1,5 milyon lira ceza kesilen BİR-TEK SEN bakanlık önünde: ‘Bu sadece bizim meselemiz değil’

Özak Tekstil işçilerinin örgütlendikleri BİRTEK-SEN’e "sendikal baskı" yaptığı gerekçesiyle kesilen 1,5 milyon TL ceza, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde protesto edildi.

Haber Merkezi

BİRTEK-SEN'in Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önündeki protestosuna CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki, KESK ve bağlı sendika yöneticileri ile Agrobay işçileri de destek verdi.

Basın açıklaması yapan BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen “Özak İşçileri, 80 gün boyunca sendika seçme hakları için direndi. İş yerindeki baskıya, mobbinge, işten atmalara, kadın işçilere yönelik tacize, fabrika içinde kurulan ikna sorgu odalarına karşı, kendi seçtikleri sendikada örgütlenmek için mücadele etti” dedi.

‘Söz konusu patron olduğu zaman bürokrasi hızlı işliyor’

Türkmen sendikaya kesilen para cezasına ilişkin şunları söyledi:

“Özak patronu direnişin üçüncü günü Bakanlıktan teftiş istiyor, üç gün sonra teftiş yapılıyor, bir ay sonra rapor hazırlanıyor ve sendikamıza ceza veriliyor. Söz konusu patron olduğu zaman bürokrasi öyle hızlı işliyor ki teftiş geliyor, valilik yasak kararı getiriyor, bir talimatla kalkanlar, coplar hazırlanıyor. Bu devletin bürokrasisi patronların hayal edemeyeceği hızda hizmet veriyor. Ama işçilerin, sendikaların şikayeti, haklarının gasbedilmesiyle ilgili şikayetlerde aylarca tık yok. O bürokrasi bize işliyor. Bakanlıktan bizim yanımızda olmalarını beklemek için gelmedik, bu utanca son vermeleri için bunu düzeltmelerini söyledik. Bu cezanın Türkiye tarihinde örneği görülmemiştir. Skandal bir cezadır.”

‘Bu sadece bizim meselemiz değil’

Bunun, insanca çalışma koşulları isteyen, sarı sendika düzenine karşı işçilerin iradesiyle örgütlenen bütün sendikalara yönelik bir tehdit olduğunu ifade eden Türkmen, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Eğer bunu gerçek bir itirazla püskürtemezsek, bugün BİRTEK-SEN’in başına gelen, yarın iktidar yanlısı olmayan her sendikanın başına gelir,  mali olarak çökertilir ve fiilen sendikacılık yapamaz hale gelir. Bütün emek örgütleri ve siyasi partilere sesleniyoruz; bu sadece bizim meselemiz değil. Buradaki işçi düşmanlığına, sendikal örgütlenme hakkını ortadan kaldıran bu hukuksuzluğa karşı mücadele eden işçilerin yanında durmazsanız haktan hukuktan bahsetmenizin hiçbir inandırıcılığı olamaz.” (ANKA)