Bağdat-Washington arasında 30 Haziran’dan itibaren ABD askerlerinin Bağdat sokaklarındaki varlığını sonlandıran güvenlik anlaşmasının ardından, Irak hükümeti ABD askerlerinin Irak’taki faaliyetlerini kısıtlayıcı uygulamaları hayata geçirmeyi deniyor.
Irak hükümeti, ABD askerlerinin Bağdat’taki devriye turlarını sonlandırarak askeri konvoyların gündüz şehirde dolaşmasını yasakladı. Ancak Amerikan askerlerinin 2 Temmuz’da üslerine çekilmelerinin hemen ardından Bağdat Operasyon Merkezi tarafından ABD’li generallere bir yazı ile bildirilen bu kısıtlamalar, ABD ordusu tarafında hoşnutlukla karşılanmadı. İsmi açıklanmayan bir ABD istihbarat uzmanı konuyla ilgili olarak “kısıtlamalardan bazıları aleyhimize kullanılabilecek zaafları da beraberinde getiriyor” yorumunda bulunurken, bir Albay da bu yeni kısıtlamaların güvenlik anlaşmasının hatalı tercümesine dayanarak getirildiğine inandığını ifade etti.
Bağdat Karargahı kumandanı Albay Daniel P. Bolger, kısıtlamaları “son birkaç aydır gerçekleşen faaliyetlerimizin yapısına ve uygulanışına aykırı” olarak nitelendirdikten sonra, ABD askerlerinin Irak Hükümeti’nin desteği olsa da olmasa da şehir merkezlerindeki tehditleri bertaraf etmek ve bunlara yanıt vermek için çatışmalara gireceğini belirtti. Bolger, Washington Post’a ulaşan bir e-posta yazışmasında “Belki de tercümenin oyununa geldik. Şehirdeki destekçi rolümüzü saklayacak değiliz. Irak Hükümeti’nin yalanı/iki yüzlülüğü/sözünden dönmesi beni de üzdü. Ancak biz de görünmez değiliz, üstelik olmak zorunda da değiliz!” ifadesine yer verdi. Yazının devamında ise “Kendi kuvvetlerimizin güvenliğini sağlamak için devriye gezmemiz ve birçok güzergahın güvenliğini sağlamamız bir zorunluluktur. Biz buna devam edeceğiz. Bunları yaparken karşı tarafın da işbirliği yapmasını tercih ederdik” diyerek, anlaşmayı tanımayacağını açıkladı.
ABD’li komutanın çatışmalara devam ederek çiğneyeceğini açıkça ilan ettiği anlaşmanın diğer hükümleri arasında, ABD askerlerinin Irak’ın tüm bölgelerindeki çatışmalardan 2010 Eylül ayına kadar çekilmesi ve 2011 sonuna kadar ülkedeki tüm ABD askerlerinin Irak’ı terk etmesi de var. ABD askerlerinin bu uygulama sonrasında “kendilerine yönelik tehdit” anlayışlarının ne şekilde değişeceği ve ne gibi yeni önlemlere başvurabilecekleri de merak konusu.