Terkedişler, yeni aşklar ve umutlara dair Bacchus ve Ariadne

Aslında hikaye, Corona takımyıldızına, Ege denizine, labirentlere, yardım edişlere, terk edilişlere, yeni aşklara, umutlara, tanrılar ya da canavarlar suretinde gördüklerimize, yani insana dairdir.

Fide Lale Durak

Titian (Tiziano Vacellio), 1520-23, “Bacchus ve Ariadne”, Londra Ulusal Galerisi

Titian’ın mitolojik bir hikayeye dayanan “Bacchus ve Ariadne” resmi, şarap tanrısı Bacchus (Yunan mitolojisinde Dianisos) ve Girit Kralı Minos’un kızı Ariadne’nin karşılaşmalarını anlatır. Titian, Latin şairler Ovid ve Catullus’un şiirinden yola çıkarak hikayeyi betimlemiştir. Havada resmedilmiş olan şarap Tanrısı Bacchus odak noktasını oluşturur. Resmin sağ tarafı tamamen şarabın, eğlencenin tanrısı Bacchus’a ve sürekli onunla birlikte hareket eden, eğlenen, sarhoş olan takipçilerine ayrılmıştır. Bunlar; elinde tef ve zil ile eğlence yaratan Bacchata’lar, her zaman şarap tanrısı ile yan yana konumlandırılan yarı keçi yarı insan Satir, şiirde de yılanlara sarılmış olarak tasvir edilmiş ve antik bir Yunan heykelinden esinlenilerek yapılmış olan bir erkek figür, elinde şarap tanrısının asasını taşıyan başka bir erkek figür, en geride eşeğin üstünde yolculuk eden ve Bacchus’u bebekken bakıp büyütmüş olan Silenos yer alır. Bacchus’un arabasını çeken çıtalar resimdeki tek durağanlıktır. 

Resmin sol tarafında Theseus’un kendisini terk ettiğini fark eden Ariadne, kendinden uzaklaşan gemiye doğru yönelmiş ve tam o anda Bacchus ile karşılaşmanın şaşkınlığı içindedir. Bacchus ise Ariadne’yi görür görmez çarpılmış ve arabasını durdurarak ona doğru yönelmiştir. Ariadne’nin babası Minos, zalimliği ile ün salmış bir savaşçı kraldır. Tanrı Zeus ile ölümlü Europa’nın çocuğudur. Ariadne’nin üvey kardeşi Minotor, boğa kafalı, insan vücutlu ve insan etiyle beslenen bir canavardır. Kral Minos, Minotor’u asla kaçamayacağı, mimar Daidalos’a inşa ettirdiği, Labirantos Sarayının (labirent) derinliklerine göndermiştir. Minotor’a her sene yedi genç erkek ve bakire kız kurban edilir. Atina prensi Theseus kurban edilmek için seçildiğinde canavarı öldürmeye karar verir. Ariadne, Girit’e gelen Theseus’a aşık olur. Theseus’a kendisiyle evlenmesi şartıyla yardım eder ve labirentten kurtulması için ona bir yumak iplik verir. Theseus labirent boyunca ipi arkasında bırakarak ilerler. Böylece Minotor’u öldürdükten sonra yolunu bulabilir. Theseus ve Ariadne Atina’ya gitmek üzere kaçarlar. Kaçış yolu üzerinde Naksos adasında konaklarlar. Ariadne uyandığında, çoktan uzaklara doğru yol almış olan Theseus’un gemisini görür. Theseus Naksos adasında Ariadne’yi bırakmış ya da unutmuştur. 

Titian, hikayenin tam bu anını, terkedilmiş Ariadne ile Bacchus’un karşılaşmasını resmetmiştir. Resim hikayenin sonrasına dair de izler taşır. Theseus’ta aşkına karşılık bulamayan Ariadne, Bacchus’un aşkına kalbini açacak ve sonunda evleneceklerdir. Bacchus’un gökyüzüne sabitlediği taç şeklindeki yıldızlar (Corona-Kuzey Tacı) aşkının göstergesi ve Ariadne’ye evlilik hediyesidir. Şarap Tanrısı ile evlenen Ariadne, böylece Tanrılar katına çıkacaktır. Theseus ise Ariadne’yi terk etmenin (kimi anlatılara göre zorunda kalmıştır) hüznü ile gemisine, zafer anlamına gelecek olan beyaz yelken yerine siyah olanları açar. Eve varmak üzere olan kara yelkenli gemiyi uzaktan gören Atina Kralı Aegeus, oğlunun başarısız olduğunu zanneder ve kendini denize atarak intihar eder. Ege Denizinin adının buradan geldiği söylenir. 

Resimde hareketin yarattığı kaosa karşın renklerle sağlanan bir harmoni vardır. Titian’ın gökyüzünde kullandığı ultramarin mavi, denize doğru devam eder ve ton değiştirir. Ariadne’nin üzerindeki kıyafette daha canlı ve koyu bir maviye dönüşür. Resmin sol tarafı mavinin soğuk duruluğu ile doludur. Resmin sağ tarafında ise kahverengi, kırmızı ve toprak tonları ile daha sıcak renkler hakimdir. Resmin dengesi Bacchata’ların kıyafetlerindeki mavilik ve Ariadne’nin üzerindeki kırmızılık ile sağlanır. Açık teniyle resmin ortasında parlayan Bacchus, havadaki konumlanışı ile resmin bütününde dengeli bir üçgen yaratır. Bacchus ile Ariadne’nin birbirlerine bakışları, arkada tef çalan Bacchata ile asayı taşıyan erkek figürün birbirlerine bakışlarında tekrar edilir ve güçlendirilir. 

Hikayenin detayları farklı anlatılara göre değişse de Theseus’un terk edişi, Bacchus ve Ariadne’nin aşık olmaları, Minotor’un sonu değişmez. Mitolojide çoğu zaman tanrılar gücünü bencilce isteklerini elde etmek için kullanır ve insanlar kendileri için yaratılan kadere ayak uydurur. Yine de mutlaka tanrıların isteklerine karşı çıkan bir insan vardır. Bazen insanlar cezalandırılır ve Minotor gibi canavarlar doğar; bazen de sadece canavarı değil, tanrıları da öldüren insanlar yazılır. Aslında hikaye, özellikle Temmuz ayında gökyüzünde görebileceğimiz Corona takımyıldızına, Ege denizine, labirentlere, yardım edişlere, terk edilişlere, yeni aşklara, umutlara, tanrılar ya da canavarlar suretinde gördüklerimize, yani insana dairdir.