TKP, ABB önünde: 'CHP-AKP işbirliğiyle atılan gerici adımlara ve rant projelerine karşı çıkacağız'

TKP, CHP'li Büyükşehir Belediyesi ve AKP işbirliğiyle ABB Meclisi'nden oy birliğiyle geçen Diyanet Akademisi'ne karşı ABB önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

Haber Merkezi

AKP'li eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek tarafından hayata geçirilmek istenen Diyanet Akademisi projesi, sonrasında CHP'li Büyükşehir Belediyesi ve AKP işbirliğiyle ABB Meclisi'nde oy birliğiyle kabul edilmişti.

Ankara Devlet Konservatuvarı'nın yıkılarak, Anıtkabir'in yakınına yapılması planlanan projeye karşı dava açan Türkiye Komünist Partisi (TKP), bugün saat 11.00'de ABB önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

'Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin onayıyla yürüyen bir süreç var'

"Ankara'yı karanlığa ve ranta teslim etmeyeceğiz" çağrısıyla gerçekleştirilen basın açıklamasını, TKP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı ve TKP Merkez Komite üyesi Ali Ufuk Arikan gerçekleştirdi.

Bugünün, Türkiye’de hilafetin kaldırıldığı, medreselerin kapatıldığı, eğitimin laik bir temelde inşa edilmeye başlandığı ve Din İşleri Bakanlığı'nın tasfiye edildiği 3 Mart 1924'ün yıldönümü olduğunu hatırlatan Arikan, "Bugün Türkiye’de hilafet ve şeriat tartışmalarına tanıklık ediyoruz" dedi.

3 Mart'tan kalan ilerici hamlelerin tamamının günümüze kadarki süreçte tasfiye edildiğinin altını çizen Arikan, "Bazıları bizim CHP'li bir belediyenin önünde yer almamızı tuhaf buluyor olabilir ama hiç de öyle değil. Neden burada olduğumuzu anlatacağız" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"3 Mart'ın en önemli anlamlarından birisi Din İşleri Bakanlığı'nın ortadan kaldırılmasıydı. Ama aradan geçen 100 yılın ardından eğitim ve sağlık gibi bakanlıkları dahi geride bırakarak gölge bakanlığın ötesine geçen Diyanet, ülkede her kurumun yöneticisi pozisyonuna gelmiştir. Okullara, hastanelere, her yere sızan tarikat ve cemaatler gücünü Diyanet'ten alır hale geldi. Bugün tam da bu nedenle Ankara Büyükşehir Belediyesi önündeyiz. 

Diyanet, '3 Devrim Yasası' olarak adlandırılan sürecin merkezi olan bir noktada, başkentin göbeğinde, Anıtkabir'in dibinde tüm bu gerici faaliyetlerini yükseltmek için bir kurumsallaşma adımı atmaktadır. Bu adımın merkezinde Diyanet Akademisi yer alıyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin onayıyla yürüyen bir süreç var."

'Ankara'yı gericiliğe, ranta teslim etmeyeceğiz'

AKP'li eski ABB Başkanı Melih Gökçek döneminde hayata geçirilmek istenen Diyanet Akademisi projesinin, CHP'li ABB Başkanı Mansur Yavaş eliyle tekrar gündeme getirildiğini aktaran Arikan, söz konusu kararın ABB Meclisi'nde AKP ve CHP tarafından onaylandığını hatırlattı.

Arikan, "Bu proje sadece gerici bir proje değil, bu proje sadece Diyanet'in Türkiye'de yeni bir nokta kazanmasına dair bir adım değil, bu proje aynı zamanda bölgenin ranta ve yapılaşmaya açılması açısından da kritik bir adım. Tam da bu nedenle 3 Mart'ta Ankara'yı gericiliğe, ranta teslim etmeyeceğiz demek için buradayız" dedi.

'Hepsi birbirinden gerici, hepsi birbirinden rantçı'

Arikan, 31 Mart'ta gerçekleştirilecek seçimlerde AKP ve CHP'nin ABB başkan adaylarının aynı değerleri taşıdıklarının altını çizerek, şöyle konuştu:

"CHP'si, AKP'si 100 yıl önce emekçi halkın elleriyle kazandığı kazanımları birer birer tasfiye ediyor, cumhuriyetin, laikliğin kazanımlarını birer birer yok ediyor ve karşımıza kurtarıcı olarak çıkarılıyorlar. Hepsi birbirinden sağcı, hepsi birbirinden gerici, hepsi birbirinden rantçı. Bunların tamamı memleketin, halkın düşmanı. Bu düşmanlığa karşı mücadele sözünü yükseltmek için buradayız. Hepsine meydan okumak için buradayız. 

Bundan 20-25 gün sonra bir seçim sandığı koyulacak önümüze ve bize diyorlar ki 'İşte karşınızda iki aday.' İkisi de aynı dünya değererini, aynı cumhuriyet düşmanlığını, aynı laiklik düşmanlığını savunan ve taşıyan isimler. Memleketi bunlara teslim etmeyeceğiz. Ne Ankara'da ne de Türkiye'nin hiçbir yerinde meydanı gericilere, şeriatçılara, hilafet özlemcilerine bırakmayacağız."

'Ortaklaştıkları rant, ortaklaştıkları bu gerici sermaye düzeni'

Projeye karşı ABB'ye binlerce dilekçe verildiğini ancak tek bir dilekçeye bile yanıt alınamadığını aktaran Arikan, "Yüzlerce, binlerce Ankaralı dilekçe verdi. Bu dilekçelere Büyükşehir Belediyesi tek bir yanıt verme gereği bile duymadı. Davalar açıldı, ses yok" dedi.

ABB'nin aldığı kararların yüzde 95'inin AKP ve CHP'nin oybirliğiyle geçtiğini de ifade eden Arikan, basın açıklamasını şu ifadelerle noktaladı:

"Diyanet'in, iktidarın gerici hamlelerinde ortaklaşıyorlar. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin aldığı kararların yüzde 95'inin CHP-AKP oybirliğiyle geçtiğini biliyoruz. Ortaklaştıkları rant, ortaklaştıkları bu gerici sermaye düzeni. Bu düzenlerinin karşısında ise komünistler var, emekçi halk var. Bu sesi bugün 3 Mart'ın 100. yılında buradan ilan ediyoruz. Diyanet projesine karşı mücadeleyi asla bırakmayağıaz. Ankara'yı, başkenti gericiliğe de ranta da teslim etmeyeceğiz."

Ne olmuştu?

Ankara'da Beşevler’de eğitim alanın Diyanet Akademisi ve cami yapımı için planlanması bir süredir kentin gündeminde. Beşevler semtindeki geçmişte Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı'nın kullandığı yerleşkeye yapılmak istenen Cami ve Diyanet Akademisi projesinin planları Melih Gökçek dönemine kadar gidiyor. 

Proje daha önce Melih Gökçek tarafından hayata geçirilmek istenmiş ve mahkeme, söz konusu hukuksuz kararı reddetmişti. Zira hukuka göre eğitim için ayrılan bir alanın dini bir nedenle dönüştürülmesi ya da değiştirilmesi kamu yararı ilkesiyle uyuşmuyordu. Ancak ilerleyen zamanlarda bu sorunu çözmek adına meclise sunulan Diyanet Akademisi önerisi ile eğitim alanının dini bir alana değil yine içinde cami olan bir tür "eğitim" alanına dönüştürüleceği ifade ediliyordu.

Mecliste eğitim alanlarının dini yerleşkelere dönüştürülmesine ya da dini merkezlerin kendi bünyesinde eğitim vermesinin hukuken önünün açılmasına muhalefet cephesinde tek bir "hayır" oyu dahi çıkmamıştı.