Sağlık Bakanlığı alternatif tıp kongresi düzenliyor: Kongre ve fuar ana teması Apiterapi!

Sağlık Bakanlığı tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenecek olan Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp (GETAT) Kongresi'nin İstanbul’da yapılacağı duyuruldu. Peki Sağlık Bakanlığı ne yapmaya çalışıyor? Bilimle açıklanamayacak bir sağlık politikası tercihi neden var? Etkinliği kanıtlanmamış bu yöntemleri birçok hastalık için etkili kabul edip bunun üzerine hastanelerde neden pek çok poliklinik açıyor?

soL - Toplumcu Sağlık

Sağlık Bakanlığı tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenecek olan Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp (GETAT) Kongresi ve Fuarının 1-3 Nisan tarihlerine İstanbul’da yapılacağı duyuruldu.

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Dünya Sağlık Örgütü'nün teknik sponsorluğunda düzenlemekten gurur duyduğunu söyleyen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ülkemizdeki arıcılığın Dünya’da 2. Sırada olması nedeniyle bu seneki kongre ve fuar ana temasının Apiterapi olacağını duyurdu.

Apiterapi; arı ve arı ürünlerinin bazı hastalıkların tedavisinde kullanılmasıdır. Başlıca arı ürünleri bal, balmumu, arı poleni, propolis, arı sütü, arı havası, apilarnil (arı larvası) ve arı zehridir.

Apiterapi ile birlikte kongrede yer alacak diğer GETAT uygulamaları ise Akupunktur, Fitoterapi, Kupa Terapisi (Hacamat), Hirudoterapi (Sülük tedavisi), Osteopati, Kayropraksi, Refleksoloji, Ozon Terapi, Mezoterapi, Maggotterapi (Larva tedavisi), Müzik Terapi, Homeopati, Manuelterapi, Nöralterapi, Biorezonans, Hipnoz ve Proloterapi olacak.

GETAT Kongrelerinin “fuarla” bütünleştirilmesi de tıbbi – sanayi kompleksin dikkatini bu “yeni pazara” çekmeye çalışmak olduğunu söyleyebiliriz. Aslında “bitkisel” ilaç ve homeopatik ilaç pazarının şimdiden önemli bir büyüklüğe eriştiği söyleniyor. Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü’nin desteklediği apiterapi ana temalı GETAT Kongresi diğer yandan da  arıcılık fuarı ve bal yarışmaları gibi ticari etkinliklere  de  ev sahipliği yapacak. 

Dünya Sağlık Örgütü’nün 2014- 2023 Geleneksel Tıp Stratejisi kapmasında yasal düzenlemeler yapılarak daha önceden suç kapsamında değerlendirebilecek olan bu bilim dışı uygulamalar 2014 yılında kısa sürede mevzuat ve yönetmelik değişiklikleriyle bu uygulamalara hukuksal alt zemin hazırlanmış, o günden bu güne ülkedeki 56 Üniversite Hastanenesinde Ar-Ge ve Eğitim faaliyetleri yapmak gerekçe gösterilerek GETAT Uygulama Merkezleri açılmış, 3350 hekime bu  üniversitelerden GETAT uygulama sertikası verilmiş, ve yine 60  Devlet Hastanesi ve özel sağlık kuruluşları ile birlikte toplamda 910 GETAT ünitesine açılış izni verilmiş.

Dünya alternatif tıp uygulamalarında yapılan toplam harcama yaklaşık 100 milyar dolar. Bu toplam ilaç harcamalarının nerdeyse beşte birine karşılık geliyor. Sağlık Bakanlığı’nın alternatif tıp adı altında bir dizi saçma uygulamayı hastanelerde organize ediyor. Sağlık Bakanlığı tarafından öncelikle desteklenen bu uygulamalar çok büyük rakamlarda hastane içerisinde giderlere neden olmaktadır. GETAT uygulamaları SGK kapsamına alındığı için bu yolla bilimdışı uygulamalara para aktarılmaktadır Örneğin 8 ay süren 100 hasta için yapılacak bir rektal ozonterapide 22 bin adet 50 cc’lik enjektör harcanıyor.

Dünyada da pek revaçta olan bu uygulamalar kapitalist piyasada yeni bir pazar açmış durumda. Eline geçen her fırsatta sağlık piyasasındaki paylarını arttırmaya çalışıyorlar. “Üretilen sağlık hizmetinin “işe yarayıp yaramaması önemsenmiyor. Önemsenen kısa sürede şişen bu sektörü daha da büyütmek, bu piyasaya daha fazla talep üretebilmek ve bu alana özel bir patron sınıfını yaratmak.

Bununla birlikte AKP Türkiye’de birçok başlıkta olduğu gibi kendi muhafazakar ve gerici dünya görüşü doğrultusunda bilimdışı uygulamalarla şekillendirmek istiyor. Doğurganlık, sezeryan, kürtaj ve aşı karşıtı konularında kullandığı gibi alternatif tıp konusunda da bu bakımdan kullandığı çok açık.  Sağlık Bakanlığı’nın poliklinik hizmetleri kapsamına soktuğu 15 geleneksel prosedürün neredeyse her hastalığı iyileştirdiği iddia ediliyor.