Afyon’daki patlama profesyonel orducuları harekete geçirdi

Afyon’da mühimmat deposunda meydana gelen patlama sonucunda 25 askerin yaşamını yitirmesi, profesyonel ordu savunucularını yeniden harekete geçirdi.

Afyonkarahisar’da 25 askerin yaşamını yitirmesine neden olan patlama, profesyonel ordu savunucularını harekete geçirdi. Zaman gazetesinde bugün yer alan haber ve yorumlarda, patlamanın profesyonel ordu yapılanmasına geçiş için artık hızla adım atılması gerektiğini gösteren bir örnek olduğu savunuldu.

Zaman Genel Yayın Editörü: “Cunta zihniyeti sinmişken adım atılmalı”
Zaman Genel Yayın Editörü Veysel Ayhan imzalı yazıda, Afyon’daki patlamanın orduda “reform için geri dönüşü olmayan nokta” olduğu ileri sürülüyor. TSK için alarm zillerinin on yıllardır çaldığını savunan Ayhan, “Askerlik bir meslektir hem de ölüm kalım mesleği. Bir hafta önce domates toplayan çocuklar bir hafta sonra el bombalarıyla operasyona gitmez. 3 aylık eğitimle yıllardır dağlarda savaşan teröristle mücadele edilmez. Ederseniz sonuç bu olur” diye yazdı.

Profesyonel orduya geçiş konusunda bir an önce adım atılması gerektiğini savunan Veysel Ayhan, bu doğrultudaki adımların atılması için uygun şartların bulunduğunu ise şu sözlerle ileri sürdü:

“Askerî vesayet 'şimdilik' aşılmış bir görüntü veriyor. Cuntacılar kuyruklarını 'şimdilik' kısmış sipere çekilmiş. Ya şimdi reform yaparsınız ya da uygun atmosfer bekleyen cunta zihniyeti nefes aldığında sizi hatta bu reformları programlamayan sivil siyaseti bir kaşık suda boğar.”

TSK’daki general ve amiral sayısının çokluğunun ordunun mevcut örgütlenmesinin mantıksızlığını gösterdiğini ileri süren Zaman Genel Yayın Editörü, “Toplam 365 general/amiral var. Bunların 200'ü Ankara'da masa başı/salon generalliği yapıyor. Neresinden baksanız ucube bir yapı. Çin ordusunda 15 bin askere bir general düşüyor. Bu hesapla bizde sadece 40 general olması lazım. Hadi Çin antidemokratik ve çağdaş olmayan bir ülke. ABD'de 5-6 bin askere bir general düşüyor. Bu da 120 general yapıyor. 365 muvazzaf general, 8.500 kişilik dev bir albaylar ordusunu komuta ediyor” diye yazdı.

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un 2007’de profesyonel orduya geçme planından söz ettiğini hatırlatan Ayhan, “Türkiye, artık geri dönülmez noktaya ulaştı. Her toplu şehit olayından sonra 'Bıçak kemiğe dayandı', 'Sözün bittiği yer', 'Kanları yerde kalmayacak' gibi hiçbir yaraya merhem olmayacak içi boş laflar kimseyi teskin etmiyor” dedi.

“Serbest piyasa”ya profesyonel ordu gerek
Yine bugün Zaman’da yer alan Tuğba Öcek ve Harun İlhan imzalı haberde ise Afyon patlamasının profesyonel orduya geçiş için milat olması gerektiğini savunan “uzman” görüşlerine yer verildi. Haberde emekli askeri hâkim Ümit Kardaş’ın "TSK'nın her bakımdan yeniden yapılanmaya ihtiyacı var" görüşünün yanı sıra, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Ali Nihat Özcan’ın verdiği İngiltere örneğine de yer verildi.
Ali Nihat Özcan’ın Zaman’da yer alan görüşü şu şekilde:

“Demokrasi ve serbest piyasa ilerleyince profesyonel orduya geçiş kaçınılmaz oluyor. Gerekli bütçeniz varsa profesyonel bir orduya geçmek istiyorsanız Meclis'te yaparsınız. Normalde bir askerin maliyeti bin lira ise profesyonel orduya geçildiği zaman 5 bin ya da 10 bine çıkar. İngiltere'de Kara Kuvvetleri'ne bağlı 120 bin asker var. Bir de 110 bin sivil var. Askerin kışlasını bile alışveriş merkezlerindeki gibi özel güvenlikçiler koruyor. Asker kendi alanları dışındaki işe bakmıyor. Onları siviller yapıyor. Uzman orduya geçmek siyasi bir karar. Torba yasa ile bu mümkün. Yeter ki siyasi otorite istesin.”

Afyon’da ne yaşandığı belli mi?
Zaman’ın Afyon’daki patlama üzerine profesyonel ordu propagandasını yükseltmesi akıllara pek çok soru getiriyor. Bunlardan bir tanesi “Afyon’da ne yaşandığı tam olarak biliniyor mu” sorusu. Olayla ilgili basına yansıyan pek çok ipucu olmasına karşın, henüz Afyon’da tam olarak ne yaşandığı konusunda net bir açıklama gelmiş değil. Olayla ilgili ihmal ve tedbirsizlik iddialarının yanı sıra, gece karanlığında neden mühimmat sayımı yapıldığı, bu işlemin neden aceleye getirildiği gibi sorular henüz yanıtını bulmuş değil.

Başka bir ifadeyle ordunun yapısının ne olduğundan bağımsız olarak, böyle bir olayın neden yaşandığı konusundaki tartışma kapanmamış durumda. “Profesyonel orduya geçilsin” söylemi ise, Afyon’daki patlamayı basitçe acemilik ve tedbirsizlik düzeyine indirgiyor. Bu ise 25 askerin yaşamını yitirmesine neden olan “ihmal”in arkasında ne yattığı sorusunu geri plana itiyor.

Profesyonel ordu kimlerin iştahını kabartıyor?
Profesyonel orduya geçiş ile “serbest piyasanın” gelişmesi arasında bir ilişki kuran TOBB Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ali Nihat Özcan’ın sözleri ise profesyonel ordunu bir kâr kapısı olarak işlevini akla getiriyor. Pek çok Batı ülkesinde kurulan “özel ordu”lar, profesyonel ordunun protipleri olarak görülüyor. Bu tip özel orduların başında ise Irak’ta işlediği cinayetlerle gündeme gelen Blackwater gibi şirketler geliyor.

Benzer yapılanmaların ülkemizdeki ilk örnekleri arasında da SADAT (Uluslararası Danışmanlık, İnşaat, Sanayi ve Ticaret A.Ş.) geliyor. SADAT adlı “özel ordu”, yabancı ordu personeline askeri eğitim vermek üzere Yeni Akit yazarı, emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi başkanlığında kuruldu.
SADAT örneği, profesyonel ordunun bir takım “özel girişmciye” kâr kapısı açmasının yanı sıra, önemli bir kadrolaşma olanağını da beraberinde getireceğini düşündürüyor. Zaman’ın “artık profesyonel orduya geçilsin” çağrısını savunurken sık sık emniyet teşkilatına atıfta bulunması da meselenin bu boyutuyla ilgili kuşkuları güçlendiriyor.

(soL-Haber Merkezi)