Militan Müzisyen ve İlk Şarkılar! (Cenk Giray)

Hemen konuya girelim, kahramanımız Fazıl Say.

Fazıl Say bırakın Türkiye’yi, dünyanın en önemli bestecileri arasında. Müzik tarihine adını altın harflerle yazdırdı. Dünyanın önde gelen bestecileriyle çalışma fırsatı buldu. Ama…

Ama Fazıl Say’a iyi bir müzisyen olmak yetmedi! Çünkü o bir aydın. Ülkesinden kovulan Türk aydını.

Nazım’a yapılanlar nasıl utandırdıysa egemenleri, Fazıl’a yapılanlar da utandıracak gelecekte…

Ve o Türkiye’nin onuru olarak tarihte yerini alacak…

Fazıl Say üstün yetenekli bir çocuk olarak geniş kitlelerin anlamadığı, daha doğrusu dar bir çevrenin anladığı, yüksek nitelikli işlere imzasını atmış. Masterlar arasında yerini almıştır.

Burada durabilir, benim müziğim bu, beni anlayanlar da belli diyebilirdi, diyememiştir…

Çünkü yalnızlık zor gelmiştir, halkına karşı kendini sorumlu hissetmiştir...

Bu halka bayağılığı yakıştıramamıştır…

Kendi “anlaşılmaz” yalnızlığını, halkı için mücadele ederek aşmaya, kendi romantizmini, öfkesini, mutluluğunu, isyanını kitlelerle buluşarak aşmaya çalışmış, kendini dışsallaştırmıştır.

İçe kapanma aydın için çürütücüdür, Fazıl Say dışsallaşarak üretmekte, kendi yüksek değerini karşısındaki dinleyeninin değerini arttırarak paylaşım yapmaktadır…

En yüksek düzeyde devrimci ve ilericidir. Türk aydınıdır.

Ayrıca Fazıl Say militandır…

Klasik müziği emekçilere ve öğrencilere sevdirmek için Anadolu’yu karış karış dolaşmakta para kazanmadan konserler vermektedir. Anadolu’yu dolaşırken değerini azaltmak yerine, karşısındaki halkın değerini yükseltmektedir. Ve Fazıl Say bu anlamda ihtilalcı Jakobendir.

Fazıl Say ben seni çok sevdim, senin konçertolarını çok sevdim…

Bugün 15 Ocak seni ve İlk Şarkılar'ı ilk kez canlı dinleyeceğim… Sen çok yaşa emi güzel insan.

[email protected]