Kayıtlı müteahhitlerin yüzde 70’inden fazlası vasıfsız, peki sorun bundan mı ibaret?

Müteahhit firmalarının çoğunluğunun vasıfsız olduğunu belirten CHP’li vekile göre sorun inşaatta “yap-sat” sektörü. TKP Antalya BB başkan adayına göreyse sorun sektörün bir rant alanı olmasında.

Burcu Günüşen

Resmi açıklamalara göre 53 bin 537 yurttaşımızı yitirdiğimiz 6 Şubat depremlerinin birinci yılına girerken Türkiye’de inşaat sektörü, tartışmaların odağında.

CHP Bolu milletvekili Türker Ateş deprem acılarına karşın yapı müteahhit firmalarından yalnızca yüzde 1’nin yüksek kriterleri karşıladığını açıkladı.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı sistemine kayıtlı firmalar arasında yüksek kriterleri karşılayan firmaların oranının yalnızca yüzde 1 olduğunu belirten Ateş, "deneyim ve ilk başvuruda işgücü koşulu aranmayan" firmalarınsa yüzde 70’in üzerinde paya sahip olduğunu ifade etti.

Deprem acılarına karşın kriterlerin yükseltilmemesini eleştiren Ateş “Bu bir sistem sorunu” dedi ve sorunun kaynağı olarak inşaat alanında süreklilik arz etmeyen "Yap-Sat sektörü"ne işaret etti.

TKP Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Nazlı Ece Mutlu’ya göre ise sorunun kaynağı müteahhitlerin eğitim ya da niteliğinden öte inşaat sektörünün bir rant alanı olmasında yatıyor. Mutlu’nun acil önerisi inşaat sektörünün devletleştirilmesi…

'Yüksek kriterleri karşılayanlar yüzde 1 paya sahip'

CHP Bolu milletvekili Türker Ateş

CHP’li milletvekili Türker Ateş yaptığı açıklamada, yapı müteahhitlerinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ekonomik, mali, mesleki ve teknik yeterliklerine göre sınıflandırılarak belgelendirildiği sistemde firma dağılımının endişe verici olduğuna dikkat çekti. 

Ateş, sisteme kayıtlı firmaların çok büyük kısmının vasıfsız müteahhitlerden oluştuğunu belirtirken, “Deprem riskimiz yüksek kriterler gerektirirken halihazırda en üst grup firmalar toplam içinde sadece yüzde 1’lik paya sahip. Üstelik bu firmalar için konmuş kriterler de tartışmalı bulunuyor. Türkiye yaşadığı büyük deprem acılarına rağmen halen müteahhitlik kalitesini yükseltemedi” dedi.

Mart 2019’da çıkarılan Yapı Müteahhitlerinin Sınıflandırılması ve Kayıtlarının Tutulması Hakkında Yönetmelik ile ülkemizin deprem riski kapsamında önemli bir adım atıldığını belirten Ateş, şöyle devam etti:

“Bu kapsamda yapı müteahhitlerinin yeterliklerine göre belirli sınıflar altında belgelendirilerek yetkilendirildiği, deneyimlerine uygun proje üstlenebildiği bir sistemin kurulması amaçlandı. Böylece herkes her işi alamayacak, müteahhitlik kalitesi artacaktı. Ancak sistem 5 yılda bir türlü tam anlamıyla kurulamadı.”

'Mevcut firmaların yüzde 73’ünün iş deneyimi yok'

Yönetmelikle oluşturulan Yapı Müteahhitliği Bilişim Sistemi’nde (YAMBİS) Eylül 2023 itibarıyla geçici faaliyet gösterenler (bunlarda hiçbir koşul aranmıyor) hariç 14 grup altında toplam 148 bin 9 yapı müteahhitlik firmasının kayıtlı olduğunu belirten Ateş, bunların önemli kısmının vasıfsız olduğunu vurguladı.

Ateş, bu firmaların yüzde 70’inden fazlasının “iş deneyimi ve ilk başvuruda işgücü koşulu aranmayan” en alt gruptan (H grubu) firmalar olurken, diğer asgari deneyim içeren F, F1, G, G1 grupları da hesaba katıldığında bu oranın yüzde 90’ı aştığına dikkat çekti.

'Yap-sat sektörü süreklilik arz etmiyor'

Ateş’e göre sorun inşaatta süreklilik arz etmediğini ve kriterleri karşılamadığını belirttiği “yap-sat sektörü”. 

Ateş şunları kaydetti:

Sektörde ekonomik, mali, mesleki ve teknik yeterlik kriterleri bir türlü yukarı çıkarılamadı. Sistemde A ve B grubunda yer alan firmaların oranı da sadece yüzde 1’de kaldı. Oysa sektörün çatı kuruluşları deprem riski yüksek olan bölgelerde A grubunun dışında hiçbir müteahhittin iş yapamaması gerektiğini vurgulamaktaydı.

Yap-Sat sektörü süreklilik arz etmiyor, gereken kriterleri karşılayamıyor. İlgili Yönetmelik geçen zamanda sonuncusu 18 Ocak 2024’te olmak üzere ve kriterler ile geçiş süreçlerinde revizyonları içerecek şekilde tam 7 kez değişti.  Bu bir sistem sorunu ve ilgili tüm kurum-kuruluş ve aktörlerle kararlılıkla izlenecek doğru politikalara ihtiyaç var. Kriterleri artırmak, kaliteyi yükseltmek mecburiyetindeyiz.”

TKP Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mutlu: Acil devletleştirmeye ihtiyaç var

TKP Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Nazlı Ece Mutlu

CHP’li vekil Ateş sorunun kaynağını “yap-sat sektörü” olarak açıklarken, TKP Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Nazlı Ece Mutlu ise bir bütün olarak sektörün rant alanı olarak işlemesine işaret ederek, inşaat sektöründeki sorunların ancak sektörün bütün olarak devletleştirilmesiyle çözüleceğini vurguladı.

Sorunun kaynağında yapı müteahhitlerinin ne kadar eğitimli ve nitelikli olduklarından öte, inşaat sektörünün müteahhitler ve inşaat firmalarını zenginleştirmek üzerinden hareket eden bir rant alanı olarak işlemesinin yattığını söyleyen Mutlu şu ifadeleri kullandı:

"Özelleştirilmiş inşaat sektöründe kentlerin planlaması ve binaların inşaası halkın koşullarını iyileştirmeye dönük değil, kâr odaklı yapılıyor ve ortaya bilimsel gerçekliklerle örtüşmeyen, beton yığınına dönüşmüş yaşam alanları çıkıyor.

Planlanması ve inşaasında bilimsel verilerin gözetildiği, halkın güvenli ve sağlıklı koşullarda barınma hakkını gözeten, planlı bir kentleşme için ve bunu garantileyecek merkezi denetimlerin sağlanabilmesi için acil devletleştirmeye ihtiyaç var. İnşaat sektöründeki problemler ancak sektörün devletleştirilmesi ile kalıcı olarak çözülebilir.”