Hani silahlanma bitecekti?

Soğuk Savaş'ın ardından silahlanmanın tarihe karışacağı, kaynakların 'insana' aktarılacağı anlatıldı. Ancak Avrupa tam hız silahlanıyor. Amaç: Yeni bir bölüşüm.

Sovyetler Birliği'nin çözülüşünün ardından silahlanmanın sona ereceği, 'nükleer çılgınlığa' bir nokta konulacağı ve kaynakların insana aktarılacağı anlatılıyordu. Silahlanmanın nedeni Sovyetler Birliği'nin varlığıydı... SSCB'nin çözülüşünün ardından NATO, misyonunu "teröre karşı mücadele" olarak yeniden tanımladı. Avrupa ise hızla silahlanıyor. Amaç: Yeni bir bölüşüm.

Silahlanma Soğuk Savaş'ı geçti
"Silahlar denetlensin" diyen Uluslararası Af Örgütü'nün verilerine göre dünya Soğuk Savaş yıllarından daha hızlı silahlanıyor. Her gün milyonlarca insan doğrudan silahların tehdidi altında yaşıyor. Konvansiyonel silahlar her yıl 500 bin kişinin, yani dakikada bir kişinin ölümüne yol açıyor. Her yıl 16 milyar mermi üretiliyor. Kişi başına 2 mermi düşüyor. Her yıl 8 milyon hafif silah üretiliyor, çoğu sivillerin eline geçiyor. Dünya çapında her 10 kişiye bir silah düşüyor. Bütün bu rakamların yanında ABD Devlet Başkanı Barack Obama'nın "nükleer silahlara kısıtlama getirilsin" çağrısı ise oldukça etkisiz kalıyor.

Af Örgütü'nün verilerine göre dünya genelindeki askeri harcamalar son 10 yıl içinde yüzde 45 artmış durumda. Silahlanmanın başını ise ABD'nin yeni gözdesi Doğu Avrupa ve Irak'ın işgali, İran'a yönelik saldırı tehdidi, Filistin sorunu gibi nedenlerle Ortadoğu çekiyor. Hafif silahların yüzde 60'ı sivillerin eline geçerken, her yıl 16 milyar mermi üretiliyor. Bu dünya nüfusunun iki katı mermi anlamına geliyor. ABD, Britanya ve Fransa’nın gelişmekte olan ülkelere yaptıkları silah satışından kazandıkları para, yaptıkları yardımdan daha fazla. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi olan ABD, Britanya, Fransa, Rusya ve Çin dünya konvansiyonel silah ihracatının yüzde 88'ini elinde tutuyor. Dünya silah üretiminin yüzde 80'i NATO üyesi ülkelerin elinde... Hiçbir uluslararası anlaşmaya tabi olmayan silahlanma yarışına aktarılan kaynak eğitime ve sağlığa ayrılsaydı, dünya üzerinde eğitim alamayan ya da sağlık hizmetlerinden yararlanamayan birey kalmazdı.

Son olarak yayınlanan bir başka rapor, ABD'nin silah pazarındaki payının 2005'ten beri düşüşte olduğunu ortaya koysa da 2008 yılında bu ülkedeki silah sektörü toplam 38 milyar dolar tutarında anlaşmalar imzaladı.

Avrupa ülkeleri silhlanıyor
Sanılanın aksine silahlanma sadece 3. Dünya ülkelerinde değil Avrupa'da da tam gaz devam ediyor. Avrupa'da fırlayan silah satışlarının nedeni ise II. Dünya Savaşı'nın ardından silahlanmasına kısıtlama getirilen Almanya'nın bu engelleri "fiilen" yani hiçbir uluslararası anlaşma olmadan kaldırması. Özellikle Yugoslavya Savaşı ile Almanya yoğun olarak silahlandı. Avrupa genelindeki silahlanmanın bahanesi ise Rusya. Ancak Moskova yönetiminin "tehdit" olarak kabul ettiği ABD'nin "füze kalkanı" projesine ev sahipliği yapan da Avrupa ülkeleri. Sovyetler Birliği'nin nükleer silaha sahip olmadan önce NATO'nun amaçlarından birisi Avrupa'ya ABD'nin nükleer silahlarını yerleştirmekti.

Nükleer silahların yayılmasını engelleme çağrısı yapan Obama, "Orta Menzilli Hava Savunma Sistemi" olarak bilinen, kısa adıyla MEADS için Avrupa'dan 600 milyon dolar istemişti. 1999 yılında ABD Savunma Bakanı William Cohen, Avrupa'nın ABD'nin harcadığının yüzde 60'ını silahlanmaya ayırdığını, ancak ABD'ye göre yüzde 10 oranında askeri yeteneğini arttırdığını söylemiş. "Bu durum değişmeli" demişti. Son olarak Türkiye de 7 milyar dolarlık hava savunma sistemi kurulması için ABD ile anlaşma imzalamıştı.

Ali Örnek (soL)