'Çeşme Projesi İzmir'in Kanal İstanbul'udur'

'Çeşme Projesi' adlı talan projesinin Yarımada'ya geri dönüşü olmayan zararlar vereceği düşünülürken, 27 Ekim'de yapılacak bilirkişi incelemesine çağrı yapıldı.

Haber Merkezi

İzmir'de Çeşme Yarımadası'nda binlerce hektarlık alanın "turizm kalkınma" veya "istihdam projesi" adıyla turizm patronlarına peşkeş çekilmesi gündemde. TMMOB, İzmir Tabip Odası, İzmir Barosu, EGEÇEP ve yurttaşlar konuyla ilgili Cumhurbaşkanı kararının iptali için dava açmıştı. Söz konusu davanın 27 Ekim'de yapılacak bilirkişi incelemesi öncesi söz konusu meslek ve çevre örgütleri çağrıda bulundu.

İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı'nın okuduğu basın açıklamasında kentin en önemli ekolojik yutak alanlarından biri olan Yarımada'nın ekosistem bütünü içinde benzersiz ve hassas yapısına dikkat çekildi. 

Çamlı, "Çeşme Turizm Planı olarak sunulan proje bilimsel dayanaktan yoksun, kamu ve doğa yararına aykırıdır. Kamu kullanımına açık ve devlete ait olan kıyıların, hatta tapuda kaydı olmayan deniz alanlarının turizm amaçlı bölge ilan edilmesi ve hatta özel kullanıma tahsis edilmesi; başta Anayasa olmak üzere mevzuata aykırı olduğu gibi, bu kamusal alanların, gerçekte sahibi ve hak alacaklısı, İzmir halkı tarafından kullanılamaması sonucunu da doğuracaktır" dedi.

'Kamu malı kamu yararı için kullanılmalıdır'

Projenin ülkedeki ekolojik talan projelerinin en büyüklerinden birisi olduğunu vurgulayan Çamlı "Çeşme Projesi İzmir’in Kanal İstanbul'udur" dedi.

Açıklamada şöyle denildi:

"Kalkınma ve turizmin gelişmesi adı altında bize sunulan proje, İzmir halkını yoksullaştıracak, nefes alma alanlarını elinden alacak, iklim krizinin sebep olduğu doğal süreçlerin olumsuz sonuçlarının artarak hızlanmasını sağlayacak ve sermaye sahiplerinin elinde köleleştirecektir. Bu sadece bir doğa yıkımı değil aynı zamanda kentimizin ve tüm ülkenin doğal zenginliklerini bir avuç sermaye sahibine kurban eden; sosyal adalet, çevresel adalet gibi temel yaşam ilkelerine aykırı planı, bir turizm planı olarak, kamunun alanlarını ve kaynaklarını kısa vadeli rant politikalarının hizmetine sunmaktır.

Bugüne gelindiğinde ülkemizin her köşesinde yürütülen ekolojik talan projelerinin en büyüklerinden birisi ne yazık ki Çeşme Projesi olarak karşımıza çıkmaktadır.  Çeşme Projesi İzmir’in Kanal İstanbuludur. Kamunun malı, kamu için, kamu yararı için, kamu için kullanılmalıdır. Aksi düşünce ve tasarruf için yapılan her türlü plana projeye karşı çıkmak, kamunun malını, kamu adına korumak her yurttaşın, her kurumun görevidir.

İzmir için, yaşam hakkımız, geleceğimiz, yaşam alanlarımız için, Çeşme Projesi'ne dur diyeceğiz."

Çeşme Turizmini Koruma ve Geliştirme Kararı’nın iptali talebiyle meslek odaları, sivil toplum örgütleri ve yurtaşların açtığı ortak davanın Danıştay Altıncı Dairesi’nce 27 Ekim Çarşamba günü saat 11.00'de Çeşme Adliyesi önünden başlatılacak şekilde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılacak.