DİSK önlem ve eylem planını duyurdu

DİSK 18- 19 Kasım 2008 tarihlerinde gerçekleştirdiği Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplantısı sonuç bildirgesini yayınladı. Bildiride acil eylem planı da yer alırken, kriz ve yoksulluğun emekçilerin kaderi olmadığı ifade edilerek, "Başka bir yaşam mümkündür. Kapitalizmin vazgeçilmez krizlerinin yerini emekten yana, sosyal adaleti temel alan yeni bir düzen mümkündür" denildi.

soL (HABER MERKEZİ) Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) 18 Kasım'da Bolu'da toplanan ve iki gün süren Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplantısının sonuç bildirgesini yayınladı. "Sözümüz Türkiye'ye! Yeter artık susmayın! Her suskunluk işsizlik ve zam olarak sırtımıza biniyor!" sloganlarıyla yayınlanan bildiride bir an önce "emek cephesinin" sesinin yükseltilmesi gerektiği vurgulanarak işçiler için acil müdahale programı duyuruldu.

Kriz ekonomik sorunlardan çok daha derin
Bildiride ilk olarak Türkiye'yi de etkileyen uluslararası ekonomik krizin değerlendirilmesi yapıldı. Değerlendirmede, IMF, burjuva iktisatçıları ve bankacıların 2007'nin ikinci yarısında ABD finans sektöründe başlayan sorunların sadece mortgage kredileri kaynaklı ve emlak piyasası ile sınırlı olduğunu düşündükleri hatırlatıldı. Ancak 2008'in ikinci yarısından itibaren söylenenlerden daha fazlasının, "Merkez kapitalist ve çevre ülkeleri etkileyen, çok ciddi sonuçlar yaratacak, büyük bir ekonomik kriz" yaşandığı belirtildi. Bildiride kapitalizmin tarihsel "genişleme-daralma" evrelerinden bir tanesinin yaşandığı ifade edilirken, çalkantının, kapitalist sistemin son 20-25 yılda yaşadığı ekonomik sorunlardan çok daha derin olduğunun altı çizildi.

Kriz teğet geçmedi emekçilerin kalbine saplandı
Bildiride bütün dünya ülkelerini etkilemesi nedeni ile tam anlamı ile "küreseldir" olduğu ve Türkiye'nin bu ekonomik krizden etkilenmemesi söz konusu olmadığı değerlendirmesi yer aldı. Bildiride, AKP iktidarının "Kriz teğet geçecek" aldatmacası içinde olduğu vurgulanarak, "Hükümet kriz yok derken patronlar bu krize kendilerini hazırlamışlardır. Hayır! Kriz teğet geçmedi. Tam da kalbimize saplanıyor!" denildi.

"Bedeli emekçiler değil sermaye ödeyecek"

Krizin, sermayeyi emekçilere arka arkaya saldırılara yönelttiğine dikkat çekilen bildiride, "Sadece işten çıkarma değil, saldırılar da arka arkaya gelmektedir. Şu ana kadar binlerce işçi işinden oldu, fabrikalar kapandı, toplu işten atmalar ve ücretsiz izin uygulamaları başladı, sözleşmeler askıya alınmak isteniyor, yeni sözleşmeler imzalanamıyor. Elektrik, su, doğalgaz zamları tokat gibi peşi sıra geliyor" dendi. "İşsizlik Sigortası" fonunda biriken paraların da patronların krizine "mehlem" yapılmak istendiğinin vurgulandığı bildiride, krizde temel önceliğin emekçi ve yoksul kesimlerin korunmasında olduğu hatırlatıldı. DİSK Başkanlar Kurulu artık "Krizin bedelini ödemeyeceğiz"in yerine, "Bu politikalardan sorumlu siyasilere ve sermayeye bedel ödettireceğiz!" denmesi gerektiğine dikkat çekerek, işçilerin hak taleplerini artık hayata geçirmek için mücadeleye geçmesi çağrısında bulundu.

"Başka bir dünya mümkün!"
Bildiride, "Bu çağrımız Türkiye'yedir! Şimdi artık, zamlara, işsizliğe karşı en geniş toplumsal muhalefeti örgütlemenin zamanıdır. Çünkü bu kader değildir. Başka bir yaşam mümkündür. Kapitalizmin vazgeçilmez krizlerinin yerini emekten yana, sosyal adaleti temel alan yeni bir düzen mümkündür" dendi.

DİSK Başkanlar Kurulu, sadece DİSK üyelerinin değil, tüm emekçilerin, emeklilerin, işsizlerin, ev kadınlarının, dar gelirli esnafın, gençlerin, yani bu gidişten mağdur olanların haklarına sahip çıkarak topluma "Yeter artık, susmayın" çağrısını yaptıklarını duyurdu. Kurul bildiride, "Emek Cephesinin Sesini oluşturmaya, yükseltmeye davet ediyoruz. DİSK olarak tarihsel görevimizin bilincindeyiz. Dün olduğu gibi bugünde görevimizin başındayız. Susmayacak, teslim olmayacağız" denildi.

Emekçilerini talepleri sıralandı

Bildiride krizin faturasının emekçilere çıkarılmak istenmesine karşı acil talepler açıklandı. Emekçilerin sosyal güvenlik, çalışma hayatı, sağlık ve eğitimin piyasalaştırılması, Kürt sorunu gibi başlıklarda bildirilen talepler şöyle sıralanıyor:

-Kriz karşısında öncelikle çalışanların geleceği güvence altına alınmalı, iş ve yaşam koşulları insanca yaşanacak bir düzeyde tutulmalıdır.

-Devlet yurttaşlarına güvenli iş, güvenli gelecek sağlamakla mükelleftir.

-İşten atılmalar yasaklanmalıdır.

-Kapitalizm krize girmeyince de kronik işsizlik üretmektedir. Bu nedenle çalışma süreleri dinlenme ve yemek süresi dahil haftalık 40 saate düşürülmelidir.

-Başta doğalgaz olmak üzere zamlar geri alınmalı, yeni zamlar yapılmamalıdır.

-İşsizlik Sigortası'na gerçek sahipleri olan işsiz kalmış emekçilerin dışında kimsenin dokunmasına izin verilmemelidir.

-İşsizlik Sigortası'dan yararlanma koşulları ve süreleri yeniden düzenlenmelidir.

-Çalışma süreleri tam ücret verilerek kısaltılmalıdır.

-Asgari ücret açlık sınırının üzerine çıkarılmalıdır. Vergi dışı tutulmalıdır.

-Ücret artışları enflasyon üzerinde yapılmalıdır.

-Eğitim ve sağlık parasız olmalıdır halkın temel taleplerinden olan elektrik, su, doğalgaz vb.'nin ise asgari ücretle çalışan açlık sınırı altında geliri olanlara ücretsiz sağlanması için mücadele edilmelidir.

-Herkese barınma hakkı tanınmalıdır. İşçi ve emekçiler için devlet konut vermelidir.

-Patronların birikimleri yatırıma dönüştürülmeli, batan şirketlerin durumu nedenleri ile halka karşı şeffaf ve açık olmalıdır.

-İşsizler hareketine ihtiyaç vardır. İşsizler örgütlenmelidir.

-Kaynaklar silahlanmaya harcanmaktadır. Güvenlik için ayrılan para dondurulup silahlanma yerine eğitim ve sağlığa, üretim ve istihdama yönlendirilmelidir.

-Krizin yanı sıra kentleri rantsal dönüşüm alanına çeviren anlayışların kent yönetimlerinden uzaklaştırılması için de yaklaşmakta olan yerel seçimlere ilişkin çalışmalar yapılmalıdır.

-2008 yılı içinde temel tüketim mallarına yapılan zamlar ortalama %100'ü aşmışken, Türkiye'de işsizlerden sonra en yoksul kesimi oluşturan emeklilere %9 ücret artışı verildi. Bu nedenle şu anda Türkiye çapında "Haklarımızı İstiyoruz" isimli bir kampanya yürüten sendikamız Emekli-Sen'le dayanışma içinde olunmalıdır.

-Kürt sorununda demokratik ve barışçıl çözüm üretilmelidir.

-Bugüne kadar uygulanan neoliberal politikaların sorumlusu olan sermayenin krizi kendi lehine çevirme girişimlerine karşı mücadele edeceğimizi ilan ediyoruz" ifadeleriyle belirtildi.

Acil eylem planı emekçileri sokağa çıkaracak
Bildiride son olarak acil eylem planı duyuruldu. Eylem planında işyerleri ve dar gelirlilerin, yoksulların yaşadığı, emekçi ve işçi mahallelerinde propaganda yapılacağı, dayanışma için örgütlenme gerçekleştirileceği, 29 Kasım'da Ankara'da yapılacak doğalgaz ve elektrik zamlarına karşı yapılacak büyük mitinge katılım ve miting basın açıklamaları ve etkinlikler yapılacağı duyuruldu. Açıklanan eylem planı ve alınan kararlar şöyle sıralanıyor:

- DİSK olarak hemen tüm bölgeleri, işkollarını, işyerlerini kapsayan bilgilendirme, hazırlanma kampanyası başlatılacaktır. Bildiri, afiş, el ilanı ve gerekli diğer propaganda çalışmaları ile işyerleri ve dar gelirlilerin, yoksulların yaşadığı, emekçi ve işçi mahalleleri mücadele için hazır hale getirilecektir.

-Atılan her işçiye, yapılan her zamma karşı, sendikalı sendikasız işçiler arasında hiçbir ayrım yapmaksızın dayanışma içinde olunacak işyerlerinde, sokaklarda, pazar yerlerinde küçük büyük demeden mücadele ve dayanışma ağları örgütlenecektir.

-DİSK başta emek ve meslek odaları olmak üzere kendine emekten yana diyen tüm siyasal parti, demokratik kitle örgütü ve örgütlenmeleri "emek cephesinin sesi" olarak bir araya gelmeye ve mücadeleyi ortaklaştırmaya davet ederek bu yolda mücadeleyi yoğunlaştırma kararlılığındadır.

-Öncelikle DİSK'e bağlı işyerleri olmak üzere örgütlü örgütsüz tüm işyerlerinde çalışan işçileri "kriz nedeniyle işten çıkarmalara karşı" işyerlerini terk etmemeye davet eder.

-Bu haftadan başlayarak tüm illerde en büyük pazar yerlerinde haftanın belli günlerinde "krize karşı tencerem boş" eylemleri örgütlemeye davet eder.

-Türkiye'nin büyük illerinde tesbit edilen merkezlerde "kriz sonuçları tartışma kürsüleri" oluşturmayı kararlaştırır.

-İşten çıkarmaların yasaklanması talebini örgütlenme özgürlüğü ve sendikalaşma talepleriyle birleştirilmesi gereğine inanır. Bu plan ışığında:

i ) 29 Kasım 2008 tarihinde Ankara'da yapılacak "Krizin bedelini ödemeyeceğiz" mitinginin en yoğun şekilde katılınmasını,

ii) 29 Kasım mitingi öncesi tespit edilen illerden başlayarak değişik işkollarında işten atılan işçilerin katıldığı Ankara yürüyüşünün desteklenmesini,

iii) 26 Kasım 2008 Perşembe günü bütün bölge temsilciliklerinde kitlesel basın açıklamaları yapılmasını, hazırlanacak bildirinin 28 Kasım 2008 tarihinde bütün işyerlerinde okunmasını,

vi) Kriz konusunda emekçi kitlelerin yapacakları her çeşit eylemlilikleri, örgütlemeyi, katılmayı ve iletişimi sağlamayı görev kabul eder. Eylemlere aktif katılımlarının sağlanması için gerekli propaganda ve çalışmaların yapılmasını karar altın alır.