Polis telefonu kırmaya çalışmıştı: Muhabir ve TGS suç duyurusunda bulundu

1 Mayıs'ta polisin, telefonunu yere atarak kırmaya çalıştığı Yol TV muhabiri Özge Uyanık, Türkiye Gazeteciler Sendikası Ankara Şubesi aracılığıyla suç duyurusunda bulundu.

Haber Merkezi

Ankara'da 1 Mayıs eylemlerinde çekim yaparken Yol TV muhabiri Özge Uyanık’ın telefonu polis tarafından yere atılarak üzerine basılmıştı. Özge Uyanık, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Ankara Şubesi aracılığıyla bugün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. 

Dilekçede, hukuka aykırı genelge nedeniyle Emniyet Genel Müdürü hakkında “kanunsuz emir vermek" gerekçesiyle; genelgeyi gerekçe göstererek Özge Uyanık'ı engelleyen polis memurları hakkında ise “tehdit", “mala zarar vermek", “görevi kötüye kullanmak" gerekçesiyle suç duyurusunda bulunuldu.

Suç duyurusu öncesi Özge Uyanık, TGS Ankara Şube Yöneticisi Alican Uludağ, TGS Avukatı Meliha Selvi, CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer, Gazeteci Rahmi Yıldırım, TGS Ankara Şube yöneticileri ve avukatların katılımıyla adliye önünde bir açıklama yapıldı.

TGS Ankara Şube Yöneticisi Alican Uludağ “1 Mayıs eylemlerini takip ederken Yol TV Muhabiri Özge Uyanık’ın polis tarafından görevinin yapmasının engellenmesine ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmaya geldik. Öncelikle Emniyet Genel Müdürü hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Devamında Özge Uyanık’a müdahalede bulunan polisler hakkında şüpheli olarak suç duyurusunda bulunacağız. Emniyet Genel Müdürü’nün gazetecilerin çekim yapmasını da yasaklayan genelgesinin konusu suç teşkil eden eylem olduğu gerekçesiyle dilekçede bu husus yer aldı. Özge Uyanık’a yönelik eylem ise görevi kötüye kullanma, tehdit ve mala zarar verme iddiasıyla dilekçede yer aldı" dedi.

Son dönemde gazetecilere yönelik sistematik bir saldırının söz konusu olduğunu belirten Uludağ "Özellikle güvenlik kuvvetlerinin gazetecilere yönelik müdahalesi var ve gazeteciler alanda görevini yapamaz hale geldi. Örneğin son iki yılda Ankara’da Türkiye Gazeteciler Sendikası olarak buna yönelik 10 eylem tespit ettik. Daha önceden Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılmış bir suç duyurumuz var. Buna karşılık gazetecilere yönelik polis müdahalesi maalesef devam ediyor" dedi.

'EGM genelgesinin geri çekilmesini talep ediyoruz'

Anayasa Mahkemesi’nin içtihatlarını hatırlatan Uludağ “Basın özgürlüğü demokratik hukuk devletinin temelini oluşturuyor” ifadelerini kullandı. Uludağ ayrıca Emniyet Genel Müdürlüğü’nün genelgesinin geri çekilmesi çağrısında bulundu:

“Son örnek arkadaşımız Özge’nin başına gelen oldu. Tabii ki bunda Emniyet Genel Müdürlüğü’nün hukuka aykırı genelgesi etkili oldu. Gazetecilere yönelik fiili müdahalelerin son bulması için hakkımızı yargı eliyle savunmayı sürdüreceğiz. Tüm bu müdahaleler Anayasa’da yer alan basın ve ifade özgürlüğüne açık şekilde aykırılık teşkil ediyor. Çünkü Türkiye demokratik bir hukuk devleti. Basın özgürlüğü de demokratik hukuk devletinin temelini oluşturuyor. Yine Anayasa Mahkemesi’nin benzer içtihatları var. Beyza Kural ve Erdal İmrek kararı var. Bu kararlarda açıkça hukuk diyor ki gazeteciler alanda görevlerini özgürce yapabilirler, buna yönelik her türlü müdahale ihlaldir ve bu müdahalede bulunan kamu görevlileri suç işlemektedir, yargılanması gerekmektedir. Bu tür eylemlerin son bulması dileğiyle bu suç duyurusunu yapacağız. Türkiye Gazeteciler Sendikası olarak da benzer ihlallerin takipçisi olacağız. Yargı eliyle hakkımızı aramayı sürdüreceğiz. Son bir çağrımız da siyasi iktidara: Hukuksuz Emniyet Genel Müdürü Genelgesi’nin geri çekilmesini talep ediyoruz. Gazetecilerin alanda görevlerini özgürce yapmasının sağlanmasını talep ediyoruz.”

'Hiçbir genelge Anayasa'nın üzerinde değildir'

Uludağ’ın ardından konuşan Yol TV muhabiri Özge Uyanık, “Nerede bir hukuksuzluk görürsek kayıt altına almaya devam edeceğiz” dedi. Halkın haber alma hakkını savunmaya devam edeceklerini belirten Uyanık şunları söyledi:

“Bu genelgenin hukuka aykırı olduğu tekrar tekrar söylendi. 1 Mayıs günü bu genelge gerekçe gösterilerek çekim yaptığım telefonum alındı, yere atıldı ve üzerine basıldı. Hiçbir genelge Anayasa’nın üzerinde değildir. Bizim haber alma, haber verme hakkımızın Anayasa’yla korunduğunun bir kez daha altını çizmek için bugün suç duyurusunda bulunuyoruz. Hukuksuz genelgedeki hukuksuz talimatı uygulayan polisler hakkında da suç duyurusunda bulunuyoruz. Bu genelgenin hiçbir şekilde basını etkilemeyeceği söylendi ama bizim yaşadıklarımız bu açıklamalarla çelişiyor. Vatandaşın da bir hak ihlali gördüğünde bunu belgelemesi kısıtlanmamalı. Nerede bir hukuksuzluk, insanlık dışı müdahale görürsek biz bunu telefonlarımızla kameralarımızla kayıt almaya devam edeceğiz. İşimizi yapıyoruz ve  kamusal alanda görevimizi yaparken hiçbir kamu görevlisi tarafından engellenmek istemiyoruz. Yargının da basın özgürlüğümüzü koruyacak şekilde karar vermesini bekliyoruz. 1 Mayıs’ta olduğu gibi her gün halkın haber alma hakkını savunmaya ve işimizin gereğini yapmaya devam edeceğiz.”

TGS Avukatı Meliha Selvi de “Türkiye Gazeteciler Sendikası olarak bu genelgenin iptali için dava açıyoruz. Anayasada tanımlanan en temel haklardan birisi şudur: basın hürdür, sansür edilemez. Anılan genelge basın hürriyetini engellediği gibi basında sansürü de yaratmaktadır ve en önemlisi, basının görev yapmasını sağlamakla ve vatandaşın korunmasıyla görevli çok kıymetli polis memurlarının basınla ve vatandaşla karşı karşıya gelmesine neden olmaktadır" dedi.

Emniyet Genel Müdürlüğü genelgesinin anayasaya ve sıralı kanunlara aykırı olduğunu belirten Selvi "İptali için gerekli hukuki girişimleri sürdüreceğiz" diye konuştu.

CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer de genelgenin geri çekilmesi ve sorumlular hakkında cezai işlem başlatılması çağrısında bulundu.