Sina Yarımadası Mısır’ı tutuşturabilir

Mısır ve İsrail arasında bulunan Sina Yarımadası, ordunun Cumhurbaşkanı Mursi’yi devirmesinin ardından şiddetli çatışmalara sahne oluyor. Bedevi aşiretlerinin yayıldığı yarımada, birçok radikal İslamcı örgüte ev sahipliği yapıyor.

Mısır’da 3 Temmuz’daki ordu darbesinin ardından Sina Yarımadası’nda çatışma haberleri artmaya başladı. Ordu birlikleri baskına uğrarken, bölgedeki Hıristiyan nüfusa saldırılar tırmanışa geçti. Sina’da yükselen gerilim, ülkeyi 1991’de Cezayir’in askeri darbenin ardından yaşadığı iç savaşa sürükleyebilir.

Cezayir’de yerel seçimlerde büyük bir çıkış yakalayan İslami Kurtuluş Cephesi’nin iktidara gelmesini engellemek için ulusal seçimler ertelenmiş, yönetime el koymuş ve ülkede iç savaş patlak vermişti.

El Kaide varlığını hissettiriyor
Sina’da Cumartesi günü kaçırılan Hıristiyan Mecdi Lemi Semi’nin cesedi dün bulundu. Semi’yi kaçıran kişilerin kim olduğu bilinmiyor ancak kesilmiş kafası muhtemel failler içinde El Kaide’yi birinci sıraya yükseltiyor.

Darbenin hemen ardından pek dikkat çekmese de, “Kenan ilinde (Mısır) Ensar El Şeria” adlı bir örgüt kuruluşunu duyurdu. Örgütün El Kaide’ye ait bir internet forumunda yayımladığı kuruluş deklarasyonunda darbeye karşı mücadele çağrısı yapıldı. Örgüt ayrıca “darbe destekçisi” olduğunu iddia ettiği Hıristiyanları da hedef tahtasına oturttu. Mısırlı kaynaklara göre Mısır Ensar El Şeriası, Mısır İslami Cihadı’nın devamı ve doğrudan Mısırlı El Kaide lideri Eyman El Zevahiri ile bağlantılara sahip.

1979 yılında İsrail ile Mısır arasında imzalanan Camp David Anlaşması, ordunun Sina yarımadasındaki kontrolünü kısıtlıyor. Çöller içinde yaşayan ve İslamiyetin Selefilik gibi radikal yorumlarını benimseyen aşiretler, bölgedeki radikal İslamcı gruplar için zengin bir insan kaynağı sağlıyor. Ayrıca Mursi’nin devrilmesine kadar Avrupa ve Asya’dan gelen El Kaide bağlantılı gençler, Nasr kentinde Arapça ve Kuran eğitimi aldıktan sonra genellikle Libya ve Suriye’ye savaşmaya gidiyorlardı.

Kontrolden çıktı
Aşiretlerin çoğu Müslüman Kardeşler ve devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin sadık destekçileri ancak darbeyi ve darbe lideri Savunma Bakanı Abdülfettah Sisi’yi destekleyen aşiretler de bulunuyor. Aşiret liderleri, polisin darbenin ardından keyfi tutuklamalara kalkışmasından şikayet ediyorlar. Ayrıca polisin bazı aşiret liderlerine veya üyelerine suikast teşebbüslerinde bulunduğu da gelen iddialar arasında.

3 Temmuz’un ardından bölgede Mursi yanlısı eylemler yapılırken, ordu birliklerine çok sayıda saldırı düzenlendi. Bunların en dikkat çekeni, El Ariş kentindeki havaalanına yönelik saldırıydı. Müslüman Kardeşler’in ciddi bir tabana sahip olduğu El Ariş’te, geçtiğimiz Cuma günü yaşanan olayların ardından valilik binası kapanmış ve kentteki polis gücü çekilmek zorunda kalmıştı.

Son olarak dün, Sina’da 2. Ordu Komutanı Tümgeneral Ahmed Vasfi’ye yönelik suikast teşebbüsü çatışmaların geldiği boyutu gösteriyor. Müslüman Kardeşler, Vasfi’ye yönelik suikast teşebbüsüyle bağlantıları olmadığını iddia etse de bölgedeki silahlı gruplar, Mursi’ye yönelik desteğini sürdürüyor.

Müslüman Kardeşler yangını körüklüyor
Mısır’da iktidardan uzaklaştırılmış olsalar da Müslüman Kardeşler’in azımsanamayacak bir tabanı var. Üstelik Müslüman Kardeşler, Mursi iktidara gelene kadar çoğu zaman yasaklı olduğundan yeraltı mücadelesi konusunda da zengin bir deneyime sahip. Örgüt, Mursi’nin devrilmesinin ardından “barışçıl mücadele” çağrısı yapsa da darbeyi “batıl” olarak nitelendiren açıklamalar ve yaşananın İslam’a yönelik bir saldırı kampanyasının parçası olduğuna ilişkin yorumlar, oldukça radikal olan tabanı Ariş’te olduğu gibi gerektiğinde silahlı mücadeleye kolaylıkla sürükleyebiliyor.

Önceki gün, geçiş hükümetinde yer almayacağını ve geçici 33 maddelik anayasayı tanımayacağını açıklayan Müslüman Kardeşler’in tutumu ülkede önüne geçilemeyecek büyüklükte çatışmaları tetikleyebilir. Bu kıvılcımın ilk adresinin Sina olacağı ise genel kabul görüyor.

İsrail kaygılı
Sina Yarımadası’ndaki yüksek tansiyon Tel Aviv yönetimini de korkutuyor. İsrail, ABD’nin Mısır ordusuna yaptığı yıllık 1,3 milyar dolarlık yardımın sürdürülmesinden yana... İsrail’de yayımlanan Haaretz gazetesine konuşan üst düzey ABD’li bir yetkiliye göre, Tel Aviv yönetimi Mısır’a yapılan askeri yardımın kesilmemesi için farklı kanallardan Washington’a mesaj iletti. Başbakan Binyamin Netanyahu, ABD Dışışleri Bakanı John Kerry ile Savunma Bakanı Moşe Yalon ABD’li mevkidaşı Chuck Hagel ile, Ulusal Güvenlik Danışmanı Yaakov Amidror mevkidaşı Susan Rice ile konu hakkında görüştü. Dün de ABD yönetimi, 1,3 milyar dolarlık yıllık yardım paketinin içindeki 4 adet F-16 savaş uçağını Mısır ordusuna teslim edeceğini duyurdu.

Hamas’a suçlama
Sina’daki çatışmalardan en çok zarar görenler Gazze’de yaşayan Filistinliler oldu. Refah Sınır Kapısı çatışmalar yüzünden kapanırken kentteki altyapı projelerinin yüzde 90’ının durduğu açıklandı. El Hayat gazetesi ise Mısır ordusunun Sina’da yürüttüğü operasyonda 32 Hamas militanının öldürüldüğünü iddi etti. Mursi döneminde de Hamas 16 Mısır askerini öldürmekle suçlanmış ancak örgüt, bu iddiaları kesin bir dille yalanlamıştı.