Halka yoksulluk, sermayeye kâr: Koç yine işçiler üzerinden milyar dolarlar kazandı

Emekçiye yıllar sonrasını işaret edip sopa sallayan iktidar, patronlara fonlarla beslemeyi sürdürüyor. Koç Holding 2023 yılı konsolide bazda toplam gelirini açıkladı.

Haber Merkezi

Türkiye’de ekonomik kriz uzun süredir emekçinin nefesini kesiyor. Kriz halkın cebinden de sofrasından da eksiltirken sermayeyi teğet geçiyor.

Koç Holding’in 2023 yılında konsolide bazda toplam gelirinin yani cirosunun 54,5 milyar dolar olduğu açıklandı.

Holdingin CEO’su Levent Çakıroğlu “2023’e dair endişeler taşıdıklarını ama başarılı bir finansal performans sergilediklerini” şu sözlerle açıkladı:

Küresel resesyon endişeleri yaşadığımız, bölgemizde savaşların sürdüğü, ülkemizde büyük bir âfetle sarsıldığımız, belirsizliklerin olduğu bir yılı geride bıraktık. Bu zorlu yılda da bilançolarımızı, nakit akışımızı ve likiditemizi disiplinle yönetmemizin faydalarını gördük. Basiretli yönetimimiz, sağlam iş stratejilerimiz ve çalışma arkadaşlarımızın özverili gayretleri sayesinde başarılı finansal performansımızı sürdürdük.”

Özverili çalışma mı verilmeyen haklarla iktidar teşvikleri mi?

“Basiretli yönetim, sağlam iş stratejileri ve çalışma arkadaşlarının özverili gayretleri” gibi süslü cümlelerin sıralandığı açıklamada kazanılan milyar dolarların arkasında halkın yoksullaşmasının sebebi çıkıyor karşımıza: İşçilere düşük ücret, sendika düşmanlığı, işçilerin can güvenliğinin ihlali, iktidardan aldıkları teşvikler, kamu ihaleleri ve vergi kıyakları.

Örneğin Koç’un metal sektöründeki firmalarından biri olan Ford sadece 2023’ün üçüncü çeyreğinde 36 milyar 303 milyon lira net dönem kârı elde etti. Geçen yılın aynı dönemine göre kârını çeyrek bazda yüzde 82,8 oranında artırdı. Koçlar Ford’da üretim yapan işçiyeyse yüzde 35 zam teklif etmişti. İktidarın desteğiyle kârına kâr katan Koç’un başını çektiği metal sektöründe Erdoğan’ın onayıyla 2018’de 130 bin işçinin grevi yasaklanmıştı. Sahip oldukları TÜPRAŞ’ta da işçinin grev hakkı devlet tarafından yasaklı.

Rahmi Koç’un Miami’deki yeni evinde yakın arkadaşlarıyla yaptığı kahvaltı, Ali Koç'un eşi Nevbahar Koç’un İstanbul Boğazı'ndaki yalısında yaptığı kahve sohbetleri gündemden düşmezken 2026’da düşeceği “müjdelenen” enflasyon ve yurttaşın eline geçmeden eriyen ücretlerle ne yapılacağı bir muamma.

Patronlara teşvikte dur durak yok

İşsizlik Sigorta Fonu da patronlara çalıştı. Fon giderlerinde işsizlik ödeneğinin payı yüzde 18,5 olurken patronlara teşviklerin payı yüzde 67 oldu. Şubat sonunda Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre işverenlerin payının daha da artması yani patronlara daha fazla destek verilmesine yol verildi.

Türkiye İş Kurumu’nun (İŞKUR) verilerine göre, 2023 yılında işsizlik fonunun gelirleri 189,9 milyar lira. Bunun 27,4 milyar lirası işçilerden; 54,8 milyarı işverenlerden ve 27,4 milyarı da devlet katkısından geldi. Faiz gelirleri 45 milyar lira olurken diğer gelirler de 35,4 milyar lira olarak gerçekleşti. 2023 yılında işverenler yaptıkları 100 lira katkı karşılığında 143 lira teşvik aldı. İşçiler ise fona yaptıkları 100 lira karşılığında 79 lira işsizlik ödeneği aldı.

Fonun giderleri 117,3 milyar lira oldu. Bunun 21,7 milyar lirası işçilere “işsizlik ödeneği” olarak ödendi. 39,9 milyar lira 'teşvik ve destek ödemeleri' ve 38,6 milyar lira da 'işbaşı eğitim programları' olmak üzere patronlara toplam 78,5 milyar TL teşvik ödendi.

Patronlara teşviğin boyutları açıklanmadı

2023'ün ağustos ayından beri yatırım teşvik listelerini açıklamayan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, yılın son 4 ayının listesini topluca açıkladı. Bu kez yatırım miktarları yer almadı. 2023'ün eylül, ekim, kasım, aralık aylarına dair yatırım teşvik listesine göre 5 bin 122 şirketin yatırımları için teşvik verildi. 

2023 ağustos ayına kadar (kasım ayında yayımlanan) hazırlanan listelerde söz konusu şirketlerin yatırım miktarlarına yer veren Bakanlık, bu son hazırladığı listede yatırım miktarlarına yer vermedi.

Evrensel’de yer alan habere göre teşvikler şöyle; KDV istisnası, Gümrük vergisi istisnası, sigorta primi istisnası, Sigorta primi işveren hissesi, ek vergi indirimleri, yatırım yeri tahsisi ve faiz desteği.

Emekçiye teşvik yok, sıkmak için kemer var

Teşviklerin, istisnaların hiçbiri emekçinin kapısını çalmadı. Asgari ücret zammında da emekli zammında da tüm "iyileştirmeler" lafta kaldı. İşçi emeklisine önce 5 puanlık seyyanen zam reva görüldü, tepkiler dinmeyince yaklaşık 7 puanlık bir ek zamla artış oranı memur emeklilerine eşitlendi. Buna rağmen kök maaşı düşük olanların zammı yüzde 33'te kaldı. Kademeli emeklilik bir kez daha rafa kaldırıldı. Bayram ikramiyesi 2 bin liradan 3 bin liraya çıkarıldı. Açlık sınırının asgari ücreti hızla yakaladığı dönemde emeklilere verilen zamlar da gelmeden eridi. 

17 bin 2 lira olarak belirlenen asgari ücretin açıklandığı gün olan 27 Aralık 2023’te asgari ücret 580 dolardı. 27 Aralık’ta 29 lira 34 kuruş olan dolar kuru, bugün yani 16 Mart'ta 32 lira 9 kuruş. Yeni asgari ücretin dolar bazında karşılığı 530 dolara geriledi. Yani asgari ücret daha şimdiden 50 dolar eridi.

Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırma Merkezi (BİSAM), "Açlık ve Yoksulluk Sınırı Şubat 2024 Dönem Raporu"na göre; dört kişilik bir aile için açlık sınırı 16 bin lirayı, yoksulluk sınırı ise 55 bin lirayı geçti. Tek başına yaşayan bir kişi içinse yoksulluk sınırı 25 bin lirayı aştı. DİSK-AR'ın yayımladığı rapora göre ise halkın hissettiği enflasyon resmi enflasyonun 2 katı. Tüketici enflasyonu ortalama yüzde 53,4 iken, hissedilen enflasyon yüzde 106,9 oldu.

Neredeyse tüm harcamaların kredi kartıyla yapıldığı günümüzde nakit avans çekiminde uygulanan faiz oranı da yüzde 5'e çıkarıldı.

Borcu halkın sırtına yıkmaya devam

Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın 2024 yılı öngörülerini içeren "Hazine Finansman Programı"na göre, 1 trilyon 166,3 milyar lirası anapara ve 1 trilyon 46,9 milyar lirası faiz olmak üzere 2 trilyon 213,2 milyar lira tutarında borç servisi gerçekleştirilmesi planlanıyor.

Bu beklenti, kamunun hem dış hem de iç borçlanmada artışa gideceğini gösteriyor.

Kamu borç yükündeki artışın büyük oranda özel sektörün dış borçlarının kamuya devri anlamına geldiği göz önüne alındığında borçlanma yoluyla sermayeye kaynak transferinin süreceği görülüyor.