Komünistler Atina'da toplandı

13. Uluslararası Komünist ve İşçi Partileri Toplantısı Atina’da devam ediyor.

1998 yılında Yunanistan Komünist Partisi (KKE)’nin inisiyatifi ile komünist ve işçi hareketleri arasında koordinasyon ve gündem birliğinin sağlanması amacıyla organize edilen komünist ve işçi partileri toplantılarının 13.sü 9-11 Aralık tarihleri arasında KKE’nin evsahipliğinde Atina’da gerçekleşiyor. Reel sosyalizmin yıkımı ile neticelerden karşı-devrimlerin 20. yılında “Gelecek Sosyalizmdir” üstbaşlığı ile yapılan toplantıda komünist ve işçi partilerinin temsilcileri kapitalizmin içinden geçmekte olduğu kriz koşullarında ülkelerindeki ve global düzeydeki mücadele deneyimlerini paylaşıyor.

Toplantıya aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 56 ülkeden 78 parti iştirak ediyor. Türkiye'den toplantıya Emek Partisi (EMEP) ve Türkiye Komünist Partisi (TKP) katılıyor. EMEP toplantıya tebliğ sunmazken, TKP adına katılan Kemal Okuyan konuşmasını toplantının ikinci gününde yapacak.

Toplantı Aleka Papariga’nın açılış konuşması ile başladı. Aleka Papariga'nın konuşmasının satırbaşları şöyleydi:

- Günümüzün temel ihtiyacı sınıf mücadelesinin planlanıp yükseltilmelidir. İşçi sınıfının karşı-saldırısı tekellerin iktidarını, burjuva siyasi sistemi hedef almalı ve işçi sınıfının ve halkın iktidarını, sosyalizmi amaçlamalıdır.

- Kriz, kapitalizmin aşırı-birikim krizidir ve sınıf çelişkilerinin derinleşmesine işaret etmektedir. Çözüm olarak iktisadi yapıyı siyasetten koparıyorlar, geniş toplumsal kesimlerdeki kapitalizm-karşıtı bilinci yıkmaya çalışıyorlar.

- KKE, içinden geçmekte olduğumuz süreçte ittifaklar politikasının önemine inanmaktadır. İşçi sınıfı ile şehirlerde ve kırsaldaki küçük burjuva diyebileceğimiz yoksullaşmakta olan halk sınıfları ile bir ittifakı açıkça dile getiriyoruz. İşçi sınıfının ve halkın anti-emperyalist, anti-tekelci ve son kertede anti-kapitalist hareketinden bahsediyoruz.

- KKE, politikalarıni belirlerken sosyalizmin güncelliğinden ve zorunluluğundan hareket etmektedir.

- KKE, krizin çözümünün kapitalizmin reformunda, yerli burjuvazi ve emperyalist merkezlere yapılacak ittifaklarda ya da burjuva hükumetlerinin değişik şekillerine verilecek destekte değil, sosyalizmde olduğunu kabul eder.

Toplantının ilk gününde yapılan konuşmalar krizin kapitalist ülkelerdeki yansımaları üzerine odaklandı. Katılımcıların konuşmalarında dikkat çeken bir nokta krizin burjuva demokratik yapıların krizi haline geldiği şeklindeki vurguydu. Avrupalı katılımcılar krizin yalnızca iktisadi olmadığını, buna bir siyasal krizin de eşlik ettiğini belirtirken, kıta ölçeğinde bir otoriterleşme eğilimi gözlendiğinin altını çizdiler. Pek çok ülkede burjuva demokrasisinin ciddi bir kriz yaşadığını belirten katılımcılar, faşizm tehlikesine de dikkat çektiler.

Toplantı katılımcıların sunumları ile devam ediyor.

(soL - Atina)