Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ve Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu ile 6 gazetecinin tutuklu olduğu, 8 sanıklı davanın iddianamesi İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
50 sayfalık iddianamede 6'sı tutuklu, biri serbest, biri de yurtdışında olan sanık yer alıyor. Tutuklu bulunan gazeteciler Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Hülya Kılınç, Murat Ağırel, Mehmet Ferhat Çelik ve Aydın Keser. Eren Ekinci ifadesinin ardından serbest bırakılırken, Erk Acarer de yurtdışında bulunuyor.
25 Şubat’ta Meclis’te İYİP Milletvekili Ümit Özdağ tarafından açıklanan, sonrasında haberler yapılan Libya'da yaşamını yitiren MİT mensubuna ilişkin, 3 Mart’ta cenazesinin haberi yapılması nedeniyle Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu ile birlikte altı gazeteci tutuklanmıştı.
'İçi boş, ciddiyetten uzak, hukuk tekniğine aykırı'
Odatv'de yer alan habere göre, iddianameyi değerlendiren Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu'nun avukatı Hüseyin Ersöz "Tutuklu gazeteciler hakkındaki iddianame kabul edildi. İçi boş, ciddiyetten uzak, hukuk tekniğine aykırı ve gazetecilerin bir dakika dahi tutuklu kalmaması gereken isnatlar var karşımızda. Biliyorduk zaten ama kısaca, 'dağ fare doğurdu' diyebiliriz" diye konuştu.
Pehlivan ve Terkoğlu'nun avukatı Kazım Yiğit Akalın ise iddianamedeki hukuka aykırılıkları 7 maddede yazdı. Akalın, gazetecilerin en kısa zamanda tahliyeleri gerektiğini belirterek şunları kaydetti:
"İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından MİT haberine ilişkin iddianame kabul edildi. İddianamede başta gördüğümüz hata ve hukuksuzluklar;
- Devletin Gizli Belgeleri Yayınlama (TCK md. 329/1) kesinlikle gerekçelendirilmemiş zaten bu maddeden ceza istemek hukuksuzdu.
- Daha önce de belirttiğimiz gibi Barış Terkoğlu'nun yargılanması bile hatalı. Sorumlu Müdür olması gerekçe yapılmış, Odatv yazılı basın değil, Basın Kanunu'na bağlı değil, 5651 sayılı İnternet Sitelerine İlişkin Kanun'a tabi ve 5651'de 'sorumlu müdür' diye bir kurum yok.
- Barış Terkoğlu'nun bırakalım tutuklu olmasını yargılanması bile abesle iştigaldir.
- İddianame'de MİT Kanunu 27/3'ün iptaline ilişkin verilmiş olan Anayasa Mahkemesi kararına yollama yapılmış. Anayasa Mahkemesi kararında 'ifşa olsa bile' şeklinde açıklama yok.
- MİT suç duyurusunda tabut fotoğrafında bulunanların içerisinde MİT mensubu var demiş. Kanımızca vahim bir hatadır bu. Zira haberde içerisinde MİT mensubu var yazmıyordu, MİT kendi ortaya koymuş oldu, yazık.
- Ve sadece bu fotoğrafın varlığı kanunun aradığı ifşa olmaz.
Son olarak hep söylediğimiz gibi 'ifşanın ifşası olmaz', bunun aksini gösteren hiçbir şey iddianamede bulunmamaktadır."