TKP'den Merkez Bankası Başkanı Erkan'a yeni yıl hediyesi: Asgari ücret menüsü

Türkiye Komünist Partisi, Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan'a yeni yıl için "hediye" olarak asgari ücret menüsü hazırladı, bankanın önünden seslenildi: "Sadık Efendi Gaye Hanım yalan söylüyor!"

Haber Merkezi

Açlık sınırının 15 bin yoksulluk sınırının 45 bin liraya dayandığı ülkemizde geçtiğimiz günlerde asgari ücret 17 bin 2 lira olarak açıklanmıştı. Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan "İstanbul, Manhattan’dan pahalı olur mu? Biz İstanbul’da ev bulamadık. Müthiş pahalı. Annemlere yerleştik, onların yanında kalıyoruz” demişti. Enflasyon konusunda da "Apartman görevlimiz olan Sadık Abi’ye de çoğu zaman fiyatları soruyorum. Onu sorguya çekiyorum. Ben ‘indi’ diyorum. O ‘inmedi’ diyor. Sürekli 'Fiyatlar inmedi, istersen git şu soğanın fiyatına bir bak' diyor” ifadeleriyle dikkat çekmişti. 

Türkiye Komünist Partisi (TKP) yeni yıl yaklaşırken, Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan'a "hediye" hazırladıklarını duyurmuş ve "Beklemede kalın" demişti. Türkiye Komünist Partisi bugün Merkez Bankasının önünde Gaye Hanım’a “yeni yıl” hediyesini vermek üzere toplandı. 

Eylemde Erkan'a asgari ücret menüsü hediye edildi. Menüde, temel gıda ve ihtiyaçlar, ortalama fatura tutarları, 2+1 ev fiyatları ve ulaşım ücretleri yer aldı.

TKP’liler fiyatlarla ilgili bilgileri apartman görevlisi Sadık abiden alan Gaye hanıma yaşamak için gerekli mal ve hizmetlerin fiyatlarını içeren listeyi hediye ettiler. 

“Gaye hanım annenizin evinde boş oda var mı?” “Asgari değil insanca yaşamak istiyoruz!” pankartlarının taşındığı eylem depo işçisi Ali Şenyüz’ün konuşması ile devam etti. 

“Asgari ücret açıklandı 17.002 lira ve içinde işçilerin olmadığı bir komisyonda daha doğrusu müsamerede kararı verildi. Patronlarsa karardan memnun. Bu ücrette anlaşanlarda bizleri ezdirmediklerini söylüyorlar” diyen Şenyüz şunları söyledi:

“Belli ki onlar da işçiye açlık sınırındaki ücreti reva görüyorlar. Ücret belirlenirken işçileri temsil edenler görüşmelerde fiyat dahi konuşmadılar. Pazarlık bile edilmemiş. Sözde uzlaşma çıkmazsa masadan kalkarız işin içinden çıkarız denmişti. Ve istenilen de 18.000 lira.  Bu mücadele konusu bile edilmedi arkadaşlar. İşçilerin olmadığı temsil bile edilemediği bir süreçte patronlar ve iktidar asgari ücrete karar verdi. İşçilerin yok sayılmasına seyirci kalmayacağız. Bu ücret patronların karlarına kar katarken faturanın emekçilere kesildiğinin kanıtıdır. Bizlere reva gördüğünüz bu parayla bir ay siz yaşayın da görelim. Ev kiranızı, borçlarınızı nasıl ödeyeceğinizi, sofraya yemek koymanın ne kadar büyük dert olduğunu, çocuklarınıza harçlık verememenin ne olduğunu siz de yaşayın.

Açlık sınırının 15.000 lira, yoksulluk sınırının 45.000 lira olduğu ülkede bu açıklanan rakam emekçilere ne haliniz varsa görün patronların istediği bu demek. İsçiler umurunuzda bile değil. Daha ev kiralarından haberiniz yok. Çok şaşırmış ev kiralarının yüksek olmasına. Bunu diyen Merkez Bankası başkanı Hafize Gaye Erkan arkadaşlar. Kendisi kiraların enflasyonun gerisinde kalması için zamana ihtiyacımız var diyor. Emekçilerin vakti yok Gaye Hanım. Marketteki ekmeğin soğanın fiyatını bilmiyorsunuz. Pahalılığın, zamların, enflasyonun işçilerin hayatını nasıl etkilediğinden haberiniz yok.  Aynı apartmanda yaşadığınız emekçiyi bile ikna edemiyorsunuz. Ve emekçiler bu parayla geçinsin biz onları ezdirmedik onlar da biraz feragat etsinler kemer sıksınlar diyorsunuz. Arkadaşlar bu ülkenin ekonomisini bu insanlar yönetiyor. Asgari ücrete bunlar karar veriyor. Patronlar karlarına kar katarken her sene kar rekorları kırılırken işçinin yoksul halkın payına açlık sınırında yaşamak düşüyor. Devletin başındakiler de ev kiralayamadığından şikayet ediyor. Bizlerle alay eder gibi. Bu ülkeyi üreten var eden bizler ne bu ücreti ne de bizi yok sayan yöneticileri hak etmiyoruz. Patronlar sefa sürerken her ayın sonu nasıl gelecek diye düşünmeyi hak etmiyoruz. Bunu kabul etmiyoruz. Emekçinin cebinden çalanlardan örgütlenerek hesap soracağız.

 Belli ki bu ülkede emekçilerin neler yapabileceğini unutmuşlar. Hatırlatalım ki hakkımız olanı alalım.

Hatırlatalım ki birileri zengin olurken bizler yoksullaşmayalım.

Biliyoruz ki bu ülkeyi her gün yeniden üretenler ürettiklerini, zenginliklerini ancak sömürünün olmadığı bir düzende paylaşacak. Onun için bu ücreti kabul etmiyoruz.”