4 Mayıs günü, İTÜ Mimarlık fakültesinde çevrimiçi proje dersi esnasında iletişim kurulan mesajlar sekmesindeki Gürcü öğrencinin ana dili olmayan Türkçe’de yazdığı mesajın üslubunu eleştiren ders asistanının sözleri üzerine dersin akademisyeni Cemile Tiftik’in aşağılayıcı bir biçimde Gürcü öğrenciyle konuşmaya başlaması ve beraberinde getirdiği ayrıştırıcı söylemler İTÜ öğrencilerinden yoğun tepki topladı.

'Gürcülerin ne kadar kaba olduğunu bilirim'

Derste “Gürcülerin ne kadar kaba olduğunu bilirim” şeklinde sözler sarf eden akademisyen ders anında tepki gösteren diğer öğrencilerle de polemik yaşadı. Sosyal medyaya yansıyan ders kayıtlarında, akademisyen Tiftik, yaşanan olay karşısında tepki gösteren öğrencilere “Yeteri kadar tecrübem var, herkes haddini bilmeli. Kendi vatanımızda kimsenin bizi tersleyerek konuşmaya hakkı yok.” cevabını verdi. Birçok öğrenci, yayınlanan görüntülerin ardından sosyal medyada benzer deneyimlerini ve rahatsızlığını dile getirirken bir öğrenci benzer tavırlar sebebiyle Tiftik'in derslerinin tercih edilmediğini belirtti.

İTÜ akademisyeninin tepki çeken söylemlerinin ardından üniversite yetkililerinden beklenen açıklama geldi. Rektörlük tarafından duyurulan açıklamada pandemi koşullarında eğitimi en verimli şartlarda geçirmek için çevrimiçi derslerin uygulandığından ve üniversite öğrencilerine dersleri yeniden izleme olanağı sunması için erişime açılan ders kayıtlarından bahsedildi. Söz konusu durumda ise ders kayıtlarının sosyal medyada izinsiz şekilde paylaşılmasının Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nu ve Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddelerinin ihlali anlamına geldiği vurgulanarak konuyla ilgili gerekli incelemenin başlatıldığı duyuruldu. Gerekli incelemelerin ihlal yönünde mi yoksa ayrımcılık üzerine mi yapılacağı ise belirsiz bırakıldı. 

'Akademide ayrımcı söylemler kabul edilemez!'

Akademisyen Tiftik'in ayrımcı sözleri üzerine bir açıklama yapan Türkiye Komünist Gençliği "Akademide ayrımcı söylemler kabul edilemez!" dedi.

Açıklamada şöyle denildi:

"Geçtiğimiz gün Mimarlık Fakültesinden Gürcü bir sınıf arkadaşımızın çevrimiçi derste maruz kaldığı ırkçı ve ayrımcı söylemler kabul edilemez. Hiçbir insanın ne etnik kökeni ne dini ne de konuştuğu dil aşağılanamaz, toplumsal yaşamın bir belirleyeni olarak konu başlığı dahi edilemez. Teknik Üniversitemiz gençliğe dayatılan bu ortaçağ karanlığından çıkma, öğrencileri aşağılamaya dönük söylemlerin değil, tüm insanlığın önüne koyduğu bilim ve aydınlanma ilkelerinin yuvasıdır. Çevrimiçi eğitimin verilmesini bir lütuf olarak gören İTÜ rektörlüğüne Üniversitenin şirket değil bir akademi kurumu olduğunu ve eğitimin devamı için her türlü gerekliliğin anayasal haklarla güvence altına alındığını hatırlatırız. Eğitim hakkımızı savunmak ve akademinin içinde dahi varlığını koruyabilen bu yozlaşmış kültürden arınmak için Türkiye Komünist Gençliği omuz omuza vermeye çağırıyor!"