Eliud Kipchoge ismi güncel spor haberlerini takip etmeyenler için bir anlam ifade etmeyebilir. Ancak kendisi atletizmin maraton branşında adını tarihe yazdıran başarılı bir sporcu. Daha önce 2016 Rio ‘da Olimpiyat birinciliği bulunan Kenya asıllı 1984 doğumlu Eliud Kipchoge 12 Ekim 2019 tarihinde kendisi için “özel” olarak düzenlenen ve adı “Ineos 1:59 Challenge” olan maraton yarışını 2 saatin altında 1:59:40 derecesiyle bitirerek atletizmde bir limitin daha tarihe karışmasına aracılık etmiş oldu.
Yarışın özel olarak düzenlendiğini söyledik, bu konuyu biraz açmak gerekiyor. Kimya bilimiyle ilgilenenler bilir, bir kimyasal deneyin yapılması sırasında çevresel parametrelerin belirli bir standartta olması için geliştirilmiş “STP” Standard Temperature Pressure (NŞA, Normal Şartlar Altında) terimi mevcuttur. Bu terim aslında o kimyasal deneyin yapılması için uygun koşulların laboratuvar ortamında sağlandığının ifadesidir. Bahsettiğimiz “özel”maratonda da durum böyledir. Ilıman iklime sahip Viyana’nın seçilmesi, neredeyse hiç eğimli olmayan bir parkurun belirlenmesi, atletimiz Kipchoge için tempo belirleyici 41 sporcunun kullanılması ve elektrikli takip aracının bu tempoyu teyit için yaptığı uygulamalar gibi faktörleri burada sıralayabiliriz. Elbette bu denli “korunaklı” bir maraton IAAF tarafından resmi kabul edilmiyor ancak sonuçlar insanlığın gelişimi anlamında dikkat çekici. Yarışın özel sektör tarafından sponsorluğunu yapan kurumların “kapitalist PR” çalışmaları bir yana bırakılırsa proje adeta tüm insanlık için kolektif derecede önem taşıyan ve “zafer” bir kişiye ait gözükse de aslında bir ekip tarafından mümkün kılınan bir çalışmanın ardından geliyor. Bu anlamda nasıl uzaya ilk çıkış sadece Sovyetler Birliği ve Yuri Gagarin’e ait değil, aya ilk çıkış sadece ABD’ye ve Neil Armstrong’a ait değilse de maraton yarışının galibiyeti de sadece Kipchogeve ekibine değil tüm insanlığa ait.
Ancak insanoğlunun gelişimini ve sınırlarının aşılabileceğini gösteren bu kolektif dayanışma faaliyeti ve Guinness Rekorlar Kitabı tarafından kırıldığı kabul edilen rekor kapitalizm koşullarında gerçekleşti. Rekorun ardından basın muhabirlerinin karşısına çıkan Kipchoge’nin yanında bir küresel bir petrol devi firmanın yöneticisi oturuyordu. Kipchoge belki de tempocu koşuculardan daha çok ayağındaki kendisi için özel üretilmiş ayakkabıyı yapan firmanın reklamını yapmak durumunda kaldı.
21. yüzyılda insanoğlunun doğayla ve kendisiyle mücadele ederek hayatta kalmaya, sınırlarını aşmaya dair verdiği kavga sürüyor. Ancak herhalde buradaki mücadeledeki en büyük handikap insanoğlunu küresel ölçekte ayaklarındaki pranga olan kapitalist üretim ilişkileri. İnsanın insanı sömürmediği, toplumsal hayatın herkesin özgür ve eşit olabileceği şekilde düzenlendiği sosyalizmde bu türlü girişimlerin daha sorunsuz ve “sponsorsuz” yapılabileceği çok açık…
Bilim ve Aydınlanma Spor ve Sosyalizm Komisyonu