Unutursak kalbimiz kurusun!

Ezgi Karataş

Blog: Dünyayı Verelim Çocuklara

Bu toprakta kalır adın,

Tohumların arasında

Yeşilinde tarlaların

Başakların sarısında…

Berkin’i yitirdiğimiz gün yeniden hatırladığımız “Ağıt”  şiirinde Ülkü Tamer böyle ses vermişti bize. Bu şiirle yeniden söz verdik çocuklarımıza… Unutmayacağız dedik, unutturmayacağız…

Ve unutmadık, dünyanın çocuk bayramına sahip tek ülkesi olmakla övünen Türkiye’de Haziran Direnişi’nde polis kapsülü ile başından vurulan Berkin’i, Diyarbakır Lice’de askeri bölgeden atılan patlayıcıyla katledilen Ceylan’ı, Mardin Kızıltepe’de daha on ikisinde on üç kurşunla öldürülen Uğur Kaymaz’ı... Tıpkı, “ Güvenlik güçlerimiz çocuk da olsa kadın da olsa kim olursa olsun gerekeni yapacaktır” diyen katili unutmadığımız gibi…  

Unutmadık, Samsun’da annesinin kucağında açlıktan ölen Kübra bebeği, okul masraflarını karşılamak için fabrikada çalışan ve iş cinayeti sonucu ölen Ahmet Yıldız’ı, Antalya’da işyerinin kreşi olmadığı için annesiyle işyerine giden, üzerine tomruk düşerek ölen Ali Can Özü…

Unutmadık Pozantı Cezaevi’nde taciz ve işkenceye uğrayan çocukları, on ikisinde evlendirilen çocuk gelinleri, 4+4+4 safsatası altında gericiliğe teslim edilen çocukları... Savaş nidaları atan başbakan ve şürekâsını unutmadığımız gibi dünyanın tek çocuk bayramına sahip bu ülkesinde Suriyeli çocukların sokaklarda açlık sınırında yaşamaya çalıştığını da unutmadık…

Biz çocuklarımızın adını gökyüzünün mavisine, toprağın derinine işledik. Hiç unutulmasınlar, gözlerindeki ışık yolumuza yoldaş olsun diye…

***

Geçtiğimiz yıl soL Kitap'ta böyle ses vermiştik. Bugün de aynı sesi verdik. Unutmadık, unutmayacağız diye...

Çocuklarımıza sözümüz aydınlık bir memleketse, biz o sözü veriyoruz.

Bir gün ağaçlar büyür, başka bir ülke olur, çocuklar gölgesinde oynar.

Sözümüz var çocuklarımıza...