Lütfü Savaş'ın Hatay adaylığı: Tepkiler haklı mı?

6 Şubat tarihli depremlerin ardından sıkça istifaya çağrılan CHP'li Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Savaş, yerel seçimlerde bir kez daha aday gösterildi. Savaş'ın adaylığı ise çokça tepki topladı...

Haber Merkezi

Merkez üssü Kahramanmaraş olan 6 Şubat tarihli depremlerden 11 il etkilenmiş, ölü sayısı 50 bini, yaralı sayısı ise 100 bini aşmıştı. Depremden en çok etkilenen illerin başında gelen Hatay'da ise 23 bini aşkın yurttaş hayatını kaybetmişti.

Depremlerin üzerinden 11 ay geçmiş olmasına karşın depremzedelerin yaşadığı sorunlar devam ederken, CHP, kamuoyunda tepkiyle karşılanan bir karara imza attı.

Depremin ardından hakkında yapılan istifa çağrılarıyla sıkça gündeme gelen CHP'li Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, 31 Mart'ta yapılacak olan yerel seçimlerde CHP PM tarafından bir kez daha kesin aday olarak seçildi. 

CHP Sözcüsü Deniz Yücel ise Savaş'ın yeniden aday gösterilmesine ilişkin gelen tepkilere dair “Hatay Büyükşehir Belediye Başkan adayımız; partimizin yetkili kurulları büyük bir titizlikle gerekli incelemeleri, değerlendirmeleri yaptıktan sonra adaylaşmıştır. Geri çekilmesi gibi bir durum sözkonusu değildir" açıklamasında bulundu.

Peki tepkiler haklı mı, Savaş'ın Hatay'daki "deprem karnesi" nasıl?

İstifa çağrılarını kabul etmedi: '11 ilin başkanı da istifa etsin'

Depremin ardından istifa edeceğine dair iddiaları yalanlayan Savaş, "Bu serhat şehrinde en son gidecek insan benim" demiş ve "Devletimizle, milletimizle, bütün belediyelerimizle, kuruluşlarımızla birlikte burayı ayağa kaldırmadan ne görevimizden ayrılırız ne de Hatay’ı terk ederiz" iddiasında bulunmuştu.

Hakkında yapılan istifa çağrıları artınca da depremden etkilenen diğer 10 ilin belediye başkanlarının da istifa etmesi gerektiğini savunan Savaş, "Şehir o kadar zor durumda ki. Bırakıp kaçmak olmaz. İstifa etmesi gerekiyorsa 11 ilin belediye başkanı da istifa etsin. Ben istifa edeceksem 10 belediye başkanı da istifa etmeli" demişti.

Savaş hakkında yapılan yapılan eleştirileri yıkıcılıkla da suçlamış ve şu ifadeleri kullanmıştı:

"Biz burada dünyadaki en büyük depremle uğraşırken, görevimizin başında insanlarımızın yaralarını sarmaya devam ederken kendi sanal ortamlarında ülkeyle ilgili yıkıcı işler yapıyorlar. Bizim görevle ilgili aşkımızın daha farkında değiller."

Savaş, ilerleyen süreçte hakkında "yalan haber" yapıldığını öne sürerek, tazminat davası açacağını bildirmişti.

Yüzlerce yurttaş öldü, 'Sorgulanırsa yazık olur' dedi

Savaş'ın en dikkat çeken çıkışı ise depremlerde yıkılan ve yüzlerce insanın ölümüne neden olan Rönesans Rezidans'a ilişkin açıklamaları olmuştu.

Konuya ilişkin bir canlı yayına konuk olan Savaş, depremin küçük bir kıyamet olduğunu bu yüzden de belediyenin, mevzuatın ve rezidansı inşaa eden kişilerin sorgulanmaması gerektiğini savunmuştu.

Savaş'ın ifadeleri şöyleydi:

"Orası Eski Mimarlar Odası Başkanımızın yapmış olduğu bir bina. Bu arkadaşımız gerçekten idealist bir insan. Büyük ihtimal deprem yönetmeliğine göre yapmıştır. Küçük bir kıyametti, onu söyleyeyim. Burada ne belediye, ne mevzuat, ne bu işi yapan insanlar gerçekten de çok sorgulanırsa, biz onlara yazık etmiş oluruz. Samimi söylüyorum."

Depremde yıkılan Rönesans Rezidans'ın müteahhidi Mehmet Yaşar Coşkun yanında yüklü miktarda parayla yurtdışına kaçmaya çalışırken İstanbul Havalimanı'nda yakalanmış ve çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanmıştı.

Depremzedelerin sorunları hâlâ devam ediyor

Depremin üzerinden neredeyse 1 yıl geçmiş olmasına rağmen, Hatay halkının yaşadığı sorunlar ise devam ediyor.

Depremin ilk anından bu yana mağdur edilen edilen yurttaşlar, kendilerine verilen sözlerin tutulmasını bekliyor ancak elle tutulur herhangi bir gelişme gözükmüyor. Aksine, halk halen temiz suya, internete ve eğitim hizmetlerine ulaşamıyor.

Geçtiğimiz günlerde Hatay'ın Defne ilçesinde yaşayan yurttaşlar, Toygarlı Mahallesi'nde bir araya gelerek, "İnsanca bir yaşam istiyoruz" pankartı açarak basın açıklaması düzenlemişti.