Özel okullarda son durum: Sözleşmeler, kayıtlar…

Türkiye’de özel okulların AKP döneminde geldiği durum ve pandemi süreciyle iyice katmerlenen sorunlar devam ediyor. Okulların kapanma sürecine girdiği şu günlerde özel okulların gündeminde ise yeni sayılamayacak sorunlar yer alıyor: Sözleşmeler, kayıtlar ve belirsiz bir gelecek…

Haber Merkezi

Türkiye’de özel okulların AKP döneminde geldiği durum ve pandemi süreciyle iyice katmerlenen sorunlar devam ediyor. 

Özel okul öğretmenleri ne durumda?

Eğitim, AKP iktidarları boyunca sürekli saldırı altında olan ve sermayenin gözünü diktiği bir alan oldu. Bu dönemde özel okulların ve bu kurumlarda çalışan öğretmen sayılarının artışını daha önce incelemiştik. Öğretmenler adeta yetiştirilip piyasanın insafsız sömürü çarkına teslim edildiler. 

Zaten onlarca hak gaspı, düşük ücret ve güvencesiz çalışma, mobbing, ötekileştirme gibi baskılara maruz kalan öğretmenler pandemi süreci ile patronların insafına terk edildiler. Pandemi öncesi sürece kıyasla Patronların Ensesindeyiz İhbar Ağı’na gelen özel okul ihbarlarının sayısı katlanarak arttı. Okulların yüz yüze eğitime ara verdiği 13 Mart tarihinden itibaren PE ’de yayımlanan ihbar sayısı 20’yi buldu. 

Bu süreçte öğretmenlerin birincil sıkıntısı ücretlerinin ödenmemesiydi. Öte yandan kısa çalışma ödeneğine başvurulup tam zamanlı olarak çalıştırılan, ücretsiz izine ayrılıp tam zamanlı çalıştırılan, bütün bunlara itiraz ettiği için SGK ‘ya 29 kodu (İşçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile fesih) ile bildirilip işten çıkarılan özel okul öğretmenleri de oldu. Mesai saatleri dışında da ne de olsa evdesiniz diye çalıştırılan öğretmenler olduğu gibi, ‘uzaktan eğitim vermiyoruz’ diyerek istifaya zorlanan öğretmenler de oldu.

Sözleşme süreci belirsizliği

Gelinen süreçte normal şartlarda Nisan-Mayıs aylarında tamamlanan sözleşme yenileme süreci, okulların kapanmasına rağmen birçok okulda hâlâ başlatılmamış durumda. Sözleşme teklifleri verilen bazı özel okullarda ise öğretmenlere pandemi sürecini bahane edilerek ya hiç zam teklif edilmiyor ya da çok cüzi miktarlarda zamlar öneriliyor. Bu süreçte işsiz öğretmen sayısının artması ve bazı özel okulların kapanması ile kısa çalışma, ücretsiz izin hakkı gibi hükümet tarafından verilen ayrıcalıkları da kullanan patronların eli örgütsüz öğretmenlere karşı çok güçlü görünüyor. 

Öğrenciler, veliler ve kayıtların akıbeti

Pandemi süreci boyunca özel okullar uzaktan eğitim araçlarını kullanarak öğrencilere evlerden eğitim vermeye çalıştı. Bu eğitim sürecinde kurumlardan hiçbir malzeme veya materyal desteği verilmezken, öğretmenler kendi imkânlarını seferber ederek eğitim sürecini tamamladılar. Bir çok okulda da bu eğitim materyallerini yine öğretmenler kendilerine dikte edilen şartlarda hazırlamaya zorlandılar.

Bu süreçte sınavlara hazırlanan öğrencilerin derslere katılımının daha çok olduğu ancak ara sınıf öğrencilerinin önemli bir kısmının süreç içinde derslerden koptuğunu söylemek olanaklı. Veliler ise bu duruma karşın eksik kalan müfredat konularının nasıl telafi edileceğini ve çocuklarının eksiklerinin tamamlanıp tamamlanmayacağını merak ediyor. 

Milli Eğitim Bakanlığı pandemi sürecinin hemen başında özel okullara kalkan olmaya ve gelir kaybı yaşamamaları için önlemler almaya başladı. İlk iş olarak özel okullardan devlet okullarına nakili, dönem içinde kapattı. Okulların kapanması ile birlikte velilerin nakil hakkı bulunuyor ancak bunun için de önlem olarak özel okullarda telafi eğitimlerinin 15 Ağustos itibariyle başlatılacağını duyurarak, salgının gidişatını öngörmeden çeşitli kararlar aldı. Buna göre özel okullar devlet okullarından 15 gün önce telafi eğitimlerine başlayacak. Okulların açılıp açılmayacağı konusunda Bilim Kurulunun veya Sağlık Bakanlığının kesin bir kararı veya öngörüsü olmadan böyle bir kararın MEB tarafından açıklanması özel okul velilerinin öğrenci kayıtlarını yaptırmasına yönelik bir önlem olduğunu gösteriyor.

Veliler ise bu süreçte okulların açılmaması durumunda özel okullardan, uzaktan eğitim için indirim talep ediyor. Ancak özel okul ücretlerine yapılan zamlar bu talebin göz ardı edildiğini gösteriyor. Öte yandan MEB’in verimsiz olduğu çeşitli araştırmalarla gösterilen EBA TV tabanlı uzaktan eğitimine karşılık, özel okulların internet tabanlı online eğitimleri pazarlama argümanı olarak özel okulların elinde koz olarak duruyor. 

Bütün bu hesapların ötesinde konuşulmayan ve tartışılmayan tek konunun, öğrencilerin nitelikli bilimsel eğitime erişiminin durumu olduğu da not edilmeli.

Çıkış Yolu: Mücadele ve örgütlenme

Son tahlilde, eğitimin piyasalaşması sonucu yaşanan bütün bu sıkıntılar, öğretmenleri velileri ve hatta öğrencileri örgütlenme görevi ile karşı karşıya bırakıyor. Asıl olanın nitelikli bilimsel ve kamusal ücretsiz eğitim olduğu ve tüm paydaşların bu taleple birleşmesi görevi nihai bir görev olarak kendisini dayatmış durumda görünüyor. 

Özel okul öğretmenlerinin belirsiz süreli toplu sözleşme hakkı, kamu öğretmenleri ile eşit sürede mesai ve izin hakkı, adaletli ve yoksulluk sınırının üzerinde ücret talebi gibi çeşitli talepler etrafında örgütlenerek birlikte hareket etmesi gerekliliği de bir mücadele başlığı olmayı sürdürürken; Patronların Ensesindeyiz (PE) Özel Okul Öğretmen Dayanışma Ağı yol gösterici niteliğini sürdürüyor.