Koç'tan İnceburun makyajı: İmaj tazeleme kurtarıyor mu?

Coğrafi miras niteliği taşıyan İnceburun Fenerinde markalarıyla reklam yapan Koç Holding geçen hafta Sinopluların protestosuna maruz kalmıştı. Koç, 48 saat içinde reklam araçlarını kaldırttı.

arzu kayhan

Anadolu’nun en kuzey noktasında bulunan ve coğrafi miras niteliği taşıyan İnceburun Fenerinde, Koç Holding’e ait olan reklam araçları, doğanın ticari amaçlarla tahribine karşı çıkan Sinoplularca protesto edilmişti. Markaların reklamını yapmak dışında alana uygun hiçbir işlev taşımayan ve gerek fenerin gerek etrafındaki kayalık bölgenin doğal görünümü de bozan nesneler 48 saat içinde kaldırıldı.

Sinoplular sosyal medyada paylaştıkları protesto videosunda Koç Holding’in anlamsız buldukları bu girişiminin derhal durdurulmasını istemiş, daha önce de benzer bir girişimi Sinopluların kendi çabalarıyla sonlandırdığına işaret etmişti. Video sosyal medyada Koç Holding ve markalarının da etiketlenmesiyle yayılmaya başlamış ve binlerce kez izlenmişti.

Son aylarda Rahmi Koç’un 3,5 milyon kamu emekçisine aslında ihtiyaç olmadığını söylemesi, Yapı Kredi çalışanının yoğun mobbing nedeniyle intihar etmesi ve Koç Üniversitesinde Alevi bir öğrencinin sistematik saldırıya uğramasına yönetimin ses çıkarmayıp öğrenciyi uzaklaştırması gibi skandallarla adını gündemde gören Koç yönetimi, Sinoplular’ın protestosuna jet hızıyla yanıt verdi.

Koç'a ait reklam araçları

Koç: Emek düşmanı, ikiyüzlü ve görgüsüz

AKP iktidarı boyunca, özelleştirmeler başta olmak üzere sayısız peşkeş sayesinde servetine servet katan Koç Holding, imaj yenileme, marka güzelleme ve moda olan her eğilimden yararlanma konusunda oldukça uzmanlaşmış. Cumhuriyetin 100'üncü yılında "Çok Yaşa Cumhuriyet" başlıklı bir reklam filmi yayınlayarak imaj tazelemekten geri kalmamıştı. Geçici bir süreliğine marka adını ve “Koç” logosunu, reklam filmine atıfla “Çok” olarak değiştiren Koç Holding, 100’üncü yılda hatırlanıp kutlanacak “Çok” şey olduğunu vurguluyordu. Oysa Koç Holding’le birlikte anılan işçi düşmanlığı, iş kazaları ve emek sömürüsü söz konusu olduğunda, hatırlamamız gereken başka “çok”lar da bulunuyor. Koç Holding’in sadece 2023 imaj karnesinde bile “çok” skandal var:

2023 Mart ayında, depremzedelerin kredilerinin ertelenmesine dönük talebinden dolayı bir süredir işyerinde mobbinge maruz kalan Yapı Kredi Teknoloji çalışanı Efe Demir, o dönemde yine uzun saatler çalıştırıldıktan sonra sinir krizi geçirerek camdan atlayarak intihar etmişti.

2023 Mart ayında, depremzedelerin kredilerinin ertelenmesine dönük talebinden dolayı bir süredir işyerinde mobbinge maruz kalan Yapı Kredi Teknoloji çalışanı Efe Demir, o dönemde yine uzun saatler çalıştırıldıktan sonra sinir krizi geçirerek camdan atlayarak intihar etmişti.

100.yıl kutlamaları çerçevesinde, Koç Holdingin kurumsal iletişim direktörü, 28 Ekim’de Rahmi Koç'la bir röportaj yapmış ve Cumhuriyetin değerlerini sormuştu. PR çalışmasının bir parçası olarak düşünülen röportajda Rahmi Koç patron anlayışını gizlemeden konuşmuş, Cumhuriyeti Ankara Palas'taki resepsiyonlarla, fraklı ve smokinli insanlarla özdeşleştirmişti. Lafı dönüp dolaştırıp ''nüfus sorununa'' bağlayan Rahmi Koç, işsizlik, enflasyon ve kamu hizmetlerindeki yetersizlikler gibi birçok soruna neden olarak yüksek nüfusu göstermiş, 3,5 milyon kamu emekçisine aslında ihtiyaç olmadığını da savunmuştu.

Yılın son ayında ise, Koç Üniversitesi'nde burslu okuyan öğrenci, Alevi olduğu için, odasında kalan diğer iki öğrencinin sistematik saldırısına uğradığını, Üniversitenin mağdur öğrenciye uzaklaştırma kararı verdiğini öğrenmiştik. Bir açıklama yapma zahmetine bile girmeden bekleyen Üniversite, saldırganların Zafer Partisiyle ilişkilendirilmesi üzerine, “inceleme başlatıldığı” açıklamasıyla tekrar sessizliğe bürünmüştü. Mağdur öğrencinin avukatı, "ırkçı saldırıya uğrayan, canına kastedilen müvekkilimin Koç Üniversitesi tarafından 1 ay süreyle okula ve binalara girişi yasaklandı. Bizzat gidip hukuk müşavirliğine delileri sunup anlatmama rağmen sınavlarına bile alınmadı. Telafi sınavı da açılmadı" demişti.