Memorandumu nasıl yorumladılar: ‘Son ana dek taviz vermemek standart prosedürleri’

Batı medyası üçlü anlaşmayı ‘Biden’ın zaferi’ olarak öne çıkardı ve NATO'nun genişlemesinin 'Putin'e darbe' olduğuna dikkat çekti. Türkiye ise geri planda kaldı.

Deniz Yaşayan

İspanya’nın başkenti Madrid’te AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, İsveç Başbakanı Magdalena Andersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg arasında gerçekleştirilen dörtlü görüşmenin ardından Türkiye, Finlandiya ve İsveç arasında bir üçlü memorandum imzalandı. 

Memorandum metninde “PKK ve uzantılarıyla mücadelede Türkiye’yle tam işbirliği”, “Savunma sanayii alanında ambargo ve kısıtlamalara gidilmemesi” ve “Terör suçlularının iadesi konusunda somut adımlar atılması” gibi maddeler yer aldı.

AKP'nin bir "diplomatik zafer" olarak sunduğu gelişmeyi CNN'den The Economist'e, DW-TV'den The New York Times'a, Batı medyasının önemli bir kısmı “Türkiye, Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya üyeliklerine vetosunu kaldırdı" manşetiyle gördü.

‘Biden’ın zaferi’

ABD'de Demokratlara yakın medya, Başkan Joe Biden‘ın süreç boyunca oynadığı rolü ön plana çıkardı. 

CNN’de yer alan bir analizde üçlü memorandum 'Biden'ın zaferi' olarak değerlendirilirken, Biden'ın Finlandiya ve İsveç'in diplomasi heyetine "inatçı Türk lider" karşısında "doğru anı yakalamaları" tavsiyesinde bulunduğu aktarıldı. Haberde, Türkiye'nin tutumuna ilişkin görüşlerine yer verilen Avrupalı bir yetkilinin "Son ana kadar taviz vermemek Türkiye’nin standart prosedürüdür. Bu da genellikle ABD Başkanı’yla yapılan ikili görüşme ile sonlanır" sözleri dikkat çekti.

‘Putin’e darbe’

The New York Times varılan mutabakatı "Putin'e darbe" başlığıyla duyururken, "Türkiye'nin tavrında değişikliğe gitmesi Başkan Biden için bir zafer ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin için bir darbe" ifadelerini kullandı. The Washington Post'ta da benzer şekilde "Türkiye, Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliğini desteklemeyi kabul ederek ittifakın büyümesinin yolunu açtı" yorumu yapıldı.

ABD merkezli CBS News ise Türkiye'nin "F-35'lerin satın alınmasıyla ilgili pürüzlerin kaldırılması" talebini anımsatarak, söz konusu meselenin yapılan üçlü zirvede gündeme getirilmediğinin altını çizdi. Haberde, "Üst düzey bir Washington yetkilisi Türkiye'yi bir anlaşmayı kabul etmeye ikna etmek için herhangi bir taviz vermediklerini söyledi” denildi.

Almanya merkezli DW-TV'nin haberinde de F-35'ler konu edildi ve bir ABD’li hükümet yetkilisinin, “Ankara, yüksek teknolojili savaş uçakları teslim etmeyi reddetmesinden vazgeçmesi için ABD'ye baskı yapmadı ve bir talepte bulunmadı” iddiasına yer verildi.

‘Erdoğan’ın hamlesi etkili ve şaşırtıcıydı’

İngiltere merkezli The Economist ise haftalardır devam eden "pazarlık" sürecine değindi.

Türkiye'nin uyguladığı diplomasi yöntemlerine ilişkin olarak haberde, "Türkiye Cumhurbaşkanı, uluslararası siyasette kendi yolunu bulmak için profesyonel fauller yapmaktan çekinmiyor. Geçen ay, Rusya'nın ciddi tehdidi altındayken Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya katılımını hızlandırmak için yaptığı hamle, etkili olduğu kadar şaşırtıcıydı" denildi ve "Erdoğan ülkesine zaferle dönüyor" tespitinde bulunuldu.