Serdar Ortaç: AKP bir arada yaşamayı öğretti

Ahmet Kaya’ya linç girişiminin içinde bulunmaktan çok pişman olduğunu söyleyen Serdar Ortaç, bu zihniyet değişikliğini AKP’nin sağladığını söyledi, “Osmanlı gibi, ABD gibi bir arada yaşayalım istiyorum” dedi.

Geçenlerde Okan Bayülgen’in programında şarkıların basit olduğu ve birbirine benzediği tartışmasıyla gündeme gelen Serdar Ortaç, Milliyet gazetesine verdiği röportajda bu eleştirilere ve başka sorulara yanıt verdi. Söyleşinin en ilginç kısmı, 10 yıl önce Kürtçe bir şarkısına klip çekmek istediğini söyleyen Ahmet Kaya’ya karşı başlatılan ve kendisinin de içinde bulunduğu linç girişimi ile ilgili olarak Serdar Ortaç’ın söyledikleri.

12 Şubat 1999′da Magazin Gazetecileri Derneği’nin ödül törenine katılan Ahmet Kaya sahneye çıkıp ödülünü aldıktan sonra, “Kürt asıllı olduğum için Kürtçe şarkı söylemek istiyorum. Yakında Kürtçe bir şarkıma klip çekeceğim. Bunu yayınlayacak yürekli kanal sahiplerinin olduğuna inanıyorum” demişti. Bu sözler üzerine salonda bulunan birçok ünlü isim yuhalamaya başladıkları Ahmet Kaya ve eşi Gülten Kaya’yı çatal bıçak yağmuruna tutmuş oradaki isimlerden biri olan Serdar Ortaç ise 10. Yıl Marşı’nı okumaya başlamış, daha sonra da şarkısının sözlerini değiştirerek “Bu devirde kimse sultan değil padişah değil. Atatürk yolunda Türkiye. Bu vatan bizim, ellerin değil” şeklinde söylemişti.

Söyleşide, Milliyet muhabirinin bu olayı hatırlatarak yönelttiği “Kürt açılımıyla birlikte Ahmet Kaya’nın içinde sizin de bulunduğunuz bir grup tarafından saldırıya uğradığı görüntüler yeniden gündeme geldi. İzleyince neler hissettiniz?” sorusunu yanıtlayan Ortaç, sözlerine “Çok pişmanım” diyerek başlıyor ve şöyle konuşuyor:

“1999’da bırakın Kürtçe şarkı söylemeyi, yolda Kürtçe konuşulamıyordu bile. Ben de genç ve cahildim. Bence o gece yaşananlarda Ahmet Kaya’nın hiçbir suçu yoktu. Ben Ahmet Kaya’nın konuşmasının ardından sahnedeydim ve bir anda her Türk genci gibi gaza gelip Onuncu Yıl Marşı’nı okumaya başladım. Marşı okuduğum için pişman değilim tabii ki ama zamanlamam çok hatalıydı. Kısacası bence Ahmet Kaya’nın Kürtçe şarkı söylemesine izin verilmeliydi.”

AKP’ye, Osmanlı açılımına, ABD’ye selam çaktı
“Aynı şey bugün olsa ne yaparsınız?” sorusuna verilen yanıt ise daha da ilginç. Bugün aynı şey olsa asla böyle bir tepki göstermeyeceğini söyleyen Ortaç, bu değişimi AKP hükümetine bağlıyor: “Şimdiki hükümetimiz bize birlikte yaşamayı öğretiyor. Bunu anlamamızı gerçekten istiyor. Osmanlı İmparatorluğu’nda nasıl onca millet bir arada yaşadıysa, ABD’de o kadar etnik grup bir bütün olabiliyorsa biz de başarabiliriz. Başarmalıyız.”

Serdar Ortaç’ın iki üç cümlenin içine hem AKP’ye, hem Yeni Osmanlı açılımına, hem de ABD’nin “birlikte yaşamadaki başarısına” birer selam sığdırıp üstüne bir de ABD Başkanı Barack Obama’nın “Başarabiliriz” sözlerine üstü kapalı olarak atıfta bulunması dikkat çekiyor.

Ortaç’ın bu güncel siyasi girdileri böylesine usturuplu bir şekilde bir Pazar söyleşisine sığdırabilmesine aslında şaşmamak gerek. 1994’te adım attığı pop müzik piyasasında özellikle AKP iktidarıyla birlikte yoğunlaşan kültürel ve sanatsal yozlaşma ortamında şarkılarını peynir ekmek gibi pazarlayarak çok daha hızlı bir yükselişe giren Serdar Ortaç’ın AKP’yi sevmesinden doğal bir şey olamaz.

Davos şovu sonrasında da "Musevi çıktı ayrıldık" şovu yapmıştı
Aslında bu, Serdar Ortaç'ın hükümete ne kadar entegre olduğunun ilk örneği değil. Bu yılın başındaki Gazze saldırıları sonrasında toplumda İsrail'e olan tepkinin yükselmesi sonucu Başbakan Erdoğan'ın 29 Ocak'ta Davos'ta yaptığı şovun ardından, Serdar Ortaç da "İsrail karşıtı" bir şov yapmıştı. Aylardır birlikte olduğu ve evlenmek istediğini söylediği İsrailli sevgilisinden ayrıldığını açıklayan Ortaç, bunu 14 Şubat 'Sevgililer Günü'nde sahneden "Bu yıl da sevgilim yok, geçen yıl sevgilim vardı. Fakat Musevi çıktı ayrıldık" sözleri ile ilan etmişti. Gelen tepkiler üzerine dozu kaçırdığını anlayan Ortaç, iki gün sonra ünlü bir gece kulübünde İsrailli sevgilisiyle doğum gününü kutlayarak “İnsan Musevi diye sevdiğinden ayrılır mı hiç? Kaldı ki, sevdiğimin dinine sonsuz saygı duyarım" sözlerini sarfetmişti.

Şarkılarını "bir profesör gibi" araştırarak yapıyormuş
Öte yandan Serdar Ortaç, söyleşide piyasadaki konumundan da son derece kendinden emin ifadelerle söz ediyor. Müzikle ilgilenmeye başlayana kadar çeşitli işlerde çalıştığını, daha sonra yeteneğini keşfedip ilerlettiğini söyleyen Ortaç, “Siz tam anlamıyla bir “beste fabrikası”sınız. Nasıl oluyor da bu kadar çok beste yapabiliyorsunuz?” sorusunu yanıtlarken, ilham gelmesini beklemediğini ve çok çalıştığını, bestenin şekillenme döneminde uyak kitapları, şiir antolojileri okuduğunu “Bir profesör gibi araştırıp okuyarak yarattığını” söylüyor.

“Kızlar artık başkalarına hayran olsun istiyorum”
Pop müzik piyasasında insanların uzun süre zirvede kalamadığını ama kendisinin bunu başardığını söyleyen Ortaç, “15 yıldır tahtımdayım. Şimdi televizyonu açıp da Murat Dalkılıç, Murat Boz ve Yalın gibi yeni isimleri görünce gurur duyuyorum. Bu isimler benden daha çok sevilecek, kızlar artık onlara hayran olacak diye içim rahatlıyor çünkü ben doydum. Hiçbir şarkıcının altın çağı 20 yıl sürmez, benimki sürdü. Bitsin istiyorum. Artık konserleri hıncahınç dolduran adam yerine ön sırada alkışlayan adam olmak istiyorum” diyor.

“Beni aşağılamak halkı aşağılamaktır”
Okan Bayülgen’in şarkılarını “basit ve hepsi birbirine benziyor” diyerek eleştirmesini de değerlendiren Serdar Ortaç, AKP’nin kullandığı popülist üsluba çok yakın cümleler kuruyor: “Okan ya da bir başkası namus sınırlarını aşmadığı sürece benimle dalga geçebilir. Ama ülkende kitleler tarafından sevilen bir adamla bu şekilde dalga geçersen insanlara ayıp olur. 'Biz Beyaz Türküz, farklıyız, elit ve üstünüz' diyerek hareket etmek karmaşa yaratır. Okan ve benzeri beyin yapısına sahip insanların yaptıkları şey bu. Sen orada benim müziğimi aşağılayarak onu dinleyen milyonları da aşağılamış oluyorsun.”
(soL - Haber Merkezi)