Turist rehberleri AKP’nin teklifine tepkili: Vasıfsızlaşma, keyfilik ve hak kaybı

AKP’nin Meclis’e sunduğu yasa teklifine rehberler tepkili. Tur otobüslerinde rehber zorunluluğunu, yabancı dil şartını kaldıran teklife karşı Ankara’ya gidiyorlar. Rehberler tepkilerini soL'a anlattı.

Burcu Günüşen - Emre Alım

AKP, turist rehberlerinin meslek yasasında ve seyahat acentaları birliği kanununda değişikliğe hazırlanıyor. AKP’li milletvekillerinin imzasıyla 9 Şubat tarihinde Meclis Başkanlığı’na sunulan teklif, turist rehberlerinin tepkilerine yol açtı.

Yapılmak istenen düzenlemede en çok dikkat çeken başlık turist rehberlerinin yabancı dil bilme şartının kaldırılması oldu. 

soL’un görüştüğü profesyonel turist rehberleri düzenlemenin bu şekilde geçmesi halinde karar alma süreçlerinden dışlanacaklarını, sektörde kamusal denetimin ortadan kalkacağını, turizmin niteliğinin düşeceğini dile getirdi. 

Türkiye’de halihazırda 13 bin kokartlı turist rehberi bulunuyor. Teklif geçerse rehberlere karşı turizm patronları lehine ücret baskısı da gündeme gelecek.

Turist rehberleri ve seyahat acentelerine ilişkin düzenlemeleri içeren Turist Rehberliği Meslek Kanunu ile Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi 9 Şubat’ta Meclis Başkanlığı'na sunulmasının ardından görüşülmek üzere komisyona gönderildi.

TUREB Turist Rehberleri Odaları Birliği tüm rehber odalarına çağrıda bulunarak meslekleri aleyhine düzenlemeler içeren bu kanun teklifine karşı 14 Şubat Çarşamba günü Ankara’da olacaklarını duyurdu.

Patronların Ensesindeyiz Ağı da teklifin geri çekilmesi için yaptığı çağrıda “Başta bir patron olan Turizm Bakanı’nın kendisi olmak üzere turizm patronlarının çıkarlarını gözeten tüm müdahale ve değişiklik talepleri derhal son bulmalıdır” ifadelerini kullandı.

Düzenlemenin içeriğini profesyonel turist rehberleriyle konuştuk. Uğur Kayrak’a göre Meclis’e sunulan teklifteki sakıncaların başında meslek birliklerinin karar süreçlerine katılımının sınırlanması ve mesleğin asgari gereklilik şartlarının esnetilmesi geliyor. Esin Saraçoğlu teklifin ülke temsiliyetinin kalitesini düşüreceğini ve rehberlerin ücretlerini baskılamaya yönelik bir girişim olduğunu söyledi. Nazlı Ece Mutlu ise “turizm patronlarını zenginleştirmek için 13 bin rehberin hakkı gasp edilmek isteniyor” dedi.

‘Vasıfsızlaşma, keyfilik ve hak kayıplarına yol açacak’

soL’a konuşan profesyonel turist rehberi Uğur Kayrak “Teklif pek çok bakımdan önemli sakıncalar barındırıyor. Bu sakıncaların başında meslek birliklerinin sektörle ilgili karar ve uygulama süreçlerine katılımının sınırlanması ve rehberlik mesleğinin asgari gereklerine ilişkin şartların esnetilmesi geliyor” dedi.

Kayrak bu teklife göre turist rehberliği sertifika programlarının, dil sınavlarının ve uygulama gezilerinin düzenlenmesi yetkisinin Turist Rehberleri Birliği’nden (TUREB) alınıp Bakanlığın belirleyeceği kuruluşlara aktarılabileceğine işaret ederek şunları söyledi:

Uğur Kayrak

“Bir meslek birliğinin o meslek alanıyla ilgili ölçme değerlendirme ve yetkilendirme süreçlerinden dışlanmasının sektörde nasıl bir nitelik kaybına yol açacağını tahmin etmek zor değil; diğer yandan Bakanlığın ilgili meslek kuruluşlarından görüş alma zorunluluğu da ‘karar alma süreçlerinin kolaylaştırılması’ gerekçesiyle kaldırılıyor. Bunlar turizm hizmetlerinin sunumunda vasıfsızlaşmaya ve keyfiliklere, turizm emekçilerinin çalışma koşullarında hak kayıplarına yol açacak.”

Kanun teklifinin getirdiği bir diğer değişiklikse, rehberler için tüm dünyada olmazsa olmazlar arasında yer alan yabancı dil zorunluluğunun kaldırılması.

Kayrak bunu “çok kritik bir geri adım” diye niteledi. Ona göre yabancı dil bilgisi yalnızca “teknik” bir ayrıntı olarak görülemez, rehberin entelektüel ve kültürel donanımı için en önemli unsurlardan biri.

Diğer yandan Türkçe rehberlik için tayin edilecek günlük ücretin Bakanlıkça belirlenen taban fiyatın yüzde 70’ine kadar indirilebilecek olmasının da rehberlik ücretlerinin genelinde aşağıda doğru baskı yaratacağını vurguladı Kayrak.

Kayrak, kanun teklifi sunulurken bu değişikliğe dair öne sürülen gerekçeler içinse “akıl alır gibi değil” diyor.

Mezunlar istihdam sorunu yaşarken şartların esnetilmesi nasıl çözüm olur?

Değişiklik önerisinin “yabancı dil şartını sağlayamadığı için rehber olamayanların “mağduriyetini” gidermek ve iç turizmde artan Türkçe rehber ihtiyacını karşılamak için” yapıldığı söyleniyor. 

Uğur Kayrak “Bu iki gerekçenin de geçerliliği bulunmuyor. Akıl, mantık, bilim ve evrensel uygulamalar doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti’nin mevcut kanunlarıyla belirlenmiş bir şartın yerine getirilmemesi nedeniyle rehber olamamak nasıl olur da ‘mağduriyet’ olarak tanımlanabilir?” diyerek tepkisini dile getirdi.

Türkiye’de ön lisans, lisans ve yüksek lisans eğitim veren 90'a yakın rehberlik bölümü olduğunu ve mezunların büyük çoğunluğunun eksik istihdam sorunu yaşadığını hatırlatan Kayrak “Artan ihtiyacı karşılamak için şartların esnetilmesi nasıl olur da çözüm olarak görülebilir?” diye soruyor.

Kayrak “Bu ‘çözüm’ ancak vasıfsızlık ve düşük ücret baskısı getirir. Asıl çözüm meslek birliklerini de içine alan kapsamlı bir planlamayla mümkün olabilir” diyor.

‘Mesleği ortadan kaldıran bir meslek kanunu ile karşı karşıyayız’

Kanun teklifiyle gündeme gelen bir diğer değişiklik ise az bulunan dillerde rehberlik için bu branşta üniversite eğitimi almanın şart olmaktan çıkartılması. Yani bu dillerde rehberlik yapmak için rehberlik mesleğine ilişkin üniversite programlarından mezun olmak gerekmeyecek, herhangi bir ön lisans programından mezun olmak ve 100 saat eğitim almak yeterli olacak. 

Kayrak’a göre bu öneri rehberlik mesleğinin artık “meslek” olarak görülmediğinin kabulü anlamına geliyor: "Mesleği ortadan kaldıran bir meslek kanunu teklifiyle karşı karşıyayız.”

Teklifte yer alan tarihi ve turistik yerler dışında, otobüslerde vesaire rehber bulundurma zorunluluğunun kaldırılması gibi emarelerin de bunu gösterdiğini kaydeden Kayrak “Böyle bir teklifi yapmak için yalnızca rehberlik mesleğini değil, kültür turizmini de rafa kaldırmak gerekiyor” diyor ve ekliyor:

Azıcık bilenler kültür turizminde rehberlerin yalnızca mekanlarda değil, otobüste de bilgi verdiğini; tura asıl karakterini katan kapsamlı ve derinlemesine anlatımların otobüs yolculuklarında yapıldığını, yolcularla iletişim ve bağın asıl otobüs söyleşilerinde yaratılan karşılıklı etkileşimle güçlendirildiğini bilir. Kaldı ki, coğrafi özellikleriyle, kentleriyle, kasabalarıyla, mimari öğeleriyle yol boyunca tanıtıma, açıklamaya ihtiyaç duyulacak hiç mi bir şeyle karşılaşılmayacak? Turizm dediğimiz şeyin, hele de kültür turizmi dediğimiz şeyin kapsamı varış noktalarındaki ‘turistik mekanlardan’ mı ibaret? Bu yaklaşım en hafif deyimle derin bir cehaletin ürünü olabilir.”

Kayrak kanun teklifi için “Özetle rehberler başta olmak üzere turizm emekçilerini, meslek birliklerini, işini iyi yapmak isteyen seyahat acentelerini çok zor durumda bırakacak, nitelikli turizm hizmetlerini yaralayacak, kültür ile turizm arasındaki bağı koparacak büyük hatalarla dolu bir kanun teklifiyle karşı karşıyayız” diyor.

'Acentalara ucuz işgücü sağlamanın yolu açılıyor'

soL’un görüştüğü bir başka profesyonel turist rehberi ise aynı zamanda TKP Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı da olan Nazlı Ece Mutlu oldu.

Mutlu hükümetin meslek yasalarında yapmak istediği değişiklikleri “rehberlerin haklarına açıkça saldırı” diye niteledi.

Yabancı dil bilme şartının kaldırılması Mutlu’ya göre de meslek niteliğinin düşürülmesine yol açacak, bununla paralel olarak da ucuz işgücüne alan açılması anlamına gelecek.

Turist rehberlerinin her yıl Bakanlık tarafından belirlenen taban ücretlere tabi olarak çalıştıklarını hatırlatan Nazlı Ece Mutlu “Bu rakamlar taban olmasına rağmen bazı acentalar onu dahi ödememek, yasal olmayan rakamların altında çalıştırmak için diretiyorlar” diyor.

Nazlı Ece Mutlu

Bunun yıllardır rehberlerin maruz kaldığı bir tavır olduğunu dile getiren Mutlu “Şimdi yabancı dil şartı kaldırılarak, başka mesleklerden insanlar için rehber olmanın önü açılarak, otobüslerde rehber bulundurma zorunluluğu kaldırılarak acentalara ucuz işgücü sağlamanın yolu açılıyor. Otobüste rehber bulundurma zorunluluğu olmayan acentaların bazıları acenta görevlilerini grupların başına koyacak ve çok düşük ücretlere çalıştıracak, yabancı dili olmadan rehber olan kişiler bir rehberin hak ettiğinden çok daha düşük ücretlere çalıştırılacaklar” diyerek teklife tepkisini ifade ediyor.

Ülkedeki 13 bin kokartlı rehberlerinse işsizlikle ve düşük ücret dayatmalarıyla karşı karşıya kalacağına, çalışma alanlarının kısıtlanacağına dikkat çeken Mutlu bu değişikliklerin sadece emekçi açısından değil, ülkeyi ziyarete gelen turistler açısından da olumsuz sonuçları olacağını vurguluyor.

Mutlu bunu şöyle açıklıyor: “Çünkü biz rehberler otobüste başlıyoruz ülkemizi, gezilecek yerleri, kültürümüzü, tarihimizi anlatmaya, bizim çalışma alanımız müze ve ören yerlerinden ibaret değil, biz misafirimizle buluştuğumuz andan itibaren her an bilgi aktarıyoruz, sadece tarihimizi değil, yaşayışımızı ve kültürümüzü anlatıyoruz. Sadece ören yeri ve müzeye sıkıştırılan bir rehberlik anlayışı misafir memnuniyetini de düşürecektir. Ayrıca rehberlik sadece bilgiyi bilmek ve aktarmaktan ibaret değil, bizler bölümümüzü okurken sadece arkeoloji ve tarih üzerine değil, aynı zamanda insan psikolojisi, mesleki yeterlilik gibi eğitimler de alıyoruz, rehberlik yeri geldiğinde 40-45 misafirle Anadolu'nun herhangi bir yerinde tur operasyonu yapabilmek demek. Haliyle başka meslekler üzerine eğitim almış insanların ucuz işgücü sağlamak adına rehber yapılması değil, onlara kamuda kendi alanlarına dönük olarak halkın yararına üretim sağlayacakları imkanların verilmesi gerekiyor.”

Mutlu “Turizm patronlarını zenginleştirmek için biz 13 bin rehberin hakkı gasp edilmek isteniyor, yapılması planlanan değişikliklerden derhal vazgeçilmelidir” çağrısında bulunuyor.

'Turizmin niteliği düşecek, ücretler baskılanacak'

Profesyonel turist rehberi Esin Saraçoğlu’na göre de bu yasa teklifiyle hedeflenen, turların maliyetini düşürmek. 

Saraçoğlu “Ama maliyet düşürmek için göz dikilen kalemin rehber kalemi olması Türkiye’de turizmin niteliğini düşürecek bir adım” diyor.

“Yabancı dil şartı olmasın” demenin “daha çok rehber olsun” demek olduğunu belirten Saraçoğlu “Hatta sertifikasyonu da biz yapalım deniliyor” diyerek piyasalaştırmaya işaret ediyor.

Halihazırdaki yasanın rehberlik yapmak için okul okuma, yabancı dil bilme şartı getirdiğini kaydeden Saraçoğlu Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yetkisiyle Rehberler Birliği’nin belgesini alanların rehberlik yapabildiğini vurguladı.

Saraçoğlu “O belge olmadan turist gezdirilemiyor, taşınamıyor. Hatta böyle bir belgesi olmadan acentalar tur da yapamıyorlar” dedi.

“O zorunluluktan ari olmak istiyorlar” diyen Saraçoğlu o yüzden bu zorunluluğun yalnızca ören yerleriyle sınırlı olmasının, otobüslerde geçerli olmamasının istendiğini söyledi.

Yabancı dil bilen rehberlerin zaten Türkçe rehberlik de yaptıklarını dile getiren Saraçoğlu “Bu konuda bir açık varsa daha fazla rehber yetiştirilebilir. Ama o rehbere bir ödeme yapılıyor. Belirli bir taban ücreti de var yasayla düzenlenen. Yabancı dil bilmeyen personel daha ucuza çalışacak gözüyle bakıyorlar” dedi.

Rehberlerin meslek grubunun niteliğinin düşürülmesine itiraz ettiklerini belirten Saraçoğlu “Onun dışında ücret baskısı oluşacak, daha kolay rehber olunacak, ücretler daha kolay aşağıya çekilecek” diyor.

Taban ücreti vermek istemeyen acentaların yeterli rehber yokmuş gibi davrandığını söyleyen Saraçoğlu tersine rehber sayısının yetersiz olmadığı görüşünde.

Sertifikayı devlet değil şirket mi verecek?

Acentaların turist gruplarına “liderlik edecek”, rehber olmayan ancak turistlere ören yerine kadar araçta, restoranda vb. liderlik edecek kişilere sertifika vermesinin de tartışıldığını dile getiren Saraçoğlu “Dolayısıyla bunu bir kamusal örgütlenmeden çıkarma da sözkonusu” dedi.

Saraçoğlu “Bu mesleğin neden bir kamu denetimine ihtiyacı var?” sorusunuysa şöyle yanıtladı:

“Çünkü bu meslek ülke tanıtımı demek. Bunun da belirli bir standartta, belirli bir doğruluk ve derinlikle yapılması gerek. Mesela Dolmabahçe’de Mustafa Kemal’i anlatacaksın, odasından geçiyorsun. Ülkenin kurtuluş mücadelesini anlatacaksın. Çok politik de bir iş aslında bir yandan. Ve kesinlikle ören yerinde başlayıp bitebilecek bir iş değil. Çünkü paket tur diye bir şey satılıyor insanlara. Bu ören yerinden ibaret bir şey değil. O tur araca bindiği anda başlıyor. Bunun içerisinde deneyim aktarmak var, temsil etmenin muhtelif yolları var, sadece bilgi aktarmaktan da geçmiyor. Gündelik hayatla ilgili birçok bahis var. Sonuçta ülke temsiliyetinin kalitesini düşürecek, ücretleri baskılamaya yönelik bir girişim bu teklif.”

Patronların Ensesindeyiz: Turist rehberlerinden ellerinizi çekin

Patronların Ensesindeyiz Ağı da AKP iktidarının 6326 sayılı Turist Rehberliği Kanunu ile ilgili değişiklik yapma adımını “13 bin kokartlı rehberin haklarına alenen saldırı” olarak niteledi.

Amacın mesleğin niteliğini düşürerek acente sahipleri için ucuz işgücü yaratmak olduğunu, yeni düzenlemeyle rehberlerin çalışma alanını daraltıp turizm patronlarına maliyetli gelen kokartlı rehber uygulamasına son verebilmesinin hedeflendiğine işaret edildi.

Patronların Ensesindeyiz Antalya Turizm Emekçileri Dayanışma Ağı’ndan yapılan açıklamada “Uyarıyoruz. Başta bir patron olan Turizm Bakanı’nın kendisi olmak üzere turizm patronlarının çıkarlarını gözeten tüm müdahale ve değişiklik talepleri derhal son bulmalıdır! Turizm emekçilerini ucuz emek gücü haline getirmek için değil, zaten gittikçe kötüleşen koşullarını iyileştirmeye dönük adımlar atılmalıdır!” denildi.