Kadınlardan Bakan Yanık'a cevap: Annenizin öldürülmesini tolere edebilir misiniz?

Türkiye'nin farklı köşelerinden Kadın Dayanışma Komiteleri'ne üye kadınların Bakan Yanık'a gönderdiği yanıtlar bugün yayınlanan Boyun Eğme gazetesi'nde yer buldu.

Haber Merkezi

Pandemiyle geçen iki yıl boyunca kadınların yaşamında artan yalnızca ev işleri ve bakım yükleri olmadı, ev içi şiddet de katlanarak arttı.

Resmi veriler dahi, pandemi döneminde kadına yönelik şiddetin %32 oranında arttığını gösteriyor. Üstelik bu şiddete her kriz döneminde olduğu gibi artan işsizlik oranları da eşsizlik etti.

Mayıs ayında açıklanan verilere göre ülkemizde kadın işsizliği %34’e yükseldi. Yani kadınlar iki yıldır hem uzaktan eğitim garabetinin tüm yükünü sırtlanırken bir yandan işsizlik, şiddet, hayat pahalılığının artırdığı yoksullukla mücadele ediyor.

Tüm bunlar olurken Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Derya Yanık'ın, kadına şiddet vakalarındaki artışın “tolere edilebilir” düzeyde olduğunu söylemesi tepki çekti. 

Boyun Eğme gazetesi Türkiye'nin farklı köşelerinden Kadın Dayanışma Komiteleri'ne üye kadınların  Bakan Yanık'a gönderdiği yanıtların bir kısmına gazetede yer verdi. Bu tepkilerin çok daha fazlasının kendilerine ulaştığını belirten gazetenin yayın kurulu tepkilerden bir seçki yapmak durumunda kaldıklarını söyledi.

Kadın Dayanışma Komiteleri'nden gelen tepki mesajları şöyle:

Ankara - İlker KDK - Ebru (İşsiz): Ölen kadınların çoğu bazı şeyleri tolere ettiği için öldürüldüler. Kimi kadın çocukları için şiddete dayandı, kimi kadın bir güvencesi olmadığı için tolere etti. Şiddetin tolere edilmesi söz konusu olamaz.

Ankara - İlker KDK - Deniz (Avukat): Şiddetin tolere edilebilir olduğunu söylemek, açıkça şiddete göz yummaktır ve şiddeti cesaretlendiren, artışını palazlandıran zihniyet, tam olarak o koltuklarda oturup konuya böyle 'bakan' zihniyettir. Biz bu zihniyeti sineye çekmeyeceğiz!

Ankara - İlker KDK - Selma (Ev emekçisi): Şiddetin tolere edilmesi! Bu dile bile getirilemez, bu nasıl bir düşünce!

Ankara - Seyran KDK - Yasemin (Sağlık emekçisi): Kadına şiddetin herhangi bir durumda, herhangi bir nedenle TOLERE edilebilir olabilmesi, üstüne üstlük bunu bir KADININ hatta AVUKAT bir kadının kolayca söyleyebilmesi affedilir değildir. Kadınları kadına şiddete, tacize, tecavüze hayır demek için, omuz omuza birlikte yürümeye, şiddetin TOLERE edilemeyeceğini herkese göstermeye mücadeleye çağırıyorum. Örgütlü bir kadın (birey) yalnız değildir.

Ankara - Seyran KDK - Pelin (Sağlık emekçisi): Biz ne kendisini ne de söylemlerini tolere edemiyoruz. Kendisi kadın ve aile için tehlike arz etmekle birlikte kadın aile ve çocukların beden sağlığı, mutluluğu ve gelişimi için herhangi bir bilgiye sahip olmadığından bilakis zarar verdiği için derhal o makamı terk etmelidir. Çekin kirli ellerinizi çocuklardan ve kadınlardan.

Ankara - Seyran KDK - Selin (Özel sektör çalışanı): Feodalitenin yetiştirdiği insanlar herkesi kendi çektikleri acıları çekmeye mahkum ediyor. Çünkü şiddet bunların hayatında o kadar normalleşmiş ki, tolere edebiliyorlar. 

Ankara - Seyran KDK - Badem (İşsiz): Eksik etektir kadınlar onların zihninde, akılları eksik. Çocuk doğurup ev temizleyip yemek yapmaktan öteye gidemezler. Her zaman bir adım geriden gelmelidirler. “Ben varım” diyen her insandan nefret ederler ki, kadın zaten yok, günah keçisi şeytan var.

Ankara - Esat KDK - Derya (Turist Rehberi): Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın görevi tolere etmek değil kadına yönelik şiddeti, kadın cinayetlerini sıfıra indirmektir. Boyun eğmeyeceğiz; kimseye yaşamımızın tolere edilebilir olup olmadığı hakkında konuşma hakkını vermeyeceğiz! 

Ankara - Esat KDK - Fatma (Mimar): Tolere etmek, hoş görmek demektir kelime anlamı itibari ile. Devletin görevi tolere etmek değildir, olmamalıdır. Hiçbir kötülük hoş görülemez. Bu düzenin bu tarz yaklaşımlarına boyun eğmiyor ve “kadın cinayetlerini, çocuk taciz ve tecavüzlerini SIFIRLAMAK ZORUNDASINIZ” diyoruz.

Ankara - Esat KDK - Nale (Emekli bankacı): Bakanın bir canı nasıl tolere edebildiğini açıklamasını isterim. Mesela o can kendi canı olsa, nasıl tolere edeceğini gerçekten merak ediyorum.

Mersin - Karaduvar KDK - Zahide (İşçi): Eşim evliliğimiz boyunca bana şiddet uyguladı. Ayrılmamam için çocuklarıma zarar vermekle tehdit etti. Bir gün gücümü toplayıp karakola şikayet ettim ama tüm kanıtlara rağmen hiç bir ceza almadı. Ben her an öldürülme korkusuyla yaşıyorum. Her şey ortadayken öldürülüp tolere edilebilir rakamlardan biri mi olacağım? Devletin hiçbir kurumu bizi korumak için kılını kıpırdatmaz iken şiddet uygulayan ödüllendirilir gibi yaşamaya devam ediyor.

Tekirdağ - Çorlu KDK - Nur (Eğitimci): Ne kadına şiddet, ne bu gerici siyaset ne de yaşanan rezalet tolere edilemez. Ezenlerin, suçluların, katillerin ve onlardan yana taraf olanların tam karşısındayız. Bütün bu kirli söylemler ancak kara bir leke, bir utanç notu olarak yazılacak tarihe.

Tekirdağ - Çorlu KDK - Elif (Öğrenci): Kadına yönelik şiddeteki artışın tolere edilebilir olduğunu söyleyen zihniyet devam ettikçe, her birimizin “tolere edilen” istatistiklerden biri olma ihtimali artmaktadır. 

Tekirdağ - Çorlu KDK - Gonca (İş Güvenliği Uzmanı): Kadın cinayetlerinin tolere edilebilir olduğunu düşünen gerici zihniyet, çocuklara tecavüz edildiğinde "bir kereden bir şey olmaz" demişti. Kadınlar, dayatılan bu gerici düzene sığmaz!

Tekirdağ - Çorlu KDK - Bahar (Satış Yöneticisi): “Tolere edilebilir” demek, “bir kereden birşey olmaz demek" esas tolere edilemez. Kadına yönelik şiddet istatistiksel veri olamaz.

İstanbul - Bağcılar KDK - Janset (Akademisyen): Gerici zihniyetin ahlâk dediği hükmedici bir ikiyüzlülük düzeni söz konusudur. Bu zihniyeti meşrulaştırarak şiddete teşvik etmek ve en küçük bir şiddeti bile tolere edebilir kabul etmek hiçbir aklın ürünü olamaz. Emekçi kadınlar bu karanlığın içine hapsolmayacak! "

İstanbul - Bağcılar KDK - Ruken (Finans elemanı): Her akşam sokakta güvenli alan arayarak yürümeyi, tacize uğramayacak kıyafetler seçmeyi, düşük ücret ve mobbing ile sömürülmeyi, öldürülmeyi tolere etmiyoruz.

İstanbul - Bağcılar KDK - Neslihan (Muhasebe Elemanı): Kadına yönelik şiddet ve cinayetlerinin tolere edilmesini söyleyen bu dil bir bakana ait değildir biliyoruz ki bu dil gerici iktidar ve sermaye düzenine ait bir dildir. Gelin Kadın Dayanışma Komiteleri'nde bu çürümüş düzene karşı birlikte mücadele edelim!

İstanbul - Bağcılar KDK - İlayda (Öğrenci): Kadına yönelik şiddeti de devletin şiddeti tolere eden politikalarını da kabul etmiyorum. Bakan Derya Yanık için daha kaç kadın katledilmeli ki tolere edilemez olsun! Kadına yönelik şiddeti tolere etmiyoruz, etmeyeceğiz."

İstanbul - Bağcılar KDK - Gamze (Gayrimenkul Danışmanı) Okulda, iş yerinde, sokakta, evde, bu düzende hiçbir alan biz kadınlar için güvenlik teşkil etmiyor. Hayattan koparılan her kadın için şiddeti tolere etmiyor, bakan Derya Yanık'ı istifaya çağırıyorum.

İstanbul - Bağcılar KDK - Efsun (Arkeolog): Kapitalizmin yarattığı eşitsizlikten kaynaklanan eril tahakkümün hiçbir biçimini kabul etmiyor, kaybettiğimiz bütün kadınlar adına kadına yönelik şiddetin hiçbir biçimini bakan Derya Yanık’ın aksine asla tolere edilebilecek bir şey olarak görmüyor ve bütün kadın dostlarımı bu şiddete son vermek için Kadın Dayanışma Komiteleri’ne omuz vermeye çağrıyorum.

Çanakkale - Kepez KDK- Tuğba (Sağlık emekçisi): Tolere edilen istatistiklerden biri olmak istemiyoruz, her bir kadının hayatı ve yaşam hakkı var. 

Çanakkale- Kepez KDK - Aysun: Bence şiddetin hiçbir hali tolere edilebilir değildir. Bu düzene ise daha ne kadar tolere edilir bilmiyorum.

Çanakkale Merkez KDK - Kollektif: Tolere ettikleri oran nedir? Yüzde bir mi, binde bir mi? Daha açık konuşsunlar da biz yaşam hakkını ne oranda ele aldıklarını bilelim.

Antalya - Güzeloba KDK - Sevinç (Emekli): Annenizin öldürülmesini tolere edebilir misiniz?

Antalya - Ulus KDK - Ayşe (Hemşire): Şiddetin her türlüsünü gören bir kadın olarak tolere etmedim, etmiyorum, çünkü yalnız olmadığımı biliyorum. Tolere edilir seviyede diyenleri de kabul etmiyorum, çünkü kadına şiddete sessiz kalmak, insanlığa gözleri kapamaktır.

Diyarbakır KDK - Songül (Temizlik İşçisi): Buna ne derler? Gerici cahillik, hayattan hiçbir ders almamış kadın düşmanlığı! Çözümü şiddette bulan herkes elbet hesabını verecek, buna benim eşim dahil. 

Samsun - Atakum KDK - Hadiye (Emekli Sağlık Çalışanı): Şiddeti tolere edilebilir yada tolere edilemez düzeyde diye kategoriye ayırmak müthiş aymazlık, duygusuzluk ve sorumsuzluk. Yazıklar olsun!

Samsun - Atakum KDK - Fatma (Öğretmen): Pandemide toplumun sağlığı ve psikolojisi çökmüşken bunun aile içine yansımaması imkansız. Derya Yanık’ın söylediklerini tolere etmiyorum! Kadınlar mücadeleyi büyüterek cevabını verecektir.

Samsun - Atakum KDK- Belma Nur (Gazeteci): 2020 itibarıyla 19.582 kadın şiddete uğramış, gelin görün ki 2020 şubat ve mart aylarında bu vaka ‘tolere edilebilir oranda’ imiş. Kendisi de bir kadın olan Bakan Yanık, kaç kadın şiddete uğrasaydı tolere edilemez bulurdu, rakam verebilir mi? Veremezler, çünkü ha bir kadın ha bin kadın; umurlarında bile değil iktidarlarının…