Aziz Konukman Ankara Doğukent'te emekçilerle buluştu

TKP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Arikan ve TKP Mamak Belediye Başkan Adayı Alkoyak’ın da katıldığı sohbette iktisatçı akademisyen Prof. Dr. Aziz Konukman emekçilerle buluştu.

Haber Merkezi

Yaklaşan yerel seçim gündemiyle bağlantılı olarak komünist belediyeciliğin ele alındığı sohbet TKP Doğukent Semt Evi'nde gerçekleşti.

TKP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ali Ufuk Arikan ve TKP Mamak Belediye Başkan Adayı Asuman Alkoyak’ın da katıldığı sohbette, iktisatçı akademisyen Prof. Dr. Aziz Konukman emekçilerle buluştu.

'Önergelerin yüzde 95'inde oybirliği'

Etkinlikte ilk konuşmayı gerçekleştiren Ali Ufuk Arikan, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nde iktidar ve muhalefet partileri arasında göstermelik bir rekabet olmasına karşın kentin ranta açılmasına dair önergelerin yüzde 95’inde oybirliğiyle hareket edildiğini vurguladı. AKP'li Melih Gökçek döneminde verilen ihalelerin Mansur Yavaş döneminde de aynen devam ettiğini belirten Arikan, kullanıma uygun olmayan Kızılırmak suyunun benzer şekilde Yavaş döneminde şebekeye verildiğini aktardı. Ankara’da en az 600 bin konutun kullanılmadığını söyleyen Arıkan, kentteki rant ekonomisine işaret etti ve belediye meclislerinde komünistlerin varlığının buralardaki piyasa egemenliğine çomak sokmak anlamına geleceğini belirtti.

'Komünist siyasetin etki alanı genişletilecek'

Arikan'ın ardından söz alan Asuman Alkoyak, çalışmalar sırasında Mamaklılardan çok olumlu tepki aldıklarını belirtti. Düzen partileri tarafından seçmene dayatılan adayların Mamak halkı tarafından tepkiyle karşılandığını vurgulayan Alkoyak, emekçilerin komünist kelimesinden çekinmediklerini gördüklerini aktardı. Alkoyak, 1 Nisan'dan itibaren daha güçlü şekilde komünist siyasetin etki alanının genişletileceğini belirtti.

Belediyeler için komünist ilkeleri işaret etti

Sohbetin devamında söz alan Aziz Konukman, TKP tarafından ilan edilen 14 maddelik belediyeler için komünist ilkelerin altına imzasını attığını belirterek sözlerine başladı.

Piyasa değil toplum yararının öne çıkmasının yerelde büyük bir değişim yaratacağını belirten Konukman, komünistlerin güçlü belediyecilik örnekleriyle, halka, iktidara geldiklerinde neler başarabileceklerinin bir örneğini gösterebileceklerini söyledi.

1980’li yıllarda neoliberal saldırının başlatılmasıyla dünyada Sovyetler Birliği ve sosyalist blokun etkisiyle kapitalist ülkelerde uygulanmak durumunda kalınan kamucu uygulamaların tasfiye edildiğini belirten Konukman, Şili’de darbeci rejim tarafından uygulanan ekonomik programın Türkiye’de ancak 12 Eylül rejimi tarafından yürürlüğe konabildiğini söyledi. Takip eden dönemde kamu yararının yerine piyasanın isteklerinin konulduğunu belirten Konukman, kamu iktisadi teşekküllerinin yağmalandığını, sermayenin önündeki tüm engellerin kaldırıldığını, emekçiler yararına olan tüm denetimlerin askıya alındığını belirtti. Günümüzde Anayasanın da patronlar lehine değiştirildiğini söyleyen Konukman, ülkede vergilerin çok büyük oranda emekçiler tarafından verildiğini, sermayeye sürekli kamu kaynaklarının aktarıldığını ifade etti. Konukman, düzen partilerinin yerel yönetimlerde belediyeleri adeta bir şirket gibi yönettiğini söylerken, piyasa düzeninin yerel ölçekte etkisiz hale getirilmesinin ancak komünist belediyecilikle mümkün olduğunu söyledi.

Etkinlik, katılımcıların katkı ve sorularının ardından sona erdi.