Samsun TKP’den 'Gençlik Putları Yıkarken 68' etkinliği

TKP Samsun İl Örgütü'nün "Gençlik Putları Yıkarken 68" başlığı ile düzenlediği buluşmaya birçok kuşaktan devrimciler katılırken TKP MK üyesi Metin Çulhaoğlu da bir konuşma yaptı.

TKP Samsun İl Örgütü “Gençlik Putları Yıkarken 68” başlıklı bir etkinlik düzenledi. Devrim ve sosyalizm mücadelesinde hayatını kaybedenler anısına saygı duruşuyla başlayan etkinliğin açış konuşmasını Yaşam Uyanıker yaptı.

“68 ateşinin kıvılcımı sönmedi, umut sürüyor”
Liseli gençler adına söz alan Çağatay Beyhan, “Denizler, Mahirler, İbrahimler, Sinan Cemgiller, Ömer Aynalar, Ulaş Bardakçılar ve nicelerinin ortak şiarı tam bağımsız Türkiye’ydi. Yakılanlar, asılanlar, şiirleri ve türküleri yasaklananlar, kitapları toplanan, sürgün edilenler emperyalizme karşı çıkmıştır, bu uğurda yaşanmıştır her şey. 68 ateşinin kıvılcımları sönmedi, umut sürüyor.” dedi.

“Kavgamız sürüyor, sürecek”
Serdar Erkol’un Nihat Behram’a ait “Çıkmak için bu karanlıktan” şiirinin ardından üniversiteli gençler adına Semih Yılmaz söz aldı. AKP karanlığı ve gericiliğinin gençliğin üstüne çöktüğünü söyleyen Yılmaz “Sanki 6. Filoyu denize döken, Komer’in arabasını yakan, Kızıldere’de ölmeyi göze alan yurtsever, devrimci bir tarihe sahip olan biz değilmişiz gibi bugün ülkemize emperyalizmin yerleşmesini, AKP’nin diktatörlüğünü seyrediyoruz. Bizler en az Denizler, Mahirler, İbrahimler kadar yürekli, devrimci ve yurtsever olmak zorundayız. Bugün bu gerici politikalara karşı mücadelemizi tüm emekçi ve ezilenlere ulaştırmak için kavgamız sürüyor, sürecek” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

TKP Merkez Komite Üyesi Metin Çulhaoğlu ise 65-70 yıllarında ODTÜ’de öğrenci olduğunu, FKF yönetim kurulu üyesi olarak Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’la aynı yönetimde olduğunu anımsatarak konuşmasına başladı.

“68’i sakız olmaktan kurtarmak gerek”
68 kavramı ve gençliğin dinamizminin başka bir yere çarpıtmak için de kullanıldığına, 68’i sakız olmaktan kurtarmak gerektiğine dikkat çeken Çulhaoğlu, 60’lı yılların dinamizmini yaratanların öğrenci gençlik olduğunu, çünkü öğrencilerin gemileri yakmaya, düzenle bağlarını koparmaya daha yakın ve daha az komformist olduklarını belirterek 61-71 döneminin bu denli canlı olmasında sadece öğrenci ortamlarına değil, tüm Türkiye’ye damga vuran bir hareketin etkili olduğunu söyledi.

“1923’ten 1946’ya dek Kemalist, modernist, sanayileşmeci paradigma tıkandı, daha ileri gidemez oldu. Bu Kemalist paradigmaya alternatif Demokrat Parti de 50’lerin sonunda tıkandı. İnsanlar her iki dönemdeki despotizme karşı ne yapmalı sorusunu sordu” diyen Çulhaoğlu, 1923’ten 68’lere aydınlarda, gençlikte, işçi sınıfında ve Kürtlerde yaşanan temel ayrışmalara dikkat çekti.

68’de yaşananların, 61’den sonraki sosyalist dalganın ürünü olduğunu söyleyen Çulhaoğlu, 68’lilerin o dalgayı Marksist, daha devrimci bir noktaya taşıdığını, 65’ten sonraki gençlik özverisi olmasaydı o zamana dek gelen sosyalist hareketin bu denli etkili olamayacağını belirtti.

“Sıfırdan başlamamız gerekiyor”
Türkiye’deki 68 hareketinin siyasi iktidarı istediğini, 68 Fransa’sından farklı olarak öncü eylemlerin işçi sınıfına kıvılcım çaktığını dile getiren Çulhaoğlu, “68’i saygıyla anmak dışında çok daha zorlu bir görevle karşı karşıyayız. Bugünün gençliği ne yapacak? Bu kilidi mutlaka kırmak gerekiyor. 60’lı yıllarda işimiz daha kolaydı. Bugün aydınlanmanın temellerinden, yani sıfırdan başlamamız gerekiyor. Dinci gericilik ve emperyalizmle mücadele etmek, bunun için de yetkin olmak gerekiyor” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

Etkinlik müzik dinletisiyle sona erdi.

(soL - Samsun)