Tutuklu gazetecilerin yakınları ve meslek örgütleri: ‘Gazeteciler serbest bırakılsın’

Gazetecilerin cezaevinde yaşadıkları sorunları dile getirmek amacıyla tutuksuz yargılanan gazeteciler, tutuklu gazetecilerin yakınları ve meslek örgütleri bir araya gelerek yaşanan baskıları ve tutsak gazetecilerin serbest bırakılması gerektiğini anlattılar.

80’i aşkın tutuklu gazetecinin yaptıkları haberlerinden ötürü yargılanmalarına karşı mücadele eden meslek örgütleri , tutuksuz yargılanan gazeteciler ve tutuklu gazetecilerin yakınlarıyla bir araya geldi. Tutuklu gazetecilerin yaşadıkları sorunları yakınlarından dinleyen meslek örgütlerine, uluslararası gazeteci örgütleri de eşlik etti.

Tutuklu yakınları ve meslek örgütleri yaşananları anlattı
Türkiye Gazeteciler Cemiyet Burhan Felek Konferans salonunda gerçekleşen toplantıda TGC, TGS, GÖP ve IPI (Uluslar arası Basın Enstitüsü) temsilcileri söz alarak Türkiye’de gazetecilere uygulanan sansür ve baskıları ele aldı. Tutuklu yakınları ile tutuksuz yargılanan gazeteciler de yaşadıklarını anlatarak mücadele edilmesini gerektiğini dile getirdi.

TGC: “Arkadaşlarımız cezaevlerinde, katiller dışarıda”
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkan vekili Turgay Olcayto, “Arkadaşlarımız cezaevlerinde, eli katiller dışarı çıkartıldı. Onlar cezaevinde de kitaplar ürettiler, tarihe not düştüler. Türkiye bu ayıptan bir an önce kurtulmalıdır” dedi.


GÖP: “Hepsi dışarı çıkacak ve işlerine devam edecek”
GÖP Dönem Sözcüsü Ankara Gazeteciler Cemiyeti Ümit Gürtuna, “Türkiye’de rejimi değiştirmek için gazeteci arkadaşlarımız üzerinden mesaj veriyorlar. Gazetecilik mesleğini yargılayan tüm yasaların kaldırılmasını istiyoruz. Basına yönelik baskının şahsımıza değil kamuoyuna ve geleceğine yönelik yapıldığını anlatamazsak biz kaybederiz. Hepsi dışarı çıkacak ve işlerini yapmaya devam edecekler” diye konuştu.

IPI: “Gazeteciler hızla serbest bırakılmalı”
IPI heyeti adına konuşan The Guardian gazetesi yazarı Peter Preston da söz alarak, “Türkiye’de adalet anlayışının azaldığını görüyoruz. Cezaevinde tutuklu bulunan gazetecilerin hızla serbest bırakılmasını istiyoruz. Dünya bunu istiyor, ihtiyacımız var. Türkiye’nin demokrasisi açısından çok önemli bir gelişme olacaktır” dedi.

TGS: “AKP iktidarı yalan söylüyor”
Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Ercan İpekçi ise yaptığı konuşmada, “AKP hükümeti meslektaşlarımızın faaliyetlerini terör faaliyeti sayıyor. Gazetecilik faaliyetlerini terör örgütü faaliyeti yorumlayan iktidarın temsilcilerini kınıyorum, hepsi yalan söylüyorlar. O kadar çıldırmış durumdalar ki yüzleri kızarmadan bu yalanı tekrarlıyorlar” dedi.

2009’dan bu yana 120 gazetecinin cezaevine girdiğini hatırlatan İpekçi, “Cezaevine girmiş bütün gazeteciler terör örgütü mensubu olmakla suçlandılar. Terörist dedikleri gazetecilerle ve yakınlarıyla bir toplantı yapıyoruz. Biraz yüzü varsa gelip buraya gazetecilere ve yakınlarına terörist olduklarını itiraf etsinler” diye konuştu.


Barış Terkoğlu: “Gazeteciler sadece cezaevinde baskı altında tutulmuyor”
Oda TV davasından iki yıla yakın tutuklu yargılandıktan sonra tahliye edilen Barış Terkoğlu yaptığı konuşmada yaşananları şöyle anlattı:

"Gazeteciler sadece cezaevinde baskı altında tutulmuyor. Başbakan gazetecilerin işten kovulmaları yönünde açıklamalarda bulunuyor, dizilere müdahale ediyor. Bu siyasi baskılar medyada sansüre ve otosansüre neden oluyor. Hala fikirlerinde ısrar eden gazeteciler çoğunlukla işsiz kalıyor, merkez medyada çalışmaları imkansız hale geliyor. Hala yazmakta ısrar ederlerse mahkemeler tarafından tutuklanmaya başlıyorlar. Oda TV davasından 20 ay tutuklu kaldım. Oda TV iddianamesinde silah, bomba, şiddet aracı yoktu. Sanıklar yazdıkları kitap ve haberleriyle hükümeti devirmekle suçlanıyordu. Şu an halen bu davada 3 kişi hiç suç işlemedikleri halde tutuklular. Bu sorun ancak şiddet içermeyen faaliyetlerin yasal suçlamalara neden olmaktan çıkarılmasıyla çözülür."

Bedri Adanır: “Tahliyeler iyileşme olarak algılanmasın”
Geçtiğimiz hafta tahliye olan Aram Yayınları eski sahibi Bedri Adanır söz alarak şöyle dedi:

“Biz tarafız, kolektif üretimin, özgürlüğün tarafıyız. İçerideki insanların dışarıda çırpınan yüreklerin olduğunu bilmesi çok önemlidir. Birlikte daha çok iş yapmamız gerekiyor. Tahliye edildik ama ceza alıyoruz, DİHA muhabiri Sinan Aygül’e 10 yıl ceza verildi. Tahliyeleri iyileşme olarak algılamayın.”

Nedim Şener: “Tutuklu arkadaşlarımızı aramızda görmek istiyoruz”
Oda TV davasından tahliye edilen gazeteci Nedim Şener de yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:

“Savcı iddianamesi gibi yazan gazeteciler yüzünden gazeteciler tutuklanıyor. Medyanın Türkiye’deki kadar otoriter rejim için kullanıldığı görülmedi. Tüm tutuklu arkadaşlarımızı bir an önce aramızda görmek istiyoruz.”

Nazlıcan Özkan: “Babam içeride yazmaya devam ediyor”
Ergenekon davasından yargılanan gazeteci Tuncay Özkan’ın kızı Nazlıcan Özkan da söz alarak şöyle konuştu:

"Babam 5 yıldır suçunu sormaya devam ediyor. Biz adalet bekliyoruz, adil yargılanma bekliyoruz. İçeride yazmaya, yazarlığına devam ediyor. Tecrit hücresinde elle 7 kitap çıkardı. Davanın sonuna gelindi, adil yargılanma olmadan bu davayı bitirmeye çalışıyorlar. Babam gazeteciliğine, yazarlığına, inandığı doğrularının arkasında durmaya devam ediyor."

Rıza Zengin: “Artık mezarına gidiyorum”
Cezaevinde yaşadığı sağlık sorunlarının ardından yaşamını yitiren gazeteci Suzan Zengin’in eşi Rıza Zengin de söz alarak yaşadıklarını şöyle ifade etti:

“Suzan’ın tutuklandığı dönem kronik rahatsızlıkları vardı ve tedavisi için dışarıdan çok çabaladık. Tedavisi engellendi, ameliyatta da kurtaramadık. 14 Haziran’da tahliye oldu, 14 Ekim’de toprağa verdik. Her hafta cezaevine gidiyordum, şimdi mezarına gidiyorum.”

Tutuklu yargılandıktan sonra serbest bırakılan Baran dergisi eski Haber Müdürü Fazıl Duygun, Atılım yazarı Hasan Coşar, gazeteci Çağdaş Ulus ile tutuklu gazeteci Soner Yalçın adına Halide Didem söz alarak yaşadıklarını anlattılar. Konuşmaların ardından toplantı sona erdi.

(soL – İstanbul)