Zeren Ertaş için eylemlere katıldı, 'baban İstanbul'a taşınmış' denilerek yurttan atıldı

YTÜ'de okuyan bir öğrenci Zeren Ertaş'ın ölümünün ardından yapılan eylemlere katıldı. Hakkında soruşturma açıldı, daha sonra görüşmediği babası İstanbul'a taşındı diye yurttan atıldı.

Toprak Merve Aydın*

İstanbul'da Yıldız Teknik Üniversitesi'nde okuyan ve Beşiktaş KYK Yurdu'nda kalan bir öğrencinin, babasının yakın zamanda ikametini İstanbul'a aldırması bahane edilerek yurtla ilişiği kesildi.

Yurt müdürünün isterse eşyalarını daha sonra almaya gelebileceğini ancak gün içinde ve akşam yurtta kalamayacağını söylemesi üzerine öğrenci, güvenlik görevlileri eşliğinde yurttan çıkarıldı. 

Öğrencinin 12 Ocak Cuma günü yurttan atılmasına giden süreç aslında Aydın'da KYK yurdundaki asansör faciasında yaşamını yitiren Zeren Ertaş'ın ardından yurttaki diğer öğrencilerle birlikte imzaladıkları "Biz de ölmek istemiyoruz" başlıklı dilekçeyle başladı.

Öğrenci bu süreci ve yaşadıklarını soL'a anlattı:

Yurt yönetimi tarafından aranarak seninle görüşmek istendiği söylendi. Görüşme esnasında neler konuşuldu?

Babamın yakın zamanda ikametini buraya aldırması üzerine yurtta kalamayacağımı, kaydımın silindiğini söylediler. Babam buraya taşınsa bile onun yanında kalma gibi bir durumum söz konusu değil. Kendisiyle görüşmüyoruz çünkü. Zaten anne ve babam boşanma sürecindeler. Babamın da ikametini buraya aldırdığından haberim yoktu. Disiplin sürecine dair araştırma yaparken öğrenilmiş bu durum. Müdür hem ''Ankara'dan bilgi geldi, sen tek değilsin başka yurtlardan da atılan öğrenciler var'' dedi hem de disiplin sürecinde bana dair yapılan araştırmada bunun öğrenildiği söylendi.

Ankara'dan gelen bilginin içeriğine dair bir şey söylediler mi? 

Elinde belgeler vardı. O belgeler gösterilmedi bana. Ancak babamın ikametinin burada olduğunu söyleyerek çıkarıldığım söylendi.

Gün içinde kaydının silindiğini söyledin. Yurttan çıkmak için sana bir süre verdiler mi? 

Evet, e-devletten kontrol ettiğimde kaydımı 12 Ocak’ta silindiği görülüyordu. Zaten benim kaydım silinmiş. Beni sadece yanlarına haber vermek için çağırdılar. Görüşmeye psikolog da geldi. Isıtıcının karşısına gelip oturdu. Eşyalarımın kalabileceğini ancak bugün yurttan çıkmam gerektiğini, kalamayacağımı söylediler. Birkaç gün idare edecek eşya alıp güvenlik eşliğinde yurttan çıkarıldım.

Biraz önce bir disiplin sürecinden bahsettin. Bunu açabilir misin?

Aydın'da KYK Yurdu'nda kalan Zeren Ertaş'ın yetkililerin sorumsuzluğu yüzünden hayatını kaybetmesinden sonra yurtta hareketlenmeler başlamıştı. Bu hareketlenmeler sadece bizim yurtta olmadı. İstanbul'da ve diğer şehirlerde birkaç güne yayılan protestolar oldu. Bizim yurtta da Zeren’in ölümüne sebep olan sorunlara benzer sorunlar vardı ve bunlar çözülmüyordu. Kendi yurdumuzda Zeren'in ölümü üzerine 'Biz de ölmek istemiyoruz' diyerek sorunlarımızı içeren bir dilekçe hazırladık. Yurtta çok sayıda öğrenci imzacı oldu çünkü dilekçede yer alan sorunlar herkesin yaşadığı temel ihtiyaçlarımıza dair sorunlardı. Daha sonra idareden memurlar gelerek dilekçelerimize el koydular. Uzun bir tartışmadan sonra bizi atmakla, fişlemekle tehdit ettiler. Dilekçelerimizi geri alamadık. Bunun üzerine tepki daha da büyüdü ve yurdun yarısı bahçeye döküldü. Bir kısmı da Beşiktaş meydanına inerek basın açıklaması yaptılar. El koyulan dilekçelerimizin yerine yenisini hazırlayarak çok daha fazla kişiye ulaşıldı ve öğrenciler sürece dahil oldu. Sürekli bizi oyalamalarına, yeni bir yurt olduğunu söylemelerine rağmen hiçbir sorunu çözmeye yanaşmıyorlardı.

Bu süreçte yurt kapısının önüne polis getirerek gözümüzü korkutmaya çalıştılar. Aslında Anayasal hakkımız olan bu dilekçe sürecinde yer aldığımız için bizlere haksız yere uyarı cezası verildi. Yurt müdürü ve yanında yer alan yurt yönetimi dilekçelerimizi işleme almadılar bile. Bunun da suç olduğu anayasada yazıyor. Bu olaydan sonra yurt yönetimi ben de dahil birkaç kişiyi yakın takibe aldı. Oda değiştirmek istediğimde dilekçe ve eylem süreci bahane gösterilerek sorun çıkartıldı. En ufak olayda dahi zorluk çıkarılmaya başlandı. Uyarılmadığımız hatta yasak olduğunu bile bilmediğimiz konularda bazı öğrenci arkadaşlarımıza disiplin soruşturması açıldı. Mesela bana açtıkları soruşturmanın gerekçelerinden birinin de arkadaşımın yatağı üzerinde film izlemek olduğunu söylediler... Neden yatakta birlikte bulunuyormuşuz? Acaba odalarımız küçücük olduğundan ve birlikte vakit geçirebileceğimiz, oturabileceğimiz başka bir yer olmadığından olabilir mi? Bu uyduruk gerekçe aslında yurt yönetiminin kız öğrencilere dönük ahlakçılığını da gösteriyor. Bunları hayatımızı zorlaştırmak için kafalarında fişledikleri kişilere özellikle yaptıkları çok belli. İşin daha da kötüsü, bu iddialara karşı benim savunmam bile alınmadı. Babamın İstanbul'a taşınmasına dayanarak apar topar yurttan atıldım.

Sanki yurt kaydını silmelerinin gerçek sebebi de babanın ikametgâh değişimi değil gibi…  

Hayır, değil. Çünkü başka birçok öğrencinin benzer durumları olmasına rağmen böyle yaptırımlarla karşılaşmıyorlar.

Soruşturmada bana dair ayrıntılı bir araştırma olmuş belli ki. Bir açığımı aramışlar. Benden kaynaklanmasa da atmak için bir sebep buldular gerçekten. Uzun süredir uğraştırıldıktan sonra atılmamın, bizlik bir durum yok denilmesinin kötü niyetli bir hareket olduğunu düşünüyorum. Ancak ben mücadeleme asla burada son vermeyeceğim. Üniversitede tam da bu yüzden bir Kadın Dayanışma Komitemiz var, genç kadınların karşı karşıya kaldıkları sorunlara karşı birlikte mücadele etmek için. Müdür dalga geçercesine hakkınızı arayın diyordu, KDK'lı bir kadın olarak diyorum ki hiç merak etmesinler hakkımı sonuna kadar arayacağım. 

* Yıldız Teknik Üniversitesi Kadın Dayanışma Komitesi üyesi