Medya savaşı koleji yıktırdı

İmar durumu belirsiz olduğu halde kurulan ve 10 yıldır faaliyet gösteren Zeynep Mutlu Eğitim Vakfı Kemer Okulları, Eyüp Belediyesi'nin kararı ile geçtiğimiz pazar sabaha karşı yıkıldı. Medya savaşının bir yansıması olarak göze çarpan olayı eleştiren Sabah yazarı Nazlı Ilıcak, sansüre uğradı.

Vatan gazetesinin Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Mutlu’ya ait olan ve kuruluşundan itibaren imar durumu tartışmalı olan Zeynep Mutlu Eğitim Vakfı Kemer Okulları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından geçtiğimiz Pazar sabaha karşı yıkılmıştı. Bu yıkım, AKP’nin medyadaki taraflaşmayı git gide daha fazla zorladığı bir döneme ‘denk geldi’. Geçtiğimiz hafta da Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Doğan Grubu şirketlerinden Doğan Gazetecilik'in Vatan gazetesiyle birleşme işlemine “yasal süreç henüz net değil” diyerek izin vermemişti. Son gelişme ise, Kemer Okulları’nın yıkımını köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak’ın yazısının sansüre uğraması oldu.

Okulun imarı 10 yıldır tartışmalıydı
Vatan gazetesini kuran, gazeteyi Doğan Grubu’na sattıktan sonra da Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini sürdüren Zafer Mutlu Dinç Bilgin’in sahibi olduğu dönemde Sabah’ta genel yayın yönetmeni olarak uzun yıllar görev yapmıştı. Mutlu, gazetelerin çok satması için promosyon dağıtmasını yaygınlaştıran isimlerin başında geliyor.

Mutlu, Kemerburgaz'daki 210 dönümlük bir arsada, bir kazada ölen kızı Zeynep Mutlu’nun adını vereceği bir kolej kurmaya karar vermişti. Mutlu, arsa için Milli Emlâk’tan aldığı arsa tahsisine dayanarak 1999’da inşaata başlarken, Eyüp Belediyesi de arazinin kendisine ait olduğunu ileri sürerek Maliye Bakanlığı’nın tahsisiyle ilgili dava açmış ve davayı kazanmıştı. Mutlu, inşaat ruhsatı olmadan kolejin inşaatını tamamladı ve Milli Eğitim Bakanlığı’ndan (MEB) da okulu işletmek için ruhsat aldı.

Belediye arsa üzerindeki hak iddiasını sürdürürken, 21 Nisan 2009’da Mutlu’nun açtığı son davayı kaybetmesi ile konu 10 yıl sonra yeniden gündeme geldi. Mutlu ailesi son olarak Eyüp Belediyesi’ne arsayı kiralamayı teklif etti, ancak teklif reddedildi.

Vakıf: İki gün önce tebligat yapıldı
Zeynep Mutlu Eğitim Vakfı tarafından yapılan açıklamaya göre, 21 Ağustos Cuma akşamı “hangi makamdan yapıldığı belli olmayan ve altında muhtarlık kaşesi bulunan bir tebligatla” okul binalarının yıkılacağı bildirildi ve binaların tahliyesi istendi. Eyüp Belediye Meclisi’nin kararı ile 23 Ağustos gecesi saat 5.00’te, büyükşehir ve ilçe belediyelerinden gelen 500 kişilik zabıta ekibi ile binalar 3 saat içerisinde yıkıldı.

Vakfın açıklamasında, yıkımın yasadışı bir uygulama olduğu savunuldu ve Büyükşehir Belediyesi’nin yıkımla ilgili yaptığı basın açıklamasında binaların ‘okul’ olduğunu belirtmek yerine, ‘Zeynep Mutlu Eğitim Vakfı’na ait bina ve müştemilat’ ifadesini kullandığına dikkat çekildi. Açıklamada, Belediye tarafından basına verilen bilginin aksine davanın konusunun ‘zilyetlik’ olmadığı, tahsisli araziler üzerine yapılan okul binalarının, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki bina niteliği taşıdığı bu binaların yıkılamayacağı hususunun belediyeye belgeleriyle anlatılmasına karşın sonuç alınamadığı belirtildi.

Mutlu’nun yönetimindeki Vatan gazetesi, haberi “Sabah 05.30’da eğitime balyoz” başlığıyla verdi. Haberde, belediyenin arsa ihtilafına karşın, okul binalarını yıkmak suretiyle üstün nitelikli eğitim veren bir kurumun faaliyetlerine engel olmak zorunda olmadığı bunun yerine yargı kararını bekleyerek haklı çıksa bile tapuyu üzerine alarak okullara el koyabileceği, ancak binaları yıkmayı tercih ettiği vurgulandı.

Sabah gazetesi de olayı “Zafer Mutlu'nun kaçak okulunu belediye yıktı” başlığıyla ayrıntılı olarak haberleştirdi. Haberde öğretmen ve velilerin olaya büyük tepki gösterdikleri belirtilerek, şu ifadelere yer verildi: “Sürekli ağlayan 5'inci sınıf öğrencisi Deniz Akarsu'nun bir yakını ise, ‘Böyle bir görüntüyü 17 Ağustos depreminde, İsrail Filistin'i vurunca gördük, okulumuzu yerle bir ettiler’ diyerek tepkisini dile getirdi.” Aynı haberde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin sabah erken saatlerde yapılan yıkımı, “kaçak binaların Alibeyköy Su Havzası'nda bulunması ve yapıların tamamının işgalli, ruhsatsız ve kaçak konumda olması” ile açıkladığı belirtildi.

AKP “okul yıkan” imajından çekinmiyor
Vatan gazetesi başta olmak üzere Doğan grubu medyasında ve gruba yakın gazetelerde çıkan haber ve köşe yazılarında, Zeynep Mutlu Eğitim Vakfı’na ait olan ve binası yıkılan bu okulların “hiçbir kar amacı güdülmeden yüzlerce öğrenciye hizmet veren modern bir eğitim kurumu” olarak söz edildi. Kar edip etmediği bir yana, bu kolejin “hayır kurumu” gibi işlemediğini not etmek gerekiyor. Kreşten liseye ve Kanada Lisesi’ne dek geniş bir yelpazede hizmet veren bu okullar son derece elit ve dar bir kesime sesleniyor, lüks semtlerde şubeleri bulunuyor.

Ancak ne olursa olsun, AKP’li belediyelerin yaratacakları “eğitim düşmanı” imajını hiçe sayarak adeta barbarca okul yıkmaya kalkışmakta tereddüt etmemeleri dikkat çekici. Olay, durumu çok farklı olsa da, Ankara Büyükşehir Belediyesi Melih Gökçek’in ruhsatsız olduğunu öne sürerek ODTÜ’yü yıkacağını söylemesini akla getirdi. Türkiye’nin en önemli yükseköğretim kurumlarından olan ve bir kamu üniversitesi olan ODTÜ ile ilgili bu çıkış büyük tepki toplamış ve geri çekilmek zorunda kalınmıştı.

İl Milli Eğitim Müdürü: 150 öğrenciyi okuturuz
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ata Özer de konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Kaçak olduğu gerekçesiyle yıkılan kolej binasında okuyan 480 öğrenci velisinden şimdiye kadar şikâyet ve müracaat almadıklarını, yakınma yazısı gelirse öğrencilere sahip çıkacaklarını ve istedikleri okullara kaydolmalarını sağlayacaklarını söyleyen Özer, ertesi gün yeni bir açıklama daha yaparak Kemer Okulları’nın 480 öğrencisinden 150’sini ücretsiz okutacaklarını söyledi. Özer, “Avrupa Koleji ile anlaşma yaptım. Bu yıl Kemer Okulları'na ücretlerini peşin ödemiş olan 150 öğrenciyi okullarına hiçbir ücret almadan kabul edecekler. 75 öğrenci ilköğretimde, 75 öğrenci ortaöğretimde bir yıl ücret ödemeden eğitimlerini sürdürecek" dedi.

Ancak, dün Zeynep Mutlu eğitim Vakfı tarafından yapılan açıklamaya göre iki gün içinde yer sorunu çözüldü. Kemer Okulları 2009-2010 öğretim yılı için yakındaki ‘Kemer Mall’ adlı binayı kiraladı ve 23 Eylül günü aksama olmadan ders başı yapılacağı açıklandı. Vakıf ayrıca, yıkım gerçekleştirildikten iki gün sonra mahkemenin Eyüp Belediyesi'nin aldığı ve uyguladığı yıkım kararının yürütmesini durdurmaya hükmettiği bildirildi.

Ilıcak: Mutlu yandaş olsaydı?
Sabah gazetesi yazarlarından, sık sık taraf değiştirmesiyle ünlü ‘gazeteci’ Nazlı Ilıcak, ilginç ama çok da şaşırtmayan bir çıkış yaparak konuyu köşesine taşıdı ve AKP’ye sitem etti. Zafer Mutlu’nun zamanında hukuki süreç sonuçlanmadan okul binaların inşaatına başladığını, ancak bina kaçak bile olsa İstanbul’da bunun gibi pek çok kaçak bina bulunduğunu, Eyüp Belediyesi’nin istese uzlaşma yoluna gidip bir bedel karşılığı okulların faaliyetini sürdürmesine imkân tanıyabileceğini yazan Ilıcak, şu ifadeleri kullandı:

“Bu okul, Zafer Mutlu"ya değil de, AK Parti"ye yakın bir işadamına ait olsaydı, böyle bir yıkım kararı uygulanır mıydı? Öte yandan Zafer Mutlu sade bir vatandaş olsaydı, Milli Eğitim Bakanlığı okul işletmek için ona ruhsat verir miydi? Türkiye"de çarpık bir düzen var. İktidar, yandaşlarını koruyor, hukuki süreç, daha ziyade yandaş olmayan kişi söz konusu olduğunda akla geliyor. Buna mukabil, kendini güçlü hissedenler, belirli bir dokunulmazlık zırhına sahip olduklarını düşünüp, kanunlara ve düzene uymama hakkını kendilerinde görüyorlar.”

Bayram değil seyran değil, Ilıcak neden doğrucu Davut oldu?
Ilıcak’ın yazısı, Sabah yönetimi tarafından sansürlendi. Ilıcak konuyla ilgili olarak, “Yazıyı neden yayınlamadıklarını bilmiyorum, herhalde vardır bir bildikleri. Ancak ben bu konuda görüş bildirmek istemiyorum” diye çekimser bir yorumda bulunurken, bunun kontrolsüz bir çıkış olmadığı açık. Ilıcak’ın ne gibi hesaplarla bu yazıyı yazdığı önümüzdeki günlerde ortaya çıkabilir.