücret Tarifesi'ni açıkladı. Avukatlar yeni tarifedeki düşük artışa itiraz ederken, Türkiye Barolar Birliği (TBB) tarifenin iptali için dava açtı, bazı barolar bu tarifenin meslek onuruna ve emeğe saygısızlık olduğunu belirterek CMK atamalarını durdurdu.

AKP-MHP iktidarının hukuk alanına müdahale ve meslek örgütlerini güçsüzleştirme adımlarından biri olan “çoklu baro” uygulaması şimdi de “grev kırıcı” yüzüyle gündemde.

CMK atama durdurma eylemine katılmayan Ankara 2 No’lu Barosu, grev kırıcılığına devam edeceğini açıkladı. Baro, “görevlendirmeler hakkında CMK müdafii/vekil atamalarının eksiksiz olarak Baromuz tarafından yerine getirileceği” şeklinde açıklama yaparak CMK ücret tarifelerine ilişkin baroların eylemine katılmayacağını açıkladı. 

CMK ataması nedir? Tarife nasıl belirleniyor?

Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) gereği şüpheli ya da sanıklara zorunlu müdafi ve vekil atamaları barolarca yapılıyor.

CMK görevleri için avukatların ücret tarifesi Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) görüşü alınarak Adalet ve Maliye bakanlıklarınca her yıl Aralık ayında belirleniyor ve Ocak ayında o yıl geçerli olacak tarife Resmi Gazete’de yayımlanıyor.

Bu yılki tarife 13 Ocak’ta Resmi Gazete’de yayımlandı. Yeni tarifede ücretlerde ortalama yüzde 58,40 oranında artış yapıldı.

'Avukatların koşulları iyileştirilmeden savunma hakkının devamlılığı sağlanamaz'

Yeni ücret tarifesini soL'a değerlendiren Yurtsever Hukukçular'dan Avukat Eylül Evren, tarife düzeltilmeksizin yurttaşların savunma hakkının da zarar göreceğini belirtti:

''Ne yazık ki her sene aynı mücadele veriliyor ancak yılın başlarında tekrardan korkunç CMK ücret tarifeleriyle karşılaşıyoruz. Özellikle  genç avukatların geçim kaynağı olarak görülen CMK görevlendirmelerinin, tarifesi bu şekliyle kabul edilemez. Haliyle güncel hayattaki zamlara ve enflasyon oranına baktığımızda bu ücretlerle CMK görevlendirmesi üstlenmek avukatlar için bir külfet haline dönüşüyor. Zira kovuşturma aşamasında üstlendiğimiz dosyalar kimi zaman iki üç yıl bile sürebiliyor. Keza soruşturma aşamasında çoğu zaman gece karakolda göreve başlayıp ertesi gün sabahında adliyede aynı koşturmaya devam ediyoruz.''

Tarifedeki ücretler kadar bu ücretlerin tahsilatında yaşana sorunlara değinen Evren, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu ücretleri tahsil ederken de sorunlar yaşıyoruz. Bu sorunlardan en temeli KDV oranını yüzde yirmi olarak makbuz düzenlemek zorunda olmak. Hali hazırda tarifede yazan ve itiraz ettiğimiz ücretler dahi oldukça küçülerek geliyor bize. Makbuzu düzenledikten sonrasında en iyi ihtimalle ücretlerin iki üç ay gibi sürelerle hesabımıza yattığını görüyoruz. Yol ücretleri konusunda da düzenlemeler yetersiz, yol ücretleri çok düşük kalıyor. Zira sanılanın aksine yalnızca kendi evlerimizin yakınında değil aslında geniş bir bölgede görevlendirmeye dahil oluyoruz. Özellik gece görevlerinde taksi yahut şahsi araç kullanmak haricinde bir seçeneğimiz olmuyor.

Tüm bu tabloda üzülerek belirtiyorum ki, CMK görevlendirmesi üstlenen avukatlar dosyalarla ilgilenmiyor gibi algılar da oluşuyor. Ancak avukatların ücretleri, çalışma koşulları iyileştirilmeden ne yazık ki vatandaşların savunma hakkının devamlılığını sağlanamaz. Bu nedenle mücadele vermeye devam ediyoruz."

'Açlık sınırı altında çalışan bir süper kahraman olmamız bekleniyor'

CMK kapsamındaki müdafilik hizmetlerinin maddi yükünün yanı sıra psikolojik yükünün bulunduğunu hatırlatan Yurtsever Hukukçular’dan Avukat Bora Uğur ise avukatların yalnız bırakıldığını belirtti:

"Bütün gün adliye ve icra koridorlarında koşturduktan sonra geçinemeyen avukatlar olarak çoğunlukla mesai çıkışı CMK kapsamında müdafilik hizmeti vermeye çalışıyoruz. Gece ikinci bir mesai bizim için yeniden başlıyor. Müdafilik hizmeti verirken oluşan algının aksine teknik ve maddi bir işten çok daha ötesini yapıyoruz. Gece vakti karakola giderken temas edeceğimiz insanların mağdur olsun, sanık olsun tamamının toplum tarafından kenara itilmiş insanlar olduğunu bilerek evimizden çıkıyoruz. Şiddete maruz kalan kadınlar, göçmen çocuklar, suça sürüklenen yurttaşlar… Hepsinin ortak paydası yoksul ve düzenin çarkları arasında sıkışarak hukuki güvenceden yoksun olması. Temas kurduğumuz insanların yüzlerindeki çaresizlik bizlere çok şey anlatıyor ve büyük bir toplumsal sorumluluk yüklüyor.

Çoğu zaman vicdanımız ve etik değerlerimiz nedeniyle görev tanımımızdan daha fazlasını yapmak zorunda kalıyoruz. Ailesinden kimse gelmediği için kilometrelerce uzaklıktaki evine bıraktığımız çocuklar, görev süremiz dışında yapılan telefon görüşmeleri, saatlerce konuştuğumuz aileler işimizin bir parçası. Düzenin toplum üzerindeki tahribatı biz CMK avukatlarının omuzlarımıza yıkılıyor ve bizler yalnız bırakılıyoruz. Bunun psikolojik ve maddi yükü çok fazla. Ancak mevcut tarifeler nedeniyle toplumsal sorumluluk duygumuz ile geçinme kaygımız sürekli bir çatışma hali içerisinde. Verilen hizmetin niteliğinin düşük olduğu bir gerçek. Birçok meslektaşım yol  parası bile çıkmadığı için hizmet vermek istemiyor ya da üzerine yeterince emek sarf edemiyor. Çünkü sistem bizden açlık sınırının altında çalışan bir süper kahraman olmamızı bekliyor."

'Halka devlet adına kamu hizmeti sağlayan avukatlar emeğine sahip çıkmalı'

Konuya ilişkin bugün bir açıklama yayımlayan Yurtsever Hukukçular, "Avukatların yoksulluğa, yurttaşların adaletsizliğe terk edilmesini kabul etmiyoruz" dedi.

İktidarın avukatları ucuz iş gücü olarak gördüğünü vurgulayan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"13 Ocak 2024 günü “CMK Gereğince Görevlendirilen Müdafi ve Vekillere Yapılacak Ödemelere İlişkin 2024 Yılı Tarifesi” Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Buna göre; yasa yolu üst mahkeme incelemeleri de dahil ortalama 5, bazıları 10 yılı bulabilen her bir CMK hizmetinin bir avukata 2000-4000 TL arası ücret karşılığı yaptırılması, üstelik bu bedellere -kazançları milyonları, milyarları bulan patronlara yapılmayan oranda- vergi kesintisi de yapılan CMK hizmeti, avukatlar için kelimenin tam anlamıyla angarya halini almıştır. 

Günlerdir buna tepki gösteren avukatların meslek örgütü barolar ve TBB, savunmadan  gelen gücü hala eylemliliğe dönüştürememiştir. TBB 54. Baro Başkanları Toplantısı sonuç bildirisinde geçen “Büyük Savunma Mitingi” geç kalınmış ancak ivedilikle örgütlenmeye başlanması gereken bir karardır. TBB’nin daha fazla beklememesi ve eylemliliğe geçmesi gerekmektedir. 

Bu meselenin kaybedeni gece gündüz, binbir ulaşım zorluğunu bertaraf ederek kamu hizmeti veren on binlerce avukattır. İktidar politikaları nedeniyle adalete ulaşamayan halkımız, yine iktidarın sömürü politikaları nedeniyle mağduriyet yaşamaktadır. CMK Otomasyon Sisteminin kapatılması, iktidarın avukatları ucuz iş gücü olarak gören zihniyetinden kaynaklanmaktadır. 

İktidar eliyle kurulan 2. barolar, insanca ücret talebiyle başlayan CMK Otomasyon Sistemi kapatmasına karşı tabiri caizse grev kırıcılık yapmaktadır. Açıklamalarında değindikleri savunma hakkı sırf iktidarın sömürü koşullarında avukatları çalıştırmasının devam edebilmesi ve buradan siyasi bir rant yaratma amacı taşımaktadır.

Kaynaklarını 6 Şubat’ta depremle yerle bir olan şehirlerimize, açlığın da ötesinde sefalet sınırı altında yaşayan emeklilere, KYK yurtlarında yaşamaya çalışan öğrencilere, kısacası kaynağın gerçek sahibi halka insanca bir yaşam sağlamak için kullanmayan; ihaleleri ve vergi afları ile kaynakları büyük holdinglere peşkeş çeken siyasi iktidarın önceliği bellidir. İktidar, halkın hak arama özgürlüğüne ve savunma hakkına da kaynak aktarmayarak tarafını, sürekli kaynak akıttığı sermayeden yana belirlemektedir.

Bugün artık mesleğimizin itibar sorunundan çok daha ciddi bir sorun haline gelen ikinci barolar tehdidinize boyun eğmeyeceğiz. Avukatların yoksullaşmasını kabul etmiyoruz. Biz, Yurtsever Hukukçular olarak, kamu kaynakları halk yararına kullanılmalı, halka devlet adına kamu hizmeti sağlayan avukatlar emeğine sahip çıkmalı, insanca bir yaşama kavuşmalı diyoruz!"