Babası bir yıl boyunca enkaz başında beklemişti: Cansız bedenine yeni ulaşıldı

Depremin üzerinden bir yıldan fazla zaman geçti ancak hâlâ cansız bedenlere rastlanıyor. Hatay'daki bir enkazda bir baba, bir yıl boyunca her gün enkaza gitti. Sonunda enkazdan cansız beden çıkarıldı.

Özkan Öztaş

Hatay'ın Antakya ilçesinde bulunan Vali Ürgen Parkı'nın karşısında yapılan hafriyat çalışmalarında, 6 Şubat depremlerinde enkazda kalan bir depremzedenin cansız bedenine ulaşıldı. 

'Adamın biri gelip hafriyat çalışmalarını izliyordu. Oğlum burada diyordu hep'

Konuyla alakalı soL'a ulaşan bir yurttaş "Burada parkın karşısındaki binaya yaşlı bir amca geliyor ve her gün hafriyat çalışmalarını izliyordu. 'Oğlum burada kaldı. Orada oğlum var dikkat edin' falan diyordu. Biz bir süre aklı başında değil falan sandık. Muhtemelen depremde psikolojisi kötü etkilendi, akli dengesini kaybetti, gelip buraya izliyor falan diye düşündük. Ama adam haklı çıktı. Hafriyat çalışmalarının sonuna doğru bodrum kata gelindiğinde iş makinaları durdu ve bir cesede rastladıklarını söyledi. Olay yerine savcılar, uzmanlar falan geldi, alıp götürdüler adli tıp kurumuna" dedi.

'Sayısı azalsa da hâlâ denk geliniyor böyle örneklere'

Konuya dair soL'a konuşan Hatay Barosu'ndan Ecevit Alkan, bu tür örneklerin sayısının depremin ilk altı ayına kıyasla azalsa da hâlâ ara sıra yaşandığına denk gelindiğini ifade ediyor. Alkan, "İlk zamanlarda sayıca çok fazla örneği vardı. Önemli bir kısmı kayıp ihbarı ya da hukuki olarak miras ve ölüm ilanı ile alakalı dosyaların da konusu olduğu için bu tür örnekler hukuku da ilgilendiriyor. Cansız birinin bedenine ulaşıldığı an kimlik tespiti için adli tıp kurumuna intikal ediliyor" diyor. 

soL'a konuşan bir adli tıp uzmanı, "Depremin ilk günleri sayıca çok fazla örnek geliyordu. Vücut bütünlüğü bozulmuş ya da geçen süre zarfında tanınmayacak hale gelmiş sayıca çok fazla örnek vardı. Yönetmelikler farklı olsa da o zamanlardaki kaos haliyle sadece hızlı ve sağlıklı veriler için seferber olunmuştu. Normalde adli tıpa gelen örneklerde isim ya da benzeri bilgiler yoktur. Bizler için her şey sayılardan, kodlardan, barkodlardan ibarettir. Ama ilk zamanlarda isimlerle, akrabalarla iletişim kuruluyordu. Yaşanan vahim tablonun herkes farkındaydı. Adli tıp açısından hata payı yok denecek kadar az. Kimlikler tespit ediliyor ve ailelere ulaştırılıyordu. Ancak şimdi her şey rutin işlemlerle ilerliyor. Nadir de olsa böyle örneklere rast geliniyor hâlâ" dedi.

Depremin ardından bir yıl geçmesine rağmen bu tür durumlar depremde yakınlarını kaybeden ve bulamayan ailelerin arayışlarını sürdürmesine neden oluyor. Depremde kaybolanların bir kısmının hafriyat çalışmaları sırasında izinin sürülmesinin imkansız hale gelmesinden endişe ediliyor.