Ey kim bilir hangi ilçenin Sulh Ceza Hakimi… Bu yazıyı iyi oku!

Tomya isimli şirket ve avukatları basını yıldıracaklarını düşünüyorlarsa, yanılıyorlar. Fakat arada Türkiye yargısının seviyesi ortaya çıkıyor.

Yiğit Günay

Sayın, kim bilir hangi ilçenin Sulh Ceza Hakimi,

Biz bu haberi 26 Ocak 2024 tarihinde yayımlıyoruz. Siz, bir ihtimal, birkaç hafta sonra okuyacaksınız.

Bir ihtimal, zira, meslektaşlarınızın çoğu okumuyor.

Şu an yanınızda bir avukat var. Belki de elinize tutuşturdu listeyi, az önce ayrıldı yanınızdan. Yavuz Usta’nın avukatı.

Yavuz Usta kim? Kripto para borsası Tomya isimli şirketin patronu.

Kendisinin avukatı aylardır Türkiye’nin en ücra ilçelerindeki sulh ceza mahkemelerini arşınlayıp duruyor. İnternette Yavuz Usta ve yine şirketin yöneticisi olan Ece Pulaş’ın adının geçtiği tüm haberlerin bağlantılarını içeren listeyi hakimin eline tutuşturuyor, “Engelleyin lütfen” diyor.

Kemaliye, Samandağ, Keban… Avukat Türkiye turuna çıkmış durumda.

Diyor ki, “Müvekkilimle ilgili yürüyen süreçte gizlilik kararı var, bu haberler müvekkilimizin kişilik haklarını zedeliyor”. Yavuz Usta ve Ece Pulaş dahil birçok kişi Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında tutuklandı.

Söyleyeceklerimiz bu kadar. Zira gizlilik kararı var. Takdir edersiniz ki, bu kadarını söylemek, gizlilik kararına halel getirmiyor.

Sayın Hakim,

Size verdikleri listeye göz atın, bağlantılara tıklayın. Olayın yürümekte olan yargı süreciyle zerre ilgisi olmadığını göreceksiniz. Bağlantılar arasında, henüz bu soruşturma başlamadan önce, mevzubahis kişilerin lehine, sıradan haberler dahi var: Ece Pulaş kimdir, Tomya şirketinde yönetici oldu gibi…

Dertleri, kendilerini internetten tümüyle sildirmek. Oysa, hele ki haklarında bir yargı süreci sürerken, bu “iz kaybettirme”nin kamu çıkarlarına aykırı olduğu, halkın haber alma hakkını ihlal anlamına geldiği aşikâr.

Öte yandan, Sayın Hakim,

Tehlikede olan yalnızca halkın haber alma hakkı değil, bizzat sizin saygınlığınız.

Çünkü meslektaşlarınızın bazıları, maalesef, akıllarda soru işaretleri yaratan tasarruflarda bulunuyorlar.

Samandağ Sulh Ceza Hakimi Ömer Yavuz Şahin mesela. 26 Aralık’ta, aralarında soL’un da bir haberinin bulunduğu onlarca bağlantıyı engelleme kararı aldı, fakat ne hikmetse karar metnine, “talep eden”in kim olduğu bilgisini yazmadı! Galiba Yavuz Usta ve ekibi isimlerini yalnızca internetten sildirmeye çalışmıyor, sildirme kararlarından da sildirmeye çalışıyor! Bu tuhaflığı anlamak için mahkemeyi aradık, “Buyrun Samandağ’a gelin dosyaya bakın” dediler.

Neyse ki sonradan karara itiraz edilince Samandağ Sulh Ceza Hakimliği erişim engelleme kararını kaldırdı. Gerekçe olaraksa, sanıyoruz o bir hafta içinde öğrenip “Aaaa, böyle de bir olay varmış” dedikleri bir hususa işaret etti: “Sulh Ceza Hakimliklerinin CMK m. 12/5 atfıyla 12/3 gereği, İnternet sitesinin Türkiye’de bilinen bir merkez adresi varsa, bu adresteki Sulh Ceza Hakimliğinin içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi kararı vermeye yetkili olduğu…”

Yani, sonradan haksızlığı giderirken, “bu dosyanın ne işi var Samandağ’da” dediler.

Yalnız, Sayın Hakim, daha fenası, düzeltilemeyecek yanlışlar yapan meslektaşlarınız da oluyor.

Örneğin, Keban Sulh Ceza Hakimi Afife Acar Kalkan…

19 Ocak’ta verdiği kararda mahkeme, yine onlarca bağlantıyı engelledi. Zahmet edip okumamışlar da engelledikleri içerikleri, yoksa soL’un “Sansür bülteni yayımlayan site de sansürlendi” haberinin içeriğinde engellemeye gerekçe olabilecek hiçbir unsur olmadığını görmemeleri imkansız. Torba engelleme bunlar…

Ama, Hakim Afife Acar Kalkan, hadi tümünü engelledi… Bir de kalktı, “Gereği düşünüldü” ifadelerinin ardından karara aynen şu ifadeleri yazdırdı:

“Talepte bulunan vekili 19.01.2024 havale tarihli dilekçesinde özetle; Müvekkil Yavuz USTA'nın ülkemizin yetiştirmiş olduğu uluslararası alanda tanınmış saygın ve ünlü bir iş insanı ve Tomya Teknoloji Anonim Şirketi'nin sahibi olduğunu, ısmarlama ve ucuz yayınların müvekkilin, onuruna ve ticari itibarına yönelik saldırı teşkil ettiğini…”

“İtibara saldırı” konulu karar alan Hakim, aralarında yalnızca soL da değil, NTV, DHA, Sabah gibi kurumlar da bulunan yayınlar için Yavuz Usta’nın avukatının kullandığı “ısmarlama ve ucuz” lafını bizzat mahkeme kararında yazıp kayıt altına aldı!

Rezaleti anlamışsınızdır, ama mesleğimiz gereği, başka türlü de anlatalım:

Diyelim ki soL’a bir kaynaktan bir ihbar geldi. Kaynak birtakım iddialar ortaya attı. 

soL şöyle yazsa: “İddialara göre bütün Türkiye’deki Sulh Ceza Hakimliklerini elinde para dolu çantasıyla tek tek gezip müvekkili Yavuz Usta ve Ece Pulaş’ın adının geçtiği tüm içerikleri engelleten avukatın ziyaretinin ardından ısmarlama bir karar alan Keban Sulh Ceza Hakimi Afife Acar Kalkan…”

Böylesi ağır, hem hakaret hem iftira niteliği oluşturan bir sözü, birinin iddiası diye soL haberine yazsa…

“Hemen engelleriz” diyeceksiniz, doğru değil. Zira soL, teyit edemiyorsa, bunu yazmaz.

Meslektaşlarınız yazıyor, biz hayretler içinde okuyoruz.

Umarız, siz de bu yazıyı okuyunca hayretler içinde kalmışsınızdır. 

Ve umarız, şu an yanınızda bulunan, veya az önce ayrılan avukata hak ettiği yanıtı verirsiniz.

Çünkü olan bize olmuyor. Biz, gördüğünüz gibi, ne kadar engellense, anlatmanın bir yolunu yine buluruz.

Olan Türkiye yargısına oluyor.

Yargının, meslektaşlarınızın ve bizzat sizin itibarınızı iki paralık etmeye değmez, inanın.