Depremzedeler için yılbaşının tarifi 'burukluk': 'Çadırlarda yaşarken kutlamayı düşünemiyoruz'

Birçok kişinin yeni yıla hazırlandığı bu saatlerde, çeşitli sorunla boğuşmak zorunda bırakılan depremzedeler yılbaşına yönelik duygularını "burukluk" üzerinden tarif ediyor.

yalçın cuğ

Merkez üssü Kahramanmaraş olan 6 Şubat tarihli depremlerden 11 il etkilendi. Yapılan son açıklamalara göre; depremler nedeniyle en az 50 bini aşkın can kaybı, 107 bini aşkın ise yaralanma meydana geldi. 36 bin 932 bina deprem anında yıkılırken, yüz binlerce bina da kullanılamaz durumda.

Depremlerin üzerinden neredeyse 11 ay geçmiş olmasına karşın, depremzedelerin yaşadığı sorunlar ise devam ediyor. Depremin ilk anından bu yana mağdur edilen edilen yurttaşlar, kendilerine verilen sözlerin tutulmasını bekliyor ancak elle tutulur herhangi bir gelişme gözükmüyor. Aksine, yurttaşlar elektriksiz ve susuz bırakılıyor, depremde yüzlerce kişiye mezar olan binaları diken patronlar ödüllendirilerek deprem konutu ihalelerini alıyor, insanlar çadırlara ve konteynerlere mahkum ediliyor.

Birçok kişinin yeni yıla hazırlandığı bu saatlerde, deprem bölgesindeki durumsa hiç iç açıcı değil. Çadır ve konteynerlerde kalmakta olan depremzedeler, ısınma ve suya erişim gibi sorunlarla boğuşurken, yılbaşına yönelik duygularını "burukluk" üzerinden tarif ediyor.

'Yıkılan evin kredisini yeni kapattık'

Adıyamanlı depremzede Ali. Depremden sonra uzun süre çadırda kalmış, sonra ailesiyle birlikte konteynere taşınmış. 

Ali depremden bu yana yaşadığı süreci şöyle anlatıyor:

"Eski püskü de olsa başımızı sokacağımız bir evimiz olsun dedik ve krediyle bir ev aldık. Birkaç sene geçti, deprem oldu. Yıkılan evin kredisini ödedim. Krediyi aldığım devlet bankasını aradım, evimizin yıkıldığını söyledim. 'Kredi ertelendiği için 4-5 ay ödeme yapmayacaksınız, sonrasında mecbur ödeyeceksiniz' dediler. Olmayan evin kredisi mi ödenir? Dilekçe yazdık ama cevap verilmedi. Olmayan evin kredisini yeni kapattık.

AFAD'a başvuru yaptık. Adıyaman'da kiralar çok pahalı olduğunu için kira yardımı yerine, konteyneri tercih ettik. Başvurudan yaklaşık 3 ay sonra konteyner çıktı, o zamana kadar çadırda kaldık, şimdi de konteynerdeyiz."

'Isınamıyoruz ama soba da kuramıyoruz'

Ali, konuştuğumuz sırada elektrik kesintisi yaşandığını aktarıyor. "Elektrik kesintisi sık sık oluyor mu" sorumuza,  "Evet, haftada 2-3 defa elektrik kesiliyor" yanıtını alıyoruz.

Ali sözlerinin devamında, "Çocuğum rahatsız, mesela şu anda öksürüyor ama elektrik olmadığı için içeriyi ısıtamıyoruz. Tehlikeli ve yasak olduğundan soba da kuramıyoruz. Plastik olduğu için erir falan, bir de yangınla uğraşmayalım" diyor.

'Buruk bir yılbaşı olacak'

Ali yılbaşına ilişkin ise şöyle konuşuyor:

"Aracımız yok, ailemizin yanına gidemiyoruz. Mecburen ilk defa bu sene yılbaşını ailemizden ayrı geçireceğiz. O kadar yakınımızı kaybettiğimiz için buruk da bir yılbaşı olacak. Artık kutlama yapamayacağız, normal gün gibi geçecek bizim için."

'Mecburiyetten şikayetle az hasarlı belgesi'

Depremzede İsmail, depremlerde yaklaşık 23 bin kişinin hayatını kaybettiği Hatay'da yaşıyor. Artçılar devam ettiği için aynı korku ve paniğin sürdüğünü söyleyen İsmail, kendisinin çadırda, ailesinin ise "kağıt üzerinde orta hasarlıdan az hasarlıya çevrilmiş" bir evde kaldığını aktarıyor.

İsmail, ailesiyle yaşantılarını “Ailem eski bir evde yaşıyor. Ev orta hasarlıydı ama mecburiyetten şikayetle az hasarlı belgesi aldılar. Çok sağlıklı olmasa da ailem, deprem olduğunda çadıra iniyor, deprem yoksa evde kalıyor" ifadeleriyle anlatıyor.

Suyu taşıyorlar, sobayı kuramıyorlar...

İsmail, en büyük sorunların başında elektrik ve su kesintilerinin geldiğini aktarıyor ve “Su ve elektriğin kesilmediği günlerde şaşırıyoruz. Su kesildiğinde, kaynaklardan su taşıyor ve suyu kazanlarda, tencerelerde kaynattıktan sonra kullanabiliyoruz” diyor.

Isınma sorunu hakkında ise şöyle konuşuyor İsmail:

Çoğu evde soba kurulmadı, çünkü depremin meydana geldiği gün yaşananlar akıllara geliyor. Sobaların devrilmesi, yangın çıkma ihtimali… O yüzden ısınma elektrikle sağlanıyor ama elektriğe ulaşım da ciddi bir sıkıntı olduğu için ısınma problemi devam ediyor.”

'Fatura geliyor, desteğe gelince adres problemi ortaya çıkıyor'

AFAD, depremden kısa bir süre sonra depremzedelerin acil ihtiyaçlarını karşılanması için hane başına 10 bin TL destek ödemesi yapılacağını açıklamıştı. Söz konusu miktar kamuoyunda tepkiyle karşılanmıştı ancak İsmail ve ailesi söz konusu “desteği” bile hâlâ alamadı.

“Ben de abim de destek için ayrı ayrı başvurduk ama hâlâ alamadık. Başvuru yaptık ama adresten kaynaklı bir sorun olduğunu söylüyorlar. Belediye fatura keserken adres bir sorun olmuyor ama konu desteğe gelince adres problemi ortaya çıkıyor.” 

'İnsanların acıları ve ölüleri var'

Sağlık, ulaşım, eğitim ve daha birçok başlıkta sorunların devam ettiğini vurgulayan İsmail, yılbaşına dair sorumuzu aynı Ali gibi "burukluk" duygusuyla açıklıyor.

İsmail'in konuya dair sözleri şöyle:

"İçimizde bir burukluk var. Normalde hep beraber yemekler yapılırdı, eğlenceler düzenlenirdi. Ama bugün insanların içinde hâlâ deprem korkusu var. Yılbaşı çok sönük bir şekilde geçecek bizim için, zaten kutlama yapacak bir havaya da bürünemedik. Hâlâ enkazlardan cesetler çıkıyor. Antakya’nın öncesini bilip, şu anını gören herhangi bir insanın ne kutlama yapacak motivasyonu olur ne de hayattan keyif alır. İnsanlar konteynerlerde, çadırlarda yaşarken kutlamayı düşünemiyor. İnsanların acıları ve ölüleri var."