TKG: Ne yaşarken, ne öldüğümüzde canımızı önemsiyorlar!

İstanbul Arnavutköy’de ehliyeti olmadığı halde motosikletle servise gönderilen ve bir tırın altında kalarak yaşamını yitiren 16 yaşındaki Burak Demir'in ölümüyle ilgili Türkiye Komünist Gençliği 'Ne yaşarken, ne öldüğümüzde canımızı önemsiyorlar!' başlığıyla bir açıklama yayımlayarak düzenin yarattığı tüm sorunların çözümünün Sosyalist Türkiye'de olduğunu vurguladı.

soL - Haber Merkezi

İstanbul Arnavutköy’de ehliyeti olmadığı halde motosikletle servise gönderilen ve bir tırın altında kalarak yaşamını yitiren 16 yaşındaki Burak Demir'in ölümüyle ilgili Türkiye Komünist Gençliği ''Ne yaşarken, ne öldüğümüzde canımızı önemsiyorlar! '' başlığıyla açıklama yayımladı.  

Burak Demir, İstanbul'u seller götürürken motorla sipariş teslimatına yollandı. Dürümcü Musa Usta patronları şimdi 16 yaşında ve ehliyetsiz olarak çalıştırdıkları Burak Demir'in ölümünü mahkemeden kaçırmaya çalışıyor. Türkiye Komünist Gençliği yaptığı açıklamada Burak'ın düzenin yarattığı çocuk işçilerden yalnızca bir tanesi olduğu; plansız kentleşme, doğa katliamları, gençlerin ucuz iş gücü olarak çalıştırılmaları, aynı zamanda okurken çalışmak zorunda kalmaları gibi tüm bu sorunların çözümünün ancak Sosyalist bir Türkiye’den geçtiğini söyledi. TKG örgütlü mücadeleye çağırdı. 

TKG tarafından yapılan açıklamanın tamamı şu şekilde:

Ne yaşarken, ne öldüğümüzde canımızı önemsiyorlar!

''Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da meydana gelen aşırı yağışlar herkesin gündemine farklı sebeplerle girdi. Sele kapılıp ölenler, şehrin taşıyamacağı kadar insanın yaşıyor oluşu gibi farklı nedenler tartışma konusu oldu.

Aşırı yağışlar herkes için sadece bir tartışma konusu iken, Burak Demir için ise canından eden bir nedene dönüştü. Ancak Burak’ı canından eden kendi başına bir neden olarak aşırı yağışlar değil, aşırı yağışlı havada can güvenliğini hiçe sayarak, çalıştırılmasıdır. Hiçbir önlem alınmamıştır, patronları ise bunu da çok normal karşılamaktadırlar.

Plansız kentleşme İstanbul’u hali hazırda yaşanmaz hale getirirken, patronların kar hırsı da her gün aramızdan bir kişiyi daha alıyor. Burak’ı da aramızdan Patronunun kar hırsı aldı.

16 yaşında, motor kullanma ehliyetine bile sahip olmayan Burak’ı patronlarının para kazanma hırsı göz göre göre ölüme sürükledi.

Yaşamın her alanında yasa ve kural tanımıyorlar. Burak öldükten sonra da yasaları hiçe sayan patronlar, ‘Arkalarının sağlam olmasının’ verdiği güvenle, 3 günlük içeride kalan yevmiyesini ailesine sus payı olarak vermeyi teklif edebilecek kadar cüretkarlar da.

Burak düzenin yarattığı çocuk işçilerden yalnızca bir tanesi. Yaz tatilini dinlenerek, tatil yaparak geçirmesi beklenen bir öğrenci olamayıp; çalışarak geçirmek zorunda.

Plansız kentleşme, doğa katliamları, gençlerin ucuz iş gücü olarak çalıştırılmaları, aynı zamanda okurken çalışmak zorunda kalmaları gibi tüm bu sorunların çözümü ancak Sosyalist bir Türkiye’den geçiyor. Eşit ve özgür bir yaşam; insan hayatının ve doğanın merkezde olduğu bir yaşamın kuruluşu hepimiz için biricik çözüm yöntemidir. Bunun yolu ise örgütlü mücadeleden geçmektedir.

Doğal afetlerin yaşamımızı elimizden almasına izin vermemek için, Burak Demir’in kapıldığı selin önündeki tek engel Sosyalist Türkiye olacaktır. Türkiye Komünist Gençliği olarak bu seli durdurmak için örgütlü mücadeleye çağırıyoruz.''