Dünyayı kurtaramayan adam: Rifat Hisarcıklıoğlu

Rifat Hisarcıklıoğlu adı sağın her krizinde gündeme geliyor. Ancak o kadar varlıklı ki, siyasete girmenin malına mülküne zarar vermesinden korkuyor. Bu korku onun bütün siyasi serüveninin özeti.

orhan gökdemir

Bir sağ partiler koalisyonu olan “Millet İttifakı” aradı taradı, sonunda Cumhurbaşkanı adayını buldu. Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, muhalefetin TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'na Cumhurbaşkanlığı adaylığı teklifi götürdüğünü açıkladı. İnce, “Hisarcıklıoğlu'na teklif etmişler ama kabul edemez, korkar. Hisarcıklıoğlu da cevap vermemiş” dedi.

Bu iki bilginin de doğru olma ihtimali yüksek. Çünkü adı sağın her krizinde gündeme geliyor. Ancak Hisarcıklıoğlu bu tekliflerin hiçbirini kabul etmedi. O kadar varlıklı ki, siyasette aktif görevin malına mülküne zarar vermesinden korkuyor.

Bu korku onun bütün siyasi serüveninin özeti. Bütün sağ iktidarlara yakın, hatta o iktidarların mutemet adamı. Haliyle Tayyip Erdoğan'a da en yakın patronlardan biri olarak biliniyor.

Aslen Kayserili olan Hisarcıklıoğlu, profesyonel iş hayatına aile şirketinde başladı. Halen yapı malzemeleri, inşaat, ihracat-ithalat, yatırımlar, arazi ıslahı, gıda ve otomotiv sektörü gibi alanlarda faaliyet gösteren Eskihisar Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütüyor. Kristal Şeker Sanayi A.Ş., Eskihisar İnşaat ve Yatırım A.Ş., Eskihisar Dış Ticaret A.Ş., Fibor A.Ş., Söğütözü İnşaat ve İşletme A.Ş., Eskihisar İnşaat Malzemeleri A.Ş.'de Yönetim Kurulu Başkanı, Nuh Makina Sanayi A.Ş., Nuh Ticaret ve Sanayi A.Ş. ve Nuh Çimento A.Ş.'de Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapıyor. Ankara’daki Armada ve Plaza alışveriş merkezlerinin yapım ve işletmesinde söz sahibi. 2003 yılından beri de TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi mütevelli heyeti başkanı.

1992 yılında Ankara Ticaret Odası (ATO) Meclis Üyeliğine seçilen Hisarcıklıoğlu, 365 Oda ve Borsayı ve 1,5 milyon üyeyi kapsayan, Türkiye’nin en büyük patron kuruluşu olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’inde bir yıl süren Başkan Yardımcılığı görevinin ardından, 2001 yılında yapılan seçimlerde Başkan olarak göreve geldi ve bugüne kadar koltuğunu korumayı başardı.

2013 yılında AKP Hükümeti tarafından “barış sürecini yönetmek” için kurulan 63 kişilik Akil Adamlar listesine Akdeniz Bölgesinden dahil edildi. Bir konuşmasında kendisine verilen görevi şöyle açıkladı: Postacınız olacağız, mektubu Ankara'ya ileteceğiz!

Sağın sevilen patronu 

Ömrü boyunca sağ partilere yakın ve zaman zaman içinde durdu. Demirel zamanında onu merkez sağın başına geçirmeyi planlıyorlardı. Demirel’e durumunu sordular. “Rıfat namuslu, vatansever çocuktur lakin aday olması zor” diye cevapladı.  Sebebini de şöyle açıkladı: “Sayın Hisarcıklıoğlu ticaret erbabıdır. Bu dönem siyasete girdiği taktirde her şeyini kaybedebilir... Maalesef Türkiye’de artık siyaset yapmanın kuralları değişmiştir. Biz siyaseti hep hizmet olarak gördük. Oysa bunlar siyaseti devletten rövanş alıp, onu yeniden şekillendirmek için yapıyor. Böyle olunca da her şeyi mubah görüyorlar.”

2002’de Tansu Çiller'in görevi bırakacağı DYP Kongresi'nde Genel Başkan adaylığı için adı geçenler arasındaydı. 2007’de Demokrat Parti’nin Genel Başkanı Mehmet Ağar görevden ayrılınca onu yine sağı birleştirecek kişi olarak ilan ettiler. Yalanladı.

Hep sağa lider yapılmaya çalışıldı. Şimdi görünmez bir el tarafından arkasından itiliyor yine. Ama Merkez sağı birleştirenlerin başına neler geldiğini biliyor. Böylelerinin hükmü üç beş gün sürüyor; ya soluğu yurtdışında alıyor ya da siyaseten düşüyor.

TOBB: Sağın arka bahçesi

Zaten başında olduğu TOBB da sağın arka bahçesi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Demokrat Parti iktidarında, 6 Şubat 1952’de kuruldu. İlk Başkanı, Demokrat Parti Ankara İl Başkanlığından devşirilen Üzeyir Avunduk oldu.

Süleyman Demirel’in iktidara geldiği 1965 yılından 1979’a kadar TOBB Adalet Partisi’nin arka bahçesi oldu. TOBB’un seçim listeleri bizzat Demirel tarafından hazırlanıyordu. Bu patronaj ilişkisi sadece 1969 yılında direnişle karşılaştı. O yıl yapılan Odalar Birliği Genel Kurulu’nda kendi listesini çıkartan Necmettin Erbakan, seçimleri kazanıp Odalar Birliği başkanı oldu. Kuruluşun kontrolünü elinden kaçıran Demirel çok öfkelenmişti. Odalar Birliği’nin uhdesindeki yatırım, sanayi ve acil ihtiyaç kotalarının kullanım haklarını iptal etti. Bu kuşatmayla sonuç alamayınca Demirel’in talimatıyla Erbakan Odalar Birliği binasından polis zoruyla çıkartıldı.

TOBB 12 Eylül’den sonra da askerlere yanaştı, onlarla iyi geçindi. 1983’te yapılan seçimlerde ANAP iktidarı için yol açılınca, TOBB ile ANAP arasında sürtüşmeler ortaya çıktı. Özal’ın baskıları nedeniyle Mehmet Yazar 1985 yılında TOBB başkanlığından istifa etti, yerine Özal’a yakınlığıyla bilinen Ali Coşkun başkan atındı.

Ali Coşkun’un 1987 yılında yapılan TOBB Genel Kurulu öncesi “iftar yemeği” vermesi, peşinden Türkiye Diyanet Vakfı’nın “İslam Ansiklopedisi” reklâm filminde oynaması kurum içinde ufak çaplı bir krize neden oldu. Yönetim kurulu üyesi Dündar Soyer istifa etti, 10 üye de Ali Coşkun’a “Başkanlık makamını dinî propagandaya alet ettiği ve TOBB’u yıprattığı” gerekçesiyle ültimatom verdi.

1990’lı yıllar yeni bir Demirel dönemiydi. Bu zorunlu olarak TOBB’a da yansıdı. Başkanlığını Yalım Erez atandı. 1991 seçimlerinde Demirel’in partisi DYP’den aday olmak için TOBB Başkanlığı’ndan istifa eden Erez, seçimi kazanamayınca tekrar TOBB’daki görevine döndü. 1995 seçimlerinde şansını tekrar denedi, seçilince koltuğunu adamı Fuat Miras’a bıraktı. O da 2001 yılında istifa edince TOBB’da Hisarcıklıoğlu dönemi başlamış oldu.

O gün bugündür TOBB’un başında. O kadar varlıklı ve başında olduğu kurum o kadar etkili ki, birkaç yılda bir de adı “merkez sağı birleştirecek kişi” olarak anılıyordu. Son birleştirme görevi “Millet İttifakı” ile ilgili. Gerçi bu ittifak da bir tür merkez sağ koalisyon sayılıyor ama, kendilerini kurtaracak kişinin serveti kıpırdamasına izin vermiyor. O hep muktedirlerin adamı oldu, yeni bir tanesi gelirse onun da adamı olur.

Dedikleri gibi dil hep çürük dişe kayarmış. Türkiye’yi AKP’den kurtarma misyonu ile donanmış düzen muhalefetinin dili de hep sağa doğru kayıyor.