ABD ve Türkiye Suriye için düğmeye basıyor mu?

Bugün yapılacak olan “Siyasi, askeri ve istihbarat çalışma grubu” toplantısında diplomatlar, istihbaratçılar ve askeri yetkililer PKK ve El Kaide’nin sınırın Suriye tarafındaki faaliyetlerinin engellenmesi için masaya oturuyor. Ancak akıllarda Suriye'ye yönelik daha kapsamlı bir operasyon için hazırlık kuşkusu var.

Hürriyet Gazetesi'nden Uğur Ergan'ın haberine göre Türkiye ve ABD heyetleri bugün Ankara’da PKK ve El Kaide’nin sınırın Suriye tarafındaki faaliyetlerinin engellenmesi için masaya oturuyor. “Siyasi, askeri ve istihbarat çalışma grubu” toplantısına diplomatlar, istihbaratçılar ve askeri yetkililer katılacak, eldeki tüm istihbarat bilgileri de paylaşılacak.

Ankara ve Washington'ın, sınırın Suriye kesiminde, PKK ve El Kaide’nin barınmasını önlemek için ilk adımı bugün atacağı belirtiliyor.İki ülkenin sivil ve askeri istihbarat birimleri, bu örgütlerin sınırın Suriye tarafındaki otorite boşluğundan yararlanarak, Türkiye’nin iç güvenliğini tehdit edecek yapılanmalarına karşı en kapsamlı bilgi alışverişini devreye sokacak. Buna göre, Türkiye ve ABD, hem Suriye’nin kuzeyi ile iç kesimlerinde kendi insani kaynaklarından arazide daha fazla istihbarat toplayacak, hem de bir takım elektronik istihbaratı harekete geçirecek. Toplanan bilgiler iki ülkenin ilgili makamlarınca ortak bir grupta değerlendirilecek. Bu değerlendirmelere göre sınırda PKK ve El Kaide gibi yapılanmalara karşı alınacak yeni önlemler devreye sokulacak.

İlk buluşma
Türkiye ve ABD, istihbarat paylaşımının en önemli yer tutacağı, Suriye’nin şu an içinde bulunduğu durumu görüşmek ve Esad sonrasının bölgeye zarar vermeyecek şekilde oluşması için heyetler düzeyinde ilk yüzyüze görüşmesini bugün Ankara’da gerçekleştirecek. İki ülkenin, “Suriye eylem planının ilk adımlarından birisi” olan bu buluşma, 11 Ağustos’ta Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile ABD’li mevkidaşı Hillary Clinton’ın İstanbul’daki görüşmesinde kararlaştırılmış, Ankara ve Washington, telefon diplomasisi ve büyükelçilikler aracılığıyla ön hazırlıkları yapmışlardı.

Türk heyetine Dışişleri Bakanlığı Ortadoğu Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Halit Çevik, ABD tarafına da Büyükelçi Elizabeth Jones’un başkanlık edeceği “Siyasi, askeri ve istihbarat çalışma grubu” toplantısına diplomatlar, istihbaratçılar ve askeri yetkililer katılacak. Bir diplomatik kaynak, “Suriye ile ilgili Türkiye’yi, ABD’yi ve bölgeyi ilgilendiren ne varsa konuşulacak, ona göre plan yapılacak. Eldeki tüm istihbarat bilgileri de paylaşılacak” dedi.

Görüşmenin zamanlaması ise, ABD ve Türkiye'nin Suriye konusunda daha ağır yaptırımları devreye sokmak için düğmeye bastığını düşündürüyor. BM Suriye Temsilcisi Kofi Annan'ın istifa etmesi, ÖSO'nun BM Cenevre anlaşmasının koşullarını kabul etmediğini açıklaması ve Suriye'deki çatışmaların şiddetlenerek artması, Suriye'ye yönelik müdahalenin ön hazırlıkları olarak yorumlanmıştı. Türkiye ve ABD arasında gerçekleşecek bugünkü toplantının, ön hazırlıkların yeterli düzeye ulaştığı ve artık daha ileri müdahaleler için adımların atılması yönünde bir kararın olgunlaştığı izlenimi veriyor.

ABD’nin bugünkü toplantıyla, seçim öncesinde de olsa artık Suriye meselesini ciddiye aldığını ve aktif hale geleceğini göstermeyi hedeflediğini belirten kaynaklar, şu konuların da ağırlıklı olarak ele alınacağını söylediler:

1- Tampon Bölge: Suriye’den Türkiye’ye yönelik kitlesel göçün sürekli artarak devam etmesi halinde sınırda tampon bölge oluşturulacak.

2- İnsani yardım: Suriye’de durumun daha da kötüleşmesi halinde, Türkiye’nin Suriye topraklarına geçmeden geçen hafta yaptığı sınırın sıfır noktasındaki insani yardım, sınırın az ötesine geçilerek de sürdürülecek. Bunun için uygun uluslararası hukuk ve siyasi anlayış ortamı yaratılmaya çalışılacak.

3- PKK ve El Kaide: Sınırın Suriye kesiminde, PKK ve El Kaide’nin barınmasını önlemek için ilk adımı bugün atacak.

4- Kimyasal silah: Esad rejiminin kimyasal silah kullanma riskini ortadan kaldıracak askeri de dahil olmak üzere alınacak değişik önlemler üzerinde çalışmalara başlanacak.

5- Rövanşist anlayışla mücadele: Esad sonrasında değişik etnik ve dini gruplar arasında rövanşist duyguları ortadan kaldırmak için grupların önde gelen liderlerini ve sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirme çalışmaları yoğunlaştırılacak.