İmama caiz cemaate haram!

Danıştay, müezzinin eşiyle birlikte olan imamın meslekten ihracını onadı. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, savunma hakkı kısıtlandığı için, verilen kararı bozdu.

soL (HABER MERKEZİ) İstanbul'da görev yapan imam A.D. aynı camide görevli müezzinin eşi ile birlikte olduğu iddiasıyla Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından meslekten ihraç edildi. Zina zanlısı imam, kararın iptali istemiyle İstanbul 1. İdare Mahkemesi'ne dava açtı. Mahkeme, davayı reddetti ve bunun üzerine karar temyiz edildi.

Meslekten ihraç edilen A.D. görevine son verilmesine neden olan soruşturma raporunu kendisine inceletmeyen Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yargılama hakkına aykırı davrandığını belirterek, karar düzeltme talebinde bulundu.

Bu talebi görüşen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, dosyayı usulen bozdu. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, davacı imam A.D.'nin savunma hakkının kısıtlandığına, soruşturma evrakı incelettirilmeden hüküm kurulamayacağına karar verdi. Bu kararın ardından A.D.'nin açtığı dava yeniden görüşülecek.

İslam törelerine aykırı
Müezzinin eşiyle birlikte olduğu iddiaları üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı Teftiş Kurulu, A.D. hakkında soruşturma başlattı. Soruşturma sonucunda imam A.D.'nin mesleğin gereklerine uygun davranmadığına kararı verildi. Diyanet İşleri Başkanlığı, imam A.D.'yi Diyanet İşleri Başkanlığı Sınav, Atama, Nakil ve Görevde Yükselme Yönetmeliğinin 9. maddesinde yer alan, ortak nitelik şartını kaybettiği gerekçesiyle 657 sayılı Yasanın 48/B-2 ve 98/b maddeleri uyarınca görevine son verilmesi teklifinde bulunuldu.

İlgili yönetmelikte yer alan ifadeler ise çok ilginç. Daha çok İslam hukukuna göre düzenlenen metindeki "itikat ibadet, tavır ve hareketlerinin İslam törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu" ibaresinin yer aldığına dikkat çekilerek, imam A.D.'nin İslam törelerine uygun davranmadığı vurgulandı. Özetle, Yargıtay ve Danıştay'ın hükme bağlayamadığı zina davasını Diyanet İşleri Başkanlığı Teftiş Kurulu İslam Dini Hukuku'na göre yorumlamış oldu.