10 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler Günü, Türkiye'de birçok kurum tarafından kutlandı. Çalışan gazeteciler meslek hayatlarındaki zorluklara, güvencesiz çalışma koşullarına ve sansür konularına değindi çoğunlukla.
10 Ocak'ta göstermelik gerekçelerle işten atılan gazeteci Ali Demiraslan'sa çalışan gazeteciler günü "hediyesi" olarak gazetesindeki işinden atılarak işsiz kaldı.
'Patrona gelince mazeret gazeteciye gelince kabahat'
Gece vardiyasında birkaç saatlik gecikmeyle haber yaptığı gerekçesiyle işten atılan Ali Demiraslan, "O gün sitede teknik bir sorun vardı. Haber girilemedi. Sonra sorun çözüldü ve haberleri işlemeye devam ettim. Zaten analiz kısmına girince teknik bir sorun olduğu, benim online olduğum ve siteye haberin teknik nedenlerle girilemediği görülür. Bu kısmı işten atmak için bir bahane yani. Ama maaş ya da pirimler geciktiğinde 'teknik sorun' patron için kurtarıcı olabiliyor. O zaman çalışan gazeteciler bir şey diyemiyor tabi. Ama söz dönüp dolaşıp bize geldiğinde teknik sorun kabul edilemez bir başlık oluyor. Üstelik teknik sorunun kaynağı gazeteciler de değil" diyor yaşadıklarını anlatırken.
'Hangi vicdanla Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutlayacaksınız?'
Akşam Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin 10 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler günü etkinliğine giden gazeteci Ali Demiraslan gün içinde kendisini işten çıkaran patronunu kokteylde görünce yanına gidip gazete patronunaemekli maaşı 7 bin 500 liradan 10 bin liraya çıktı. "Sabah işten atıp akşam da kokteyle mi geldiniz" deyince gazete sahibinin şaşırdığını belirtiyor. Demiraslan "Hepimizi basın ilan kurumunda gelir elde etmek için işe aldılar. Asgari ücretle çalışıyorduk. Sonra da işler yolunda gitmedi diyerek göstermelik nedenlerle işten atıyorlar. Amaçları tazminat ve benzeri giderlerden de kurtulmak" diye anlatıyor.
Demiraslan muhabir kadrosunda olmasına rağmen farklı içeriklerde mesailer de yapmak zorunda kaldığını ve kadrosu başka bir gazetede olmasına rağmen olmasına rağmen farklı gazetelerde de çalıştırıldığını ifade ediyor.
'Hukuken hakkımı arayacağım'
Yaşadığı sürecin hukuka aykırı olduğunu ifade eden Ali Demiraslan, "Benimle aynı sorunu yaşayan başkaları da oldu. Hatta bir depremzede gazeteci de bu süreçte işsiz kaldı. Ama yaptıkları şey hukuksuzca bir şey. Kabahatim olmayan teknik bir sorun mazeret gösterilerek işten çıkarılıyorum. Üstelik kabahat diyelim ki benim olsun. Böyle olsa dahi bu süreç böyle ilerleyemez. Emek verdiğim için sahip olduğum haklarım var. Bunun için de hukuken her yolu deneyeceğim. 10 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler Günü'nde madalyonun öteki tarafına geçtim. Çalışamayan, işten atılmış gazeteciler ordusu. Bu da benim meslek hediyem oldu" diyor.
