Ekrem Dumanlı liseli eylemlerine köpürdü

Ekrem Dumanlı, YGS skandalını protesto edenlere verdi veriştirdi. Tüm Türkiye binlerce liselinin eylemleriyle kaynarken, Dumanlı sadece Antalya’daki eylemi görerek, şu nitelemede bulundu: “kendini Türkiye komünist bilmem necisi diye tanıtan ve sayıları yüzü bulamayan marjinal bir grup.”

YGS’deki şifrenin açığa çıkması, Gülen cemaatinin fena halde canını sıktı. Cemaat, ÖSYM’nin bile kabul etmek zorunda kaldığı şifrelemeyi ilk günden itibaren yok sayarken, kopya skandallarıyla cemaat arasında bağlantı kuranlara saldırmayı da ihmal etmedi.

Ancak bu defa, daha önce kopya skandalları açığa çıkan polis akademisi sınavı ve KPSS’nin aksine liseliler tüm Türkiye’de büyük eylemler düzenlediler. Geçtiğimiz hafta Türkiye’nin ufak taşra kasabalarında bile liseliler eylemdeydi. İstanbul Taksim’deki eylemde on bin liselinin yürüyüşü, yakın zamanda yapılan gazeteci eylemlerinden daha kalabalıktı.

Ve eylemlerde tepkinin AKP ve Gülen cemaatine yönelmesi dikkat çekiyordu. İlk kitlesel eylemi yapan Vanlı liseliler, “ÖSYM’de Sızıntı var” pankartıyla cemaatin dergisi üzerinden Gülen cemaatine işaret ederek, bu yönelimi başlatmışlardı.

Cemaatin gazetesi Zaman’ın genel yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı, bugünkü köşesinde liseli protestolarına değindi. Çok kızgın olduğu anlaşılan Dumanlı, yazısında diğer eylemleri görmezden gelerek, sadece Antalya’da Türkiye Komünist Partililer’in yaptığı ve Vali Yardımcısı Metin Borazan’ın yuhaladığı eylemden bahsetti.

Dumanlı’nın yazısının ilgili kısmı şöyle:

YGS'de şifre var mıydı yok muydu? İnsanın bazı çarpıtmaları gördüğünde, "Canı cehenneme! Varsa yanlış yapan, her kimse bulun da ümüğünü sıkın!" diyesi geliyor. Ancak ortada tespit edilen bir suç da yok, suçlu da. Ne var ki bir homurtudur sürüp gidiyor. Daha kötüsü kendini Türkiye komünist bilmem necisi diye tanıtan ve sayıları yüzü bulamayan marjinal bir grup sokağa çıkıp konuyla ilgisi olmayan kişileri hedef gösteriyor. Bazı gazete ve televizyonlar da bu sinsi ve kara propagandaya çanak tutuyor. Anlaşılan o ki bu kadar Fethullah Gülen düşmanlığı, bu kadar 'cemaat paranoyası', bu kadar AK Parti antipatisi sadece cibilli bir düşmanlıktan kaynaklanmıyor aynı zamanda yaklaşan seçim uğruna kalleş metotlar uygulanıyor. Ne yapalım Allah kerim. Zalimin maksadı neyse o maksadın aksiyle tokat yiyeceği tecrübeyle sabit değil mi?

(soL - Haber Merkezi)