Dedikodu kimin işi

Yargıtay, geçtiğimiz günlerde verdiği karar ile dedikodu yapanın işten atılabileceğini belirtti. Ergenekon iddianamesinde yer alan dedikodular ise akıları karıştırdı.

soL (HABER MERKEZİ) Yargıtay, işyerinde dedikodu yaparak çalışanları itham eden çalışanın iş akdinin haklı olarak fesh edildiğine hükmetti. Yargıtaya göre işverenin kendisi ve ailesi hakkında sataşma içerikli sözler kullanılması da haklı fesih sebebi.

Habertürk'ün haberine göre Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, hipermarkette çalışan bir işçinin arkadaşları hakkında ithamlarda bulunmasının, işveren ve ailesi hakkında sataşma içerikli cümleler kurmasının işten atılma nedeni sayılabileceğine karar verdi. Ankara 13. İş Mahkemesi'nin verdiği kararı bozan Yargıtay, "Davacının söylediği sözler ve davranışlar sataşma ve cinsel taciz kapsamında kalan sözlerdir. İşverence iş sözleşmesinin feshi haklı nedenlere dayanmaktadır. Kıdem ve ihbar tazminatının reddi yerine kabulü hatalıdır" görüşünü dile getirdi.

Yasal olanlar
Dedikodu yapan işçiye uygulanan bu yaptırım Ergenekon iddiaamesinde yer alan kimi dedikoduların ne olacağı sorusunu gündeme getirdi. Özensiz bir şekilde hazırlandığı gerekçesiyle eleştirile Ergenekon iddianamelerinde dava ile ilgili ya da ilgisiz birçok isim hakkında dedikdular yer alıyor. Özellikle telefon dinlemelerinin geniş yer tuttuğu iddianamede tartışmalara neden olan dedikodular da yer alıyor.
İkinci Ergenekon iddianamesinde Uğur Dündar'ın eşi ile ilgili kimi dedikodular da yer alıyordu. Ne Dündar'ın ne de eşinin Ergenekon ile hiçbir ilgilerinin olmamasına karşın iddianamede bu tür dedikoduların yer alması tartışmalara neden olmuştu. Dündar, televizyonda yaptığı açıklamada Başbakan, Adalet Bakanı ve savcılara seslenmiş ve "bir de asın bari" demişti.

Erdoğan'a bile uzanmıştı
Ergenekon iddianamesinde, Milli Gazete muhabiri Şaban Kalafat ile eski milletvekili Emin Şirin'in, Başbakan Erdoğan hakkındaki telefon görüşmesinin kaydıda yer alıyor. Bu konuşmada, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı'nın 1998'deki şiir davasında avukatlığını yaptığı Erdoğan'ın mahkum olmasını önlemek için, iki hakim ile bir savcıyı satın aldığı iddia ediliyor.

İddianamede yer alan bu tür dedikodular, hukukçular tarafından da sık sık eleştiriliyor. İddianamenin güvenilirliğini zedelediği söylenen dedikoduların, özel hayatın gizliliği ilkesini de ihlal ettiği belirtiliyor.