İzmir'e kafayı taktılar

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, İzmir'de dört tekerine fren takılmış arabaya benzeterek, “İzmir'e bir şeye engel olma zihniyeti, çözümün bir parçası olmaktan daha öne geçiyor” dedi. Çelik İzmir'i Kayseri ve Konya ile kıyasladı.

Ege Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (ESİAD) konuğu olarak geldiği İzmir'de ilginç açıklamalarda bulunan Çelik, İzmir'den armoni değil kakafoni çıktığını ileri sürdü. İzmir'e, Kayseri ve Konya'yı örnek veren Çelik, şunları söyledi: “Türkiye'de Kayseri örneği var. Kayseri'den Cumhurbaşkanı var, milletvekilleri, sanayi ve ticaret odaları, esnaf ve sanatkarlar odaları, barosu, borsası, stkları mahalli yönetimi, mülki idaresi merkezi idaresi öyle saat gibi bir işliyor ki Kayseri mesafe alıyor. Konya'da öyle. Konya'da gecekondu bulamazsınız. İzmir'de de bazı evler gecekondu değil. Kenti gecekondu sarmış ve ortak paydalarda buluşarak kentlilik bilinciyle İzmirlilik ortak paydasıyla o eksende buluşarak İzmir'de ciddi bir hamle yapılamadı.”

Hüseyin Çelik, İzmir'in Türkiye'nin üçüncü büyük kenti olduğunu hatırlatarak, “Modernizmi temsil eden kent, Türkiye'nin fihristi, tarım, turizm kenti. Ama ben İzmir'i şuna benzetiyorum. Pırıl pırıl nur topu gibi bir çocuk ama burnu akmış kir pas içinde. Yüzünü, gözünü temizlediğiniz zaman güzelliği ortaya çıkar. İzmir dört tekerine fren takılmış araba gibi. Bir şeye engel olma zihniyeti çözümün bir parçası olmaktan daha öne geçiyor” dedi.

Cumhuriyet döneminde gayrimüslümlerin, Alevilerin, Kürtlerin, dindarların ve köylülerin ötekileştirildiğini iddia eden Hüseyin Çelik, “1946 yılına kadar köylüler Ulus'a girmeleri yasaktır.

AKP sözcüsü Çelik, İzmir'de yaşam tarzına müdahale tehdidinin olmadığını öne sürerken, “Kimse kimsenin yaşam tarzına müdahale etmemelidir. Biz birbirimize mecbur değil mahkumuz. Birlikte yaşarken farklılıklarımızı koruyarak huzur ve barış içinde birarada yaşamayı öğreneceğiz. İzmir'de kimse Ak Parti Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı gibi hayatını tanzim etmek zorunda değil. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ‘Ben cumhurbaşkanıyım, içki içmiyorum kimse de içmeyecek’ demesi laikliğe aykırıdır. Başbakan ‘faize dayanan bankacılık sistemi yasaklansın' derse bu laikliğe aykırı olur. Bireysel hayatında faiz alıp vermiyorum demek laikliğe aykırı değil. ‘Ak Parti iktidara geldi acaba bir şey mi olacak?’ Sekiz yıl bir şey olmadı. ‘Sen niye öyle giyiniyorsun, ne yiyip içiyorsun’ diyen olmadı. Tahrikler Ak Parti yokken de vardı.”

(soL-Haber Merkezi)