İSİG Meclisi: Covid-19 salgını bir sınıf sorunudur

Türkiye'de 11 Mart-10 Nisan tarihleri arasında en az 159 işyerinden 855 işçinin koronavirüs testi pozitif çıktı. Aynı tarih aralığında Covid-19 nedenli en az 52 iş cinayeti yaşandı.

HABER MERKEZİ

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, Türkiye'de ilk koronavirüs vakasının açıkladığı 11 Mart ile 10 Nisan arasındaki dönemde 52 işçinin koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdiğini açıkladı. İstanbul, bu dönemde 29 ölümle ilk sırada yer aldı. Yaşamını yitiren işçilerden 12'sinin sağlık emekçisi olduğu açıklandı.

Salgının ilk bir ayında 81 işyerinde işten çıkarmalar yaşandığını tespit ettiklerini açıklayan İSİG, konaklama ve inşaat iş kolunda yoğunlaşan işten çıkarmaları tekstil, AVM, liman işletmelerinin takip ettiğini belirtti.

Tespit edebildikleri 251 işyerinde işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmadığını ve işçilerin salgına yakalanmaya açık halde çalışmaya zorlandığını aktaran meclis, 11 Mart-10 Nisan tarihleri arasında en az 159 işyerinden 855 işçinin testlerinin pozitif çıktığını duyurdu.

Buna göre, 11 Mart-10 Nisan tarihleri arasında en az 159 işyerinden 855 işçinin koronavirüs testi pozitif çıktı. Aynı tarih aralığında Covid-19 nedenli en az 52 iş cinayeti yaşandı.

“Salgının ilk bir ayı, gerek siyasi iktidar gerekse patronlar tarafından ‘fırsat’ olarak görüldü” denilen raporda, 81 işyerinde işten çıkarmaların tespit edildiği bilgisine yer verildi. Konaklama ve inşaat işkolunda yoğunlaşan işten çıkarmaları tekstil, AVM, liman işletmeleri takip etti.

Hizmet durması kaynaklı işsizlik

Raporda, iş akdi feshedilmese dahi, üretimin/hizmetin durmasından kaynaklı fiili olarak işsiz kalan işçilerin sayısının dikkat çekici olduğu söylendi:  

“Binlerce restoran ve turizm işçisini fiili olarak işsiz bırakan bu durum, geçici ve güvencesiz çalışmanın olduğu bütün sektör ve alanları etkilemiştir. Özellikle kayıt dışı istihdamın ana kitlesi olan kadın, çocuk ve göçmen işçiler bu süreçte işsiz ve gelirsiz kalmıştır.”

251 işyerinde güvenlik sağlanmadı

251 işyerinde işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmadığı ve işçilerin salgına yakalanmaya açık halde çalışmaya zorlandığı aktarılan raporda şu ifadeler yer aldı:

“İşsizliğin koz olarak kullanıldığı işyerlerinde üretim baskısı ve kötü çalışma koşulları devam ederken salgına dair hiçbir önlem alınmamış, işçileri korumaya yetmeyecek göstermelik önlemler alınmış veya pek çok işyerinde işçiler kendi imkanları ile kişisel koruyucu ekipman tedarik ederek sağlıklarını korumaya çalışmıştır.”

Çalışma baskısı yoğunlaştı

Raporda yer verilen bir diğer başlık ise üretimin devam ettiği işyerlerine yönelikti. Bu işyerlerinde çalışma sürelerinin uzatıldığı, işçilerin can güvenliğini sağlayacak koşulların oluşturulmadığı belirtilerek şu bilgilere yer verildi:

“Pek çok sektör ve işyerinde, hiçbir önlem alınmayarak ya da göstermelik önlemler alınarak, işçilerin birbirine yakın biçimde, kişisel koruyucu ekipman verilmeden çalıştırıldığını; yemekhanelerde, işçi servislerinde ve yakın zamana kadar toplu taşımada sıkışık bir şekilde işe gidip gelmeye zorunlu bırakıldıklarını, ‘bireysel hijyenlerine’ dikkat edecekleri koşullarının ve zamanlarının olmadığını göstermektedir."