AKP-MHP iktidarında eğitimin çökertilmesinin son örneği "Çevreme Duyarlıyım ve Değerlerime Sahip Çıkıyorum" (ÇEDES) projesinin yürürlüğe sokulması olmuştu.
ÇEDES kapsamında imamlar ilkokul ve ortaokulda derslere girmeye başlamış, çocuklarımız imzalanan protokolle Diyanet'e bağlı müftülüklerin "etkinlik" adı altında düzenlediği çeşitli müfredat dışı işlerin parçası haline getirilmeye başlamıştı.
Denetim yok
Tarikat ve cemaatlerle protokolleri savunan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğrencilere vaiz, Kuran kursu hocaları gibi din görevlilerinin eğitim vermesini öngören ÇEDES Projesi’nin "okul dışı bir kulüp çalışması" olduğunu öne sürse de artık kamuoyunun da hakim olduğu üzere durum hiç de öyle değil.
Okul müdürleri ÇEDES kılıfına sığınarak çocukları her yere götürmeye çalışırken bazen velilerden izin alma gereksinimi dahi duymuyor. Okullara sokulan imam ve müftüler yalnızca uzmanlık alanı olan kişilerin konuşabileceği konularda "vaaz" veriyor. Camiye götürülen öğrencilere imamlar "insan hakları" konulu sunum yapıyor.
En çarpıcı örnekse geçtiğimiz haftalarda Urfa'dan gelmişti. Çocuk istismarından tutuklanan müftünün ÇEDES projesi kapsamında "manevi danışman" olarak okulda görevlendirildiği ortaya çıkmıştı. Okulda istismara uğrayan bir çocuğun yaşadıklarını öğretmenine anlatmasından sonra ilçe müftüsü tutuklanmıştı.
Müftülük sitelerinde çocuklarımızın ne işi var?
Okul, cami, mezarlık temizletilen çocuklar tarikatların gerici derneklerin elinde oradan oraya sürüklenirken, Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı müftülükler çocukların götürüldüğü yerleri adım adım takipte.
Her gün yeni bir ÇEDES skandalı haberi gelirken, il ve ilçe mütfülüklerinin internet sitelerinde "ÇEDES" adı altında paylaşılanlar dikkat çekici. Anaokulundan, lise öğrencilerine kadar her yaştan çocuk üstelik de yüzleri görünür şekilde afişe edilirken, yaptırılan "işler", götürülen yerler de detaylı olarak paylaşılıyor. Bu örnekler neredeyse her il ve ilçede var. Fotoğrafların bir kısmı il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin sitelerinde, sosyal medya hesaplarında da paylaşılıyor.
Son günlerin modası 'kermes': Çocuklara toplatılan paralar Diyanet Vakfı'na
Son günlerde en çok paylaşılan "etkinlik"se kermesler. Diyanet İşleri Başkanlığı ile çok sayıda iştiraki ve işletmesi sayesinde gelirini katlayan Türkiye Diyanet Vakfı'nın "Özgür Filistin'in Yanındayız" başlıklı "yardım kampanyası"yla pek çok ilde çocuklara kermes yaptırılıyor. ÇEDES kapsamında düzenlenen kermeslerde öğrencilerden toplanan paradan Diyanet Vakfı’na aktarılıyor.
İşte o paylaşılan fotoğraflardan yalnızca birkaçı*:
ÇEDES nedir?
ÇEDES Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalanan bir protokol. Proje 2022 yılında pilot illerde uygulamaya başlanmıştı. Projeye ait protokol ya da 2023 yılının başında yayınlanan “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi Uygulama Usul ve Esasları” gibi resmi belgelerde, “din eğitimi” ifadelerine yer verilmemişti.
Ekim ayı birlikte de, ÇEDES kapsamında hazırlanan ve “Edep, Saygı ve Nezaket” başlıklarını konu edinen ilk Öğretmen Kılavuzu yayınlanmıştı. Kılavuzda değerler eğitiminin, temel olarak “din eğitim” olarak planlandığı açık bir şekilde görülmüştü. “Multimedia Önerisi” başlığı altında önerilen videoların, Diyanet TV, Diyanet Çocuk kanallarından seçildiği ve ilk videonun “İslam Her İşte Nezaketi Emreder – İslam Nedir?” başlığını taşıdığı anlaşılmıştı.
Çok tepki çeken protokol sonrası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ÇEDES için yapılan "laikliğe aykırı" konulu suç duyurusunu incelemiş ve dilekçenin işleme konulmamasına karar vermişti.
ÇEDES protokolüyle öğrenciler ülkenin dört bir yanında gerici ve müfredat dışı işlere maruz bırakılıyor.
*Haberimizde özellikle çocukların yüzlerinin görülmediği fotoğraflar tercih edildi ya da çocukların görüldüğü yerlerde yüzleri gizlendi.