Kaz Dağları: Altınseverlerin yalanları ve gerçekler

Kirazlı Balaban’daki Alamos Gold girişimi ülkemiz altınseverlerince cansiperane bir şekilde savunuluyor. Kimler mi bu altınseverler? İktidar milletvekilleri, bakanlar, bakanlıklar, işaretle yazan köşe yazarları, kara çevre derneği yöneticileri, sosyal medya trolleri...
Altınseverlerin iddialarını ve bunlarla ilgili gerçekleri derledik.

soL - Zafer Anayurt

Altınsever lobinin yalanlarını ve gerçekleri sıralayalım.

ALTINCI YALANI

“Direnişçilerin karşı koyduğu yer Kaz Dağları değildir.”

İŞİN GERÇEĞİ

  • Altınseverler tarafından Kaz Dağları diye referans alınan nokta insan eliyle tanımlanıp sınırlandırılmış Kazdağı Milli Parkıdır. Oysa Kaz Dağları adı verilen dağ grubu 5 dağdan oluşmaktadır. Ayrıca Kaz Dağları bölgesi bölgeye isim veren dağlar ile de sınırlı değildir. Konuşulan konu doğa ise odak noktası etkileşim alanları ve ekosistemlerdir.
  • Yabancı kaynaklar bile madenlerin bulunduğu yeri Biga Yarımadası olarak ele alıyor. Biga Yarımadası, il sınırları gibi insan eliyle oluşturulmuş yapay il sınırları dikkate alınmaksızın bir doğal bölgedir.
  • Bu bilgi deformasyonu yapılırken tartışma Kazdağı Milli Parkına karşı Kirazlı Madeni özeline indirgenmektedir. Kaz Dağları bölgesine eşit kılınmaya çalışılan Kazdağı Milli Parkının bir adım ötesinde de madencilik ruhsatları verilmiştir.

 

ALTINCI YALANI

“Kesilen kadar ağaçlar kadar ağaç dikildi.”

İŞİN GERÇEĞİ

  • Kesilen ağaç kadar gelişmemiş fidanlar bu matematikte 1 sayılırken, ormanın doğal ortamında düzensiz olarak gelişmiş ağaçlar yok sayılmaktadır.
    Şantiye giriş kapısının hemen yanındaki görüntüye bakın.

    Sonra bir de havadan çekilmiş fotoğraflarda görülen alana. O gördüğünüz boş alanda o gördüğünüz ağaçlardan sadece 13.400 tanesinin olması mümkün mü!

    Ve ağaçlandırma fotoğrafı! İşte ağaçlandırma denilen şeyin görüntüsü de bu.

  • Tüm ağaçlandırma çalışmalarında dikilen fidanlardan ancak bir kısmının yaşayacağını herkes bilir. “Şu kadar fidan diktik” diyenler kestikleri ağaçların sayısıyla bunu karşılaştırırken saçma bir şey yapıyor. Üstelik bunu onlar da çok iyi biliyorlar. Yoksa ağaç başına 5 metrekare alan düşecek şekilde fidan dikmeye kalkışmazlardı. Diktikleri tüm fidanların yaşamayacağını onlar da biliyor.

 

ALTINCI YALANI

"Söz konusu madencilik alanları ülke coğrafyasında önemli bir yer tutmaz"

İŞİN GERÇEĞİ

  • MTA 2016 raporuna göre 4646 kilometrekare alan için altın madeni olarak işletme ruhsatı verilmiş. Bu alan Van Gölü’nün 1,5 katıdır!

 

ALTINCI YALANI

"Arama işlerinde siyanür kullanılmamaktadır"

İŞİN GERÇEĞİ

  • Altın arama işlerinde siyanür kullanılmamaktadır. Doğru.
  • “Yalan nerede” derseniz... Bugün halkı harekete geçiren “siyanürle altın araması yapılması” değil ki! Şimdi sırada üretim var ve siyanür burada kullanılacak.

VE İŞİN BİR BAŞKA İŞİN GERÇEĞİ

  • Altınseverlerin “siyanürle arama yapılmıyor” deyip geçtikleri konuda bir şey daha söylemek lazımdır. Altın arama çalışmalarının doğaya zarar vermeden yapıldığı doğru değildir.
    Derin sondajlar sırasında temiz yeraltı sularına zarar verilir.

 

ALTINCI YALANI

"Günümüz teknolojisinde siyanürü doğaya tamamıyla zararsız kimyasal formlara dönüştürmek mümkündür. Tek zararlı kimyasal çıktı siyanürdür."

İŞİN GERÇEĞİ

Siyanürün doğal şekilde bozundurulup dönüştürülmesi, “sızdırmazlığı sağlanmış dinlenme havuzlarında” yapılıyor. Burada siyanürden buharlaşma ve doğal akış içinde gerçekleşen kimyasal dönüşümlerle kurtulunuyor.

Bu işlemde her zaman hesaplanandan fazla bozunmamış siyanür doğaya karışmaktadır.

Sel, taşkın, deprem, fırtına gibi bir kısmı hep olan bir kısmı ise münferit olgular bütün yapılan hesapları bozabilir. Üstelik düşük siyanür yoğunluğu bile zehirlenmelere neden olur.

Yörede ruhsat verilen 20 altın madeninden sadece birisi olan (en büyük değil) Kirazlı madeninde 64 milyon ton kaya ve toprak (her kenarı 300 metre olan bir küp hayal edebiliriz) yerinden patlatmalar ve kazılarla alınacak, 3 seviye öğütüldükten sonra açık yığınlarda siyanür ile işlenerek altını ayrıştırılacak. Kullanılan siyanür çözeltisi havuzlarda bekletilerek bozunmaya bırakılacak.

VE İŞİN BİR BAŞKA İŞİN GERÇEĞİ

Tek zararlı çıktı da siyanür değil.

  • Kazılar sonucunca onbinlerce ton ağır metal de yeraltından çıkarılmış olacaktık ve bunlar doğaya karışacak.
  • Kazılar sonucu serbest kalan sülfür doğadaki su ile bir araya geldiğinde asit oluşturur. Bu da zararlı çıktı olarak doğaya karışacak.
  • Kazılar sırasında milyonlarca ton cevher dışarı çıkarılacak ve öğütülecek. Toz yakın ormanları kaplayacak.
  • Cevher çıkarma işlemi sırasında yoğun patlayıcı kullanımının yanı sıra tüm iş araçları devasa miktarlarda yakıt kullanacak.

 

ALTINCI YALANI

"Türkiye büyük bir altın ithalatçısıdır. Altının ülke içinde çıkarılması ekonomiye hatırı sayılır kaynak yaratacaktır."

İŞİN GERÇEĞİ

  • MTA tarafından raporlanan altın üretim miktarları 2017 yılında 22.5 ton, 2018 yılında 27.1 ton şeklindedir.

    Şu anda altın fiyatları zirve yapmış durumda. Onsu 1500 dolar olan fiyatlamaya göre 2018 yılında 1 milyar 300 milyon dolarlık altın üretimi yapılmış. Bundan tüm maliyetler düşüldüğünde altın madenciliğinin ülke ekonomisine yıllık katkısı hesaplanabilir. Bir karşılaştırma yapmak için Türkiye’nin askeri harcamalara 2018 yılında ayırdığı para 19 milyar dolar.