Laikliğin Anayasa'ya girişinin 87. yılında TKP'den açıklama: Şeriat isteyenlere boyun eğmeyeceğiz!

Laikliğin kabul edilişinin yıldönümünde açıklama yayımlayan Türkiye Komünist Partisi, "Dayattığınız karanlığa boyun eğmiyoruz" dedi.

Haber Merkezi

5 Şubat 1937'de hayata geçirilen bir düzenlemeyle Osmanlı'nın gerici kalıntılarına yeni bir darbe vuruldu ve laiklik resmen Anayasa'ya girdi.

Aradan geçen 87 yılın ardından laiklik büyük oranda kağıt üstünde kalmış bir madde haline geldi. Son şeriat tartışmalarıyla tamamen kaldırılması dahi konuşuldu.

Laikliğin Anayasa'ya girişinin yıldönümü için bir açıklama yayımlayan Türkiye Komünist Partisi (TKP), iktidarın şeriat savunusu muhalefetinse şeriat güzellemesiyle hukuku ayaklar altına aldığını vurguladı.

'Erdoğan'a verilmesi gereken yanıt açık'

Cumhuriyet'in yeniden ayağa kaldırılacağını ilan eden TKP, iktidara "Dayattığınız karanlığa boyun eğmiyoruz" sözleriyle seslendi.

Açıklamanın tamamı şöyle:

"Bugün 5 Şubat. Türkiye’de Anayasa’ya laiklik ilkesinin girdiği o önemli günün yıldönümündeyiz.

Ancak aradan geçen 87 yılın ardından laiklik ilkesi bütün kazanımlarıyla birlikte ortadan kaldırılmış, Anayasa’da bir süs olarak durmaması ve tamamen kaldırılması da son şeriat tartışmalarıyla birlikte gündeme getirilmiş durumda.

İktidarından muhalefetine göz göre göre, üstelik de hemen her gün laikliğe karşı ağır suçlar işlemeye devam ediyorlar.

Devletin nerdeyse tüm bakanlıkları tarikatlar arasında pay edilmiş durumda. Halka ait olan ve halk için kullanılması gereken kaynaklar, tarikat ve cemaatlere büyük bir hızla aktarılıyor. Geleceğimiz, çocuklarımız, gençlerimiz gericilerin insafına terk ediliyor.

Büyük bir mücadele ve umut ile kurulmuş olan Cumhuriyet’e ait ne varsa talan ettikleri yetmezmiş gibi şimdi de devletin en tepesindeki kişi, zerre tedirginlik duymadan halkın karşısına geçip şeriatı savunabiliyor. Erdoğan böylelikle anayasa hukukunun da üstüne koca bir çizik atmış oluyor. En azından Cumhuriyet’in kurucu partisi olmanın sorumluluğunu taşıması gereken, ülkenin ana muhalefet partisi ise şeriat güzellemesi yaparak güya Erdoğan’a kafa tutuyor. Halkın yoksulluğunu işaret ederek şeriat savunusunu yapay gündem ilan eden siyasi anlayışın, çıkarlar söz konusu olduğunda tarafının neresi olduğunu gayet iyi biliyoruz.

Yoksulluğun da işsizliğin de, gericilerin meydanda cirit atmasının da nedeni eşitsizlik yaratan bu sömürü düzenidir. Patronlarla, sömürücü sınıfla derdi olmayanlar, iktidara ancak parmak sallayabilir. Erdoğan’a şeriat kurallarını hatırlatarak ve şeriatın dili ile Erdoğan’ı tehdit ederek, muhalefet de anayasa hukukunu çiğnemiştir.

Erdoğan’a verilmesi gereken yanıt açıktır. Dayattığınız karanlığa boyun eğmiyoruz! Yüz yıl önceki mücadele azmi ve inançla ayağa kaldıracağız Cumhuriyet’i. Gericilerin, patronların, sömürücülerin saltanatına son vereceğiz ve bir daha yıkılmamak üzere kuracağız Sosyalist Cumhuriyet’i."