Sağlık işçilerinden bebek ölümlerine tepki

Dev Sağlık-İş'ten İzmir'deki bebek ölümleriyle ilgili yapılan açıklamada Sağlıkta Dönüşüm Programına bir an önce son verilmesi istendi.

soL (HABER MERKEZİ) Dev Sağlık-İş tarafından yapılan açıklamada, bebek ölümlerine neden olan salgınların durdurulması için Sağlıkta Dönüşüm Programına son verilmesi gerektiğini bildirildi. İzmir Tepecik Hastanesi'nde bir günde 13 bebeğin ölümüyle ilgili bir açıklama yayınlayan Devrimci Sağlık İşçileri Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Temmuz ayında Ankara Zekai Tahir Burak Hastanesi'nde gerçekleşen bebek ölümlerini hatırlatarak, önümüzdeki günlerde Türkiye'deki başka bir hastaneden benzer bebek ölümü haberlerinin gelmesinin sürpriz olmayacağını ifade etti. Bebek ölümlerinin genellikle bulaşıcı hastalık ve salgınlar nedeniyle gerçekleştiğini kaydeden Çerkezoğlu, salgınların önünün alınabilmesi için bir an önce Sağlıkta Dönüşüm Programı adı altında yürütülen uygulamalara son verilmesi gerektiğini bildirdi. Çerkezoğlu "Performans sistemi, taşeronlaştırma, yetersiz-eğitimsiz ve güvencesiz çalıştırılan sağlık personeli, mamaların hazırlanmasında özensizlik, el yıkamaya gereken önemin verilmemesi, sıvı sabun, su, kağıt peçete bulunmaması ve benzeri sorunlar tüm hastanelerde devam ediyor. Yoğun bakım yatak sayısının artırılması, küvöz sayısının 2-3'e katlanması, ventilatör sayısını artması gerekli ancak yeterli olmadığı İzmir olayında da görülüyor" dedi.

Çerkezoğlu Sağlık Bakanlığının "sağlık otoritesi" olmanın gereklerini yerine getirmek yerine sorumluluğu sağlık emekçilerine yükleme yolunu tercih ettiğini, çözüm üretmek yerine IMF ve Dünya Bankası reçetelerini uygulayarak sağlığı piyasanın kurallarına göre yeniden şekillendirdiğini söyledi.

Dev Sağlık-İş Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu yayınladığı açıklamada bebek ölümlerine karşı gerekli önlemlerin hızla alınmasını belirterek önerilerini şöyle sıraladı: Uzun vadeli çözümlerin geliştirilmesi için yetişmiş nitelikli yeni doğan uzman ve hemşire sayısının artırılması, geçici-güvencesiz ve taşeron çalıştırmaya son verilmesi, hizmet içi eğitimlerin sürekli yapılması, bu ünitelerin "sadakate değil liyakate göre" belirlenen sorumlular tarafından yönetilmesi.